Serdar Ortaç: Akıl sağlığım da keyfim de yerinde

Serdar Ortaç, dillere pelesenk olmuş şarkılarıyla yetenekli bir sanatçı. Bana göre duygularımızın psikoterapisti. Benim de 20 yıllık canım dostum ve şu an psikoterapistliğini yaptığım danışanım. Aslında ben mi Serdar’a psikoterapi yapıyorum, o mu bana yapıyor tartışılır. Çünkü ne zaman hadi bir psikoterapi seansı yapalım desek ya şarkı sözü yazıyoruz ya da televizyon formatı! Ben onu çok yakından tanıyorum. Ama son zamanlarda söylemlerinin yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. O nedenle kendisiyle özel bir röportaj yapmak istedim. Ve bir insanı en iyi annesi anlatır diyerek sevgili Nesrin Ortaç’ı da davet ettim. İşte Serdar Ortaç’ın bilinmeyenleri...

Haberin Devamı

Beraber çalıştığımız için herkes bana sağlık durumunu soruyor. Ben de “Ruhen gayet dengeli, sağlığı için gerekli mücadeleyi veriyor ve iyi” diyorum. Buna kimileri inanıyor, kimileri inanmak istemiyor. Sence buna ne sebep oldu?

- Bir gece sosyal medyada şarkımı dinlerken ağlamam sebep oldu.

O gece neden ağladın?

- Dünyada anlaşılmamak kadar ağır bir şey yok! Bir ara özel hayatımla ilgili o kadar üzerime gelindi ki, çok dolmuştum, sinir krizi geçirdim. Ve ağladım. Ağladığım için eleştirildim. Hatta güçsüz olarak algılandım. Ama her ağlayan güçsüz değildir, tıpkı her gülenin mutlu olmadığı gibi.

O günden bu yana seninle sağlıklı ve kaliteli yaşam yolculuğunda yol arkadaşlığı yapıyoruz. Hayatında neler değişti?

- Eskiden psikologlara, psikoterapistlere inanmazdım. Ama bana iyi geldin. Şu yaşıma kadar işte güçte, evde tüm sorunlarımı hep kendi başıma halletmeye çalıştım. Ama işte omuzlarımdaki yük artık ağır geliyordu. Demek ki beni dinleyen birine, anlaşılmaya ihtiyacım vardı. Ve gördüm ki süper kahramanlar bile terapiye ihtiyaç duyabilirmiş. Eskiden psikolojik desteğe inanmazdım ama artık inanıyorum.

Haberin Devamı

Ağlama videoların sosyal medyada hâlâ dolaşıyor. Gördüğünde ne hissediyorsun?

- Önce utanıyorum, sonra da gülüyorum. Ama o gün iyi ki böyle bir duygu boşalması yaşamışım. Yoksa bugün böyle düşünemezdim. Ne demişler; kendini bulmak için önce kaybetmek gerek.

Serdar Ortaç: Akıl sağlığım da keyfim de yerinde

2024 KARARIM: SUSMAK

Peki son zamanlardaki açıklamalarının yanlış anlaşıldığını düşünüyor musun?

- Ah Yeldacığım ah, şu an en büyük derdim bu. Aslında korktuğum başıma geldi desem yeridir. Hayatta en korktuğum şey, kendimi yanlış ifade etmek ve birinin kalbini kırmaktır. Ben hayatta hep kendimi şarkılarımla ifade edebilmeyi başardım ama sanırım konuşurken fazla samimi olduğum için ağzımdan çıkan her cümle yanlış anlaşılıyor. O yüzden 2024’te sosyal medya detoksu yapıp susmaya karar verdim...

Haberin Devamı

Herkes seni kendini eve kapatmış, yataktan çıkmayan, hayattan izole olmuş biri gibi görüyor. Bu konuya bir açıklık getirelim mi?

- Evden çıkmak istememem nedense garip karşılanıyor. Ama bu gayet normal. Yıllarca o turne senin, bu sahne benim dolaştım. Evimi özlüyordum. Şimdi evde olmak ne güzelmiş diyorum.

Evde neler yapıyorsun?

- Evde her ne kadar yıllardır bana yardımcı olan Sevgi annemiz ve Esra’mız olsa da ben yine her şeyimi kendim yapmaya çalışıyorum. Düzeni çok sevdiğim için odamdaki eşyaları toplarım, mutfakta zaman geçirmeyi severim. Hatta bazen kovayı alır balkonu, yerleri bile silerim. Yani öyle sanıldığı gibi yatağa bağlı yaşamıyorum. Evin rahatlığını ve keyfini yaşıyorum. (Gülüyor)

Haberin Devamı

Serdar Ortaç’ın hayat felsefesi nedir diye sorsam...

- Hayatın yanlış tarafında yer alacağıma yalnız yerinde yer almak.

Peki şu an ne tarafındasın?

- Yalnız tarafında.

Seni yalnız görenler, bunalımda olduğunu mu düşünüyor?

- Evet ama yalnızlığı bunalım yaşattığı için değil, huzur verdiği için seçtim.

ARTIK RUHEN DENGEDEYİM

Artık ruhen iyi hissettiğini söyleyebilir miyiz?

- Evet. Hatta üzerine basa basa söyleyelim. Çünkü kafayı yiyip delirdiğimi düşünenler var. Onlara da hak vermek gerek. Bir ara ilaçların etkisiyle saçmaladım. Ama şu da var; her insan kendi dünyasında delidir. Önemli olan dengeyi ayarlamak. Ben artık ruhen dengedeyim. Sevenlerimden birçok mesaj alıyorum. O kadar yanlış anlaşılmışım ki. Değil depresyonda olduğumu zannedenler, akli dengemin yerinde olmadığını düşünenler varmış. Buradan sevenlerime sesleneyim; merak etmeyin akıl sağlığım da keyfim de yerinde.

Haberin Devamı

Kendine en çok kızdığın iki şey ne diye sorsam, ne cevap verirsin?

- Hiç sorma. Her şeyin aşırısı var bende. Vicdanın da, samimiyetin de. Serdar Ortaç’ın hayat terazisinde vicdan çok ağır basıyor. Bazen kendime bu iki konuda çok kızıyorum.

“Hayat beni neden yoruyorsun” diye çok sevilen bir şarkın var. Sence hayat mı seni yordu, sen mi hayatı yordun?

- Hayat yormadı, ben hayatı yordum. 53 yaşındayım. Şu saatten sonra ne hayatı yorarım ne de beni yoran ortamlarda olurum. O yüzden artık hep “hayır” dese de hayat, hep hayırlısı diyeceğim hayata inat!

Aylar önce “Bulmaca gibiyim, ben de kendimi çözemiyorum” diyordun. Çözdün mü bulmacanı?

- Evet, çözdüm. Deli sorular bitti. Anahtar kelimem huzurmuş.

Haberin Devamı

HER AN EKRANLARA GERİ DÖNEBİLİRİM

Uzun süredir ekranlarda yoksun. Bu senin seçimin mi?

- Hayır, değil. Yaptığım konserler değil de hastalığım daha çok gündemde olduğu için yapımcılar televizyon programı yapamayacağımı düşündü. Ama tabii ki bu gerçeği yansıtmıyor. Eğer öyle olsa tüm yaz boyu sahne de yapamazdım. Tam tersi asıl ben sahne yapmazsam, televizyonda olmazsam hastalanırım. Beste yapmak, sahne ve televizyon programı yapmak bana ilaç gibi geliyor. Yani anlayacağın beste de yaparım televizyon programı da! Hatta terapiler sırasında seninle beraber yazdığımız o iki televizyon projesine şu ara çok yükseldim. Bakarsın beraber yaparız, belli mi olur? Her an ekranlara geri dönebilirim.

Yaparız tabii, neden olmasın? Senin artık psikoterapiye değil, seni motive edecek bir TV programına ihtiyacın var. Ama şarkı da yapmaya devam et. Çünkü her psikoloğun da kalbine iyi gelecek bir Serdar Ortaç şarkısına ihtiyacı var.

- Sağ ol, var ol.

Annem benim başımın tacı

 Annem gibi kadınlar eşlerine kral gibi davranır, eşlerinin başının tacı, kraliçesi olurlar. Annem de benim biricik kraliçem, başımın tacı. Rahmetli babam için de öyleydi. Annem için ‘Karabiber’ şarkısını, babam için ‘Zakkum Çiçekleri’ni yaptım. Bu annemle yaptığımız ilk gazete röportajı olduğundan benim için çok özel ve kıymetli. Bu günün anlam ve önemine yakışır bir şey olsun istedim. Zakkum çiçeklerinden tasarlanmış bu tacı hepinizin huzurlarında en büyük aşkım anneme takarak bu aşkı taçlandırmak istiyorum. Bugün karşıma annem gibi hem güçlü hem akıllı, ayakları yere sağlam basan, beni yönetebilecek bir kadın çıksa gözümü kırpmadan evlenirim.”

Serdar Ortaç: Akıl sağlığım da keyfim de yerinde

Kızımın adını Nesrin koymak isterim

“Artık olgunluk dönemimdeyim” dedin. Peki olgun Serdar Ortaç’ın kalbini fethedecek kadın nasıl biri olur?

- Artık bana hayran olan biriyle değil, benim hayranlık duyabileceğim, annem gibi biri karşıma çıkarsa birlikte olabilirim! Aynı dili konuşacağım, kariyerimde beni aşağıya çekmeyecek, beni Serdar Ortaç olduğum için değil beni ben olduğum için isteyecek bir yol arkadaşı olmalı. Hatta öyle birinden bir kız çocuğuna sahip olmak, kızımın adını da Nesrin koymak isterim.

Serdar Ortaç nasıl bir baba olur?

- Herhalde babam gibi bir baba olurdum. İnce çizgileri olan, yerine göre sert, yerine gelince yumuşak.

Serdar’ın içinde hâlâ büyümeyen bir çocuk var

Serdar nasıl bir çocuktu?

- Nesrin Ortaç: Çok zeki, yerinde duramayan, afacan bir çocuktu. Duvarlara tırmanırdı, yaramazlık yapardı ama o kadar tatlıydı ki ona hiç kızamazdım. O zekâsı hâlâ kendini gösterir. Leb demeden leblebiyi anlar. Ve hâlâ içinde büyümeyen bir çocuk var.

Küçükken sanatçı olabileceğinin sinyallerini gösteriyor muydu?

- Serdar Ortaç: Beste yapmak benim kanımda var. Annem de çok güzel besteler yapar, şarkı söylerdi. Ben ninni yerine sanat müziği dinleyerek büyüdüm.

- Nesrin Ortaç: Evet, ben Serdar’ı ninni yerine sanat müziğiyle büyüttüm. Hatta “Karabiberim” şarkısını bir gün çay içerken birlikte yaptık. Serdar sanat müziğini de benim gibi çok güzel söyler. Günün birinde sanat müziği albümü yapmasını çok isterim.

Peki uyarılarınızı dikkate alıp sözünüzü dinler mi?

- Nesrin Ortaç: Pek konuşmayı sevmez. Genelde ben konuşurum, o ben susayım diye “haklısın” der ve yine bildiğini okur.

- Serdar Ortaç: Sen annemin öyle dediğine bakma. Ben konuşmayı sevmiyorum. Annem ve sahnem benim en büyük antidepresanım.

Serdar Ortaç’ın annesi olmak nasıl bir duygu?

- Nesrin Ortaç: Serdar benim ilk göz ağrım. Ona olan sevgimi kelimelerle anlatamam. Benim duygularımı ancak anne olanlar anlar. Yeniden dünyaya gelsem yine Serdar Ortaç’ın annesi olmak isterim. Onunla gurur duyuyorum. Allah onu tüm kötülüklerden korusun, benim ve tüm sevenlerinin başımdan eksik etmesin.

Sizi kızdırdığı zaman gönlünüzü nasıl alır?

- Nesrin Ortaç: Bana bir gün bile saygısızlık etmedi, kızdıracak pek fazla bir şey yapmadı. Serdar çok merhametlidir, kendini üzer ama başkasını üzmeye kıyamaz. Kadınına bir çiçek gibi davranır. Sevince tam sever ama sildi mi de tam siler. Aynı bana benzer.

Annen “Haklısın der, yine bildiğini okur” diyor. Bana da hep “Haklısın tamam” diyorsun...

- Serdar Ortaç: Şu an sadece seni ve annemi dinliyorum. Benim birinin sözünü dinlemem için bir kere onun önce zekâsına mesleki bilgi ve donanımına inanmam gerekiyor. Bir insanda aradığım en önemli özellik zekâsıdır. Bir de samimiyet ve iyi niyet. Siz iyi olmamı istiyorsunuz. İkiniz de birbirinize benziyor, çok konuşuyorsunuz ama ne yapalım, gülü seven dikenine katlanıyor.

Serdar’ın mutluluk sepeti

Sağlıklı beslenmeye önem verdiğini biliyorum. Beslenirken olmazsa olmazların var mı?

- Evet, var. Mesela kahvaltı yapmadan güne başlarsam agresif olurum. Kahvaltıda bol domatesli menemen ve havuçlu salata yemeye bayılırım. Kahvaltı sonrası bol demli çayımı içerken de mutlaka bitter çikolatalı kek yerim. Aralarda ilaçlarımı içmeden mutlaka bir avokado yerim ve bol bol su içerim. Güne başlarken bu şekilde beslenirsem, kendimi iyi ve mutlu hissediyorum.

Evet, ben de o nedenle sana bugün seni mutlu eden gıdalardan oluşan bir ‘mutluluk sepeti’ getirdim. Şifa olsun. Bu sepette neler var; avokado, havuç, muz, çilek, ceviz, bitter çikolata, kefir, meyveli yoğurt, yumurta, yeşil biber, siyah çay ve su.

Elim ayağım tutmaz hale

gelse bile şarkı söyleyeceğim

 

MS hastalığı=Serdar Ortaç oldu. Bu hastalığın birçok özelliği senin tarafından duyuldu. Senin için MS’in açılımı nedir?

- Bana bu hastalık şükretmeyi, sağlığın şan, şöhret ve kariyerden, maldan mülkten çok daha değerli olduğunu hatırlattı. Bir nevi ruhsal ve fiziksel anlamda dayanıklılık testi diyebilirim. Artık bu hastalığın her şeyini kabullendim. Başımıza nasıl bir hastalık gelirse gelsin en önemli ilaç kabullenmek ve hayat motivasyonunu kaybetmemek. Ben her ne kadar ağrım sızım da olsa sahneye çıkıyorum ve orada her şeyi unutuyorum. Elim ayağım tutmaz hale gelse bile şarkı söyleyeceğim. Bunu özellikle söyledim ki MS hastalığı yaşayanlara ilham kaynağı olsun.

AŞKA KALBİMİ KAPATMADIM

 ◊ Aşka kalbini kapattın mı?

- Kapatmadım, sadece kısa bir mola verdim. Çünkü kalbin de şarj olmaya ihtiyacı var. Şu an olgunluk dönemimde ve kendimle flört halindeyim. İnsan önce kendi içinde mutlu ve huzurlu olmalı ki karşısındaki kişiyi de mutlu ve huzurlu edebilsin.

Yazdığın şarkılardan dolayı seni herkes aşktan yaralı biri olarak görüyor.

- Herkes yanlış biliyor. Benim hayatım aşka değil, işe odaklı. Yüreğim yaralı maralı da değil! Öyle sanıldığı gibi yüreğimde yapraklar dökülmüyor. Tam tersi 50 yıllık bir çınar ağacı gibiyim.

Serdar Ortaç’tan gençlere tavsiyeler

∆ Sağlıklı beslenin.

∆ Spor yapın.

∆ Paranızı biriktirin.

∆ Üretin.

∆ Aşkı meşki kafanıza çok takmayın.

∆ Okulunuza, işinize gücünüze odaklanın.

∆ Maneviyata önem verin.

∆ Ne oldum değil, ne olacağım deyin.

∆ En önemlisi her gününüze şükredin.

Serdar Ortaç’ın 10 bilinmeyenİ

◊ En sık kullandığı kelime: Haklısın

◊ En değer verdiği şey: Samimiyet

◊ En sevdiği insan tipi: Mantıklı olanlar

◊ En sevmediği insan tipi: Çok konuşanlar

◊ En sık yaptığı eylem: Diş fırçalamak

◊ En sevdiği yemek: Semizotu ve kısır

◊ En değer verdiği eşyası: Bisikleti

◊ En belirgin özelliği: Her şeyi tek başına yapması

◊ En nefret ettiği şey: Emir verilmesi

◊ Şu anki hedefi: İnsanların hayatına dokunacak bir televizyon programı yapmak

Yazarın Tüm Yazıları