Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Namussuzları rahatsız etmek için uğraşıyorum

İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'le, Laleli'yle ilgili ‘‘Her Rus kadınını fahişe sanınca’’ (10.5.1998) yazısı üzerinde konuşuyoruz:

- İstanbul'da önemli bir makamda görev yapıyorsunuz. İstanbul'da asayiş nasıl?

- Ben her tarafı geziyorum. Suç odak yerlerinde dolaşırken koruma filan da almıyorum. Arkadaşlar beni kamufle ediyorlar. Ne oluyor, onları görüyorum. İlgilenmemiz gerekiyor.

- Aksaray!...

- Oraları düzelttik, seyyar satıcılar pislik içindeydi, halk tedirgindi. Düzelttik oraları...

- Diskotekleri de kontrol ediyorsunuz.

- Geçen pazar blucinimi giydim, gittim. Ortaköy'e de gittim. İstihbarat yapıyorum. Ben sokaktan geldim... Halkın rahatsız olduğu yerlere bindirme yapıyorum.

- Rus turistlere polis kötü davranıyor, herkese 'Nataşa' muamelesi yapıyormuş...

- Biz arkadaşlarımıza diyoruz ki, turizmi baltalamayın... Eşiyle, nişanlısıyla, sevgilisiyle geziyor, o bizi ilgilendirmiyor. Ama otel fuhuş sektörü haline gelmişse, o rezalet...

- Gelenlerin çoğu düzgün insanlar ama...

- Ticaret yapana ayrı bakmak lazım... Polisin kontrolleri onları rahatsız etmiyor. Asıl, satılan malın kalitesizliğinden şikâyetçiler. Bilginiz olsun. Bizim aramamız, turizme daha fazla yardımcı olmak içindir. Ama bazıları soyuyorlar, gasp yapıyorlar.

- İstanbul'da her gece arama tarama yapılıyor. Biraz aşırıya kaçtığı söyleniyor.

- Hiçbir şey müthiş değil. Biz bunları yapmazsak, olaylar olurdu. Son 10 ay içerisinde bir tane işadamına, gazeteciye, dernekçiye suikast olmamıştır.

- Mafya...

- Bugün İstanbul'da mafya cirit atmamaktadır. İstanbul düzene girecek, burası suçlu cenneti değil. İstanbul'un saklanma ve suç cenneti olmadığını bu suçlular bilecek. Ben 14 yıllık Emniyet Müdürü'yüm. Bir işin haddini, hukukunu bilirim. Ankara ve İzmir Emniyet Müdürlüklerinde de bulundum. İstanbul yedinci müdürlüğüm...

- Halk ne diyor?

- Bu uygulamalar devam etsin istiyorlar. Allah razı olsun diyorlar. Binlerce faks alıyorum. Biz kötü niyetlilerle uğraşıyoruz, iyi niyetlilerle değil. Şehrin ve vatandaşın huzuruna bakıyorum. Namussuzları rahatsız etmek için uğraşıyorum.

Siverek Kaymakamı'nın yaptıklarına bakın!..

SİVEREK'ten fakslar geliyor. İki yıldır görevde olan Kaymakam Abdülkadir Karataş hakkında inanılmaz iddialar anlatılıyor. Ankara'ya çok sayıda şikâyet dilekçeleri gönderiyor vatandaşlar...

Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunan esnaftan Fevzi Güllü, ruhsat almak için gittiğinde, kaymakamın hakaretine uğradığını, Mehmet Sezgit de 3 yıldan bu yana işlettiği lokalde ruhsatsız içki vermesine kaymakamın göz yumduğunu, sonra da kendisine özel bir oda tahsis etmediği için lokali kapattığını, Mahmut Tüysüz ise işletmecisi olduğu lokalde piyango çekilişi yapabilmek için kaymakama 3 haftada toplam 3 bin 600 Alman Markı verdiğini bildiriyor.

Bu arada yapılan şikâyetlerde; atari salonu işletmecisi Mahmut Gençdal'ın ruhsat karşılığında kaymakamın eşine bir çift burmalı bilezik verdiği, inşaat taşeronu Selahattin Avcı'dan 300 milyon lira alındığı, bazı kimselere korucu adı altında 1.000 Alman Markı karşılığında silah ruhsatı verdiği, köy korucularının maaşlarından kesinti yaptığı, Siverek'teki özel doktorlara kendini davet ettirerek sık sık Diyarbakır ve Mersin'deki barlara eğlenmeye gittiği öne sürülüyor. Siverek Lisesi Tarih Öğretmeni Ali Demirgeçen'i de tabanca kabzasıyla dövmüş kaymakam...

Devlet yöneticilerine gönderilen şikâyet dilekçelerinde, sık sık şikâyet edildiği halde Şanlıurfa Valiliği'nce kaymakam hakkında herhangi bir işlem yapılmadığından da yakınılıyor.

NECDET Menzir'e; Şanlıurfa, Ardahan, Gümüşhane, Kars, Iğdır, Adıyaman, Bayburt, Ağrı, Erzurum, Ordu ve Yozgat'ta görev yapan Telekom çalışanlarından: OHAL bölgesinde görev yapan bizlere, ocak ayından bu yana 4.5-7.5 milyon lira arasındaki tazminatlarımız ödenmiyor. Nedeninin, Telekom Yönetim Kurulu'nun bir türlü toplanıp bu rakamı saptayamaması... Posta müdürlüklerindeki arkadaşlarımız ise alıyorlar. Bu konuya hassasiyet göstereceğinizi umuyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ

‘‘Polise siyasi amaçlı sızmalar olmuştur. Hukuk devleti niteliğini zedeleyen emniyet içindeki kişiler temizlenmelidir. Ayrıca, savcılar yetkilerini daha fazla kullanmalıdır.’’

(Başbakan Mesut Yılmaz)













Yazarın Tüm Yazıları