Yeter artık, kesin kadınlara düşmanlık etmeyi!

“YAZIYORUZ, çiziyoruz. Hiçbir şey değişmiyor, her şey daha da kötüye gidiyor!”

Haberin Devamı

İçimden geçen cümle bu.
Oysa ben, iflah olmaz bir iyimserim.
“Pes etmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz!” filan derim.
Ama bazen kendimi umutsuz ve karamsar hissediyorum.
Şimdi olduğu gibi.
Mail kutumu açtığımda, Ceren T.’den gelmiş bu mail’i buldum.
Birlikte okuyalım...

BU KAÇINCI OLAY? BU KAÇINCI FİŞLEME?

Sağlık Bakanlığı’nın insanları fişlediğini ilk kez sizde okumuştum. Benim başıma gelmez zannediyordum ama ben de fişlendim.
1 yıllık evliyim. 1.5 ay önce hamilelik şüphesiyle, Ankara Kazan Hamdi Eriş Devlet Hastanesi’ne gebelik testi için kan vermeye gittim.
Hamile değilmişim, sonuç negatif.
İşte her şey, bundan sonra başlıyor...
Dün eşimi Sağlık Bakanlığı’ından aramışlar.
Aralarında geçen konuşma şu:
- Eşiniz Ceren T. ile ilgili rahatsız ediyoruz. Eşiniz 1.5 ay önce devlet hastanelerimizden birinde gebelik testi yaptırmış. Bilginiz var mı? (Bu soru, olayın ne amaçlı olduğunu anlatıyor zaten...)
- Evet, eşim gebelik testi yaptırdı, biliyorum. Ama bu sizi neden ilgilendiriyor?
- Gebelik gibi bir durumu var mı? (Benim bilgilerime hatta ve hatta eşimin telefon bilgilerine bile ulaşan bir hafiye Bakanlık, nasıl olmuş da sonucuma bakamamış?)
- Hayır, eşim hamile değil.
- Eğer gebelik gibi bir durumu varsa, kayıt yaptırılmamış. Bilginiz olsun, şu an suç işlemiş oluyorsunuz!
(Bu ısrarın sebebini anlayamadık...)

Haberin Devamı

BU KONUŞMA YÜZÜNDEN CESEDİM TOPLANABİLİRDİ

Şimdi soruyorum Ayşe Hanım...
1-Farz edin, hamileyim ve ben bu çocuğu istemiyorum. Kocam psikopat. Ondan kurtulamıyorum. Bir de çocukla, iyice bağ kurmak istemiyorum. Sizi temin ederim, onunla yaptıkları bu görüşme yüzünden, Ankara’nın bir köşesinde şu an cesedim toplanıyor olabilirdi. Suçlusu kim olacaktı?
2- Farz edin, kocamdan ayrı yaşıyorum. Boşanamıyorum ve hayatımda birisi var. Ondan hamilelik şüphem var. Kocamla yapılan bu konuşma yüzünden cesedim başka bir sokaktan toplanacaktı!
3- Hastaneye giden benim. Hamilelik riski taşıyan benim. Sorumluluğunu bilip, kaydettirecek olan da benim. Neden acaba ben değil de kocam aranıyor? Nasıl iğrenç bir maksat var bunun altında?
4- Kocamın bilgilerine ulaşan bir birim, acaba bizim beraber ya da ayrı yaşadığımızı da kesinleştirmiş mi? Bakıp, sorup soruşturmuşlar mı? Allah aşkına bu nasıl bir sistem? Kadınlara uygulanan şiddet deyip sadece kocaları, sadece toplumu mu suçluyorlar? Devletin hiç mi suçu yok? Bu nasıl bir devlet? Kadını koruması gerekmiyor mu? Sizce bu devlet bizi gerçekten koruyor mu?
Fişleyerek mi koruyor!
Hem hastaneyi, hem Sağlık Bakanlığı’nı arayacağım ve hakkımı arayacağım. Lütfen siz de bana yardımcı olun. (Ceren T.)

Haberin Devamı

MÜNFERİT OLAYLAR DEYİP İŞİN İÇİNDEN ÇIKACAKLAR

Ceren T., elimden geleni yaparım.
Ama “Münferit olaylar!” deyip, işin içinden çıkacaklardır.
Ya da bir süre konuşulacak, her kafadan bir ses çıkacak, ama sonra psssssssssssss.
Elde var sıfır, değişen bir şey yok!
Onlarca olay oldu, onlarca defa isyan ettik, çığlıklar attık.
Ama yine oluyor, yine oluyor...
Kadınları fişlenmeye devam ediyorlar.
Karamsarlığımın sebebi de bu, yazıyoruz, çiziyoruz, değişen hiçbir şey olmuyor. Her şey, her geçen gün biraz daha kötüye gidiyor.
Ve onlar bildiklerini okuyor.
Ama yine de destek vermeye hazırım, olan biteni paylaşın, ben de okurlarla paylaşacağım, elimden gelen bu...
Bu filmi daha önce gördük.
Anlaşılan o ki, artık hep görmeye devam edeceğiz!

Yazarın Tüm Yazıları