Projeler rafta seller sokakta

Son bir haftadır, Türkiye’nin bazı illerinde yine şehir selleri oldu, maddi zarar oluştu ancak Ankara’da maddi kayıpların yanı sıra 4 vatandaşımız da hayatını kaybetti. Uzmanlar yağış rejimindeki değişikliğin süreceğini söylüyor. Bunun anlamı kısa süreli, şiddetli yağışlar tekrar olacak.

Haberin Devamı

Su Politikaları Derneği bu konuda bir açıklama yapmış. Açıklamada kısaca şöyle denmiş: “Dünyanın birçok ülkesinde şehir selleri oluşuyor. Ülkemizde de yaşanıyor. Ama artık can kayıplarına da neden oluyor. ‘Aşırı yağışlar’ normalleşti ve kentlere ölüm riski taşıyor. Bu nedenle konu daha kapsamlı bir şekilde ele alınmalı. Öncelikle can kaybının oluşması önlenmeli.

Sorun bir dönemin sorunu değil, yılların ihmali ve birikimi var. Sorun yapısal bir sorun. Risk artıyor. Bu nedenle artık siyasi polemik konusu olmamalı. Bütüncül bir plan ve uygulama gerekli. Ankara’ya baktığımızda kentleşmenin çarpık, ‘BAKAY Projesi’nin tamamlanmamış ve yağmur suyu altyapısının eksik olduğunu görüyoruz.

1990 yılında büyük umutla Büyük Ankara Kanalizasyon ve Yağmursuyu Projesi (BAKAY) hazırlanmış. Dünya Bankası kredili olarak başlanmış. Sonra rafa kaldırılmış. Aradan 32 yıl geçmiş. Nüfus artmış, yağış rejimi de değişmiş. Altyapı yetersiz kalmış, bir şeyler yapılmış ama sonuç ortada.

Haberin Devamı

Şimdi “Ankara İli İçmesuyu, Atıksu ve Yağmursuyu Yönetimi Master Planı (2024-2054)” hazırlanıyor. Bu planda yağmur sularının uzaklaştırılması ve sellerin önlenmesi de var. Şimdi umutlar yeni master planının tamamlanması ve uygulanmasına kaldı.

Türkiye’de su yönetimi konusunda birçok plan yapıldı ancak uygulama karnemiz zayıf. Ayrıca yerel yönetimler yerin altına yapılacak yatırımı çok sevmiyor. Tüm kentlerimizde şebeke su kayıplarının önlenmesi ve aynı zamanda yağmur suyu uzaklaştırma projeleri “Acil Uygulama Planı” kapsamına alınmalı.”

GÜNÜN SÖZÜ

“2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Muharrem İnce’ye CHP Genel Merkezi tarafından mobbing uygulandı. Ben o zaman Halk TV Genel Müdürü idim, bana telefon açılıp niye bu kadar çok yayınlıyorsun diye soruluyordu.” Şaban SEVİNÇ

ERMENİ VAKIFLARI ‘SEÇİM’ İSTİYOR

“TÜRKİYE’de ‘azınlık vakıfları’nın yönetim kurullarını seçmeye imkân verecek yönetmelikte sona gelindi” haberlerini sık sık okuyor olmalısınız. Agos olarak bu konuyu yakından takip etmeye çalışıyoruz, zira dokuz yıldır yapılmayan bir seçim var, neden yapılmadığı belli değil ve “Yakında yönetmelik çıkacak” dendiğinde bile aylar, yıllar geçiyor. Böyle bir seçimin belirsiz gerekçelerle askıya alındığı bir durum herhalde nadirdir, yakın tarihte...

Haberin Devamı

İktidar kanadında vakıf seçimlerinin bu yıl olacağı, hastane seçimlerinin ise 2023’e kalacağı söyleniyor.

Ermeni Vakıfları Birliği’nin geçen hafta konuyu görüştüğünü biliyoruz. Toplantı neden basına kapalı yapıldı, anlaşılmadı. Tüm toplumu ilgilendiren konularda basına kapalı toplantı yapmak doğru değil. Yok, toplantıya basın mensupları alınmayacaksa, sonrasında bir açıklama yapmak gerekir. Yazılı değil elbette, gazetecilerin soru sorabileceği türden bir açıklama.

Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a bir soru önergesi yönelterek “Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği sözünüzü neden tutmadınız?” diye sordu.

Aslında hepimiz bu soruların yanıtlarını biliyoruz ama nedense atılması gereken adımları bir türlü atmıyoruz. Daha güzel günlere varmak, bunun için çaba göstermek çok da zor değil.  Yetvart DANZİKYAN

Haberin Devamı

KİRA TAHLİYESİNDE GARİP GEREKÇE

DENEYİMLİ bir adliye muhabiri ile konuşuyoruz. Şöyle diyor: “Ekonominin bu zor günlerinde en önemli sorunlardan biri kiracı hakları. Hükümetin bu konuda olumlu çalışmaları sürüyorken, Yargıtay’ın tahliye davaları ile ilgili ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olması gerektiğine ilişkin harika yerleşik içtihadı, ilginç bir kararla delinmiş durumda. İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi, ‘işe rahatça gidip gelme’ gerekçesi ile açılan davada bunu zorunlu tahliye nedeni olarak görerek ilginç bir karara imza attı. HSK ve Adalet Bakanlığı kiracı haklarını ve yerleşik içtihatları yok eden ‘zorunlu’ değil ‘rahat’ olan bu karara karşı ne yapar, merak ediyoruz.”

Haberin Devamı

MARMARA’DA STRES ARTIYOR

OLASI bir İstanbul depremi, sıklıkla gündemde yer alıyor. Uzmanlara göre, yetkililerin aldıkları önlemler yetersiz. Bu nedenle beklenen depremin kentte ciddi bir hasar bırakacağı ve can kaybının da yüksek olacağı söyleniyor. Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’nin doğusunda ve batısında yaşanan depremler konuyu tekrar gündeme getirdi. Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yine uyarılarda bulundu, paylaşımları dikkat çekti. Görür, Agos gazetesinden İşhan Erdinç’le olası deprem üzerinde konuştu.

Kentsel dönüşüm depremde en fazla hasar olacak yerlerde başlayıp yoğunlaşacağına rantın en fazla olduğu yerde, örneğin Bağdat Caddesi ve çevresinde yürütülmüştür.

Haberin Devamı

Bölgede yaşayan insanlar ile yerel ve merkezi yönetimler olarak bunları bir uyarı olarak alabiliriz. Uyarı; tüm Marmara Bölgesi’nde stres artıyor, tehlike kapıda.

İstanbul’da bu saatten sonra planlama olmaz. Planlamayı göç, işgal, rant ve yanlışlıklar yumağı yönetiyor. Bunların yarattığı sorunlar öyle devasa ki çözüm için doğru adım atmaya hiç kimse cesaret edemiyor.

MESAJ PANOSU

SEKİZ yıl süren hukuk mücadelesinden sonra yeniden belde statüsü kazanan Çankırı Dodurga’da 3 Temmuz’da belediye seçimi yapılacak. 1500 seçmeni bulunan beldede seçime girmek için 20 parti başvurdu. Aday çıkarabilen 9 partinin yarışmasına izin verildi.

TÜRKİYE’nin en başarılı araştırma projelerinin ödüllendirildiği Baykuş Ödülleri’nin jüri değerlendirmelerinin 1-2 Eylül tarihlerinde online olarak yapılacağını...

BİLİYOR MUSUNUZ?
BASIN TOPLANIYOR

TGC, TGS, Basın Konseyi, DİSK, Basın-İş, Pen Türkiye ve TÜRKYAYBİR’in, ‘Sosyal Medya Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesi talebiyle yarın 14.00’te Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin konferans salonunda bir toplantı düzenleyeceğini...

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı’nın, kentin tarihi simgesi olan 125 yıllık ‘Antalya Lisesi’nin Olgunlaşma Enstitüsü yapılması girişimini TBMM’ye taşıdığını ve “125 yıllık tarihi bir kalemde silip atmaya kimsenin hakkı olamaz” dediğini...

NİĞDE CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, “İthalat değil yerli üretim şart... Tarım alanları tarım dışı kullanılmamalıdır. İthalatçı kafa iktidarı, sanayi-tarım gelgitinden kurtulmalıdır” dediğini...

Yazarın Tüm Yazıları