Kant gibiyiz: ‘Ne yapabilirim?’

Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele geçirmesinden sonra insanlar havalimanına akın ederek ülkeden kaçmaya çalışıyor. Videolar Amerika’nın Saygon-Vietnam’daki görüntülerini hatırlatıyor. Kalkan uçağa tırtıl gibi yapışmak durumu, ne kadar çözülmesi gereken bir olay olduğunu göstermiyor mu? Amerika, Kabil Havalimanı’ndaki görüntüden sonra şu son 50-60 yılı masaya yatırmalı.

Haberin Devamı

Sıkıntılı bir gündemimiz var. Orman yangınlarına, sel felaketlerine ilaveten gözler giderek artan Afganlara da çevrilmiş durumda. Acil çözülmesi gereken fiili bir durum var. Türkiye’ye akan ‘düzensiz Afgan göçü’, toplumdaki hassasiyetlerin zirve yapmasına yol açıyor. Salgının tetiklediği ‘işsizlik’, ‘hayat pahalılığı’ gibi herkesi etkileyen olumsuzlukların faturasının düzensiz göç ile gelenlere çıkarılmak istenmesi toplumda gerginlik yaratıyor. ‘Düzensiz göç’ bir ülkeye yasadışı yollardan girmektir. Resmi verilere göre, 7 Temmuz 2021 itibarıyla yakalanan 63 bin düzensiz göçmenin 26 bini Afganistan vatandaşıymış. Sorun biraz da ‘göçe sebep ülke’ ile ‘göçün hedefi ülkeler’ arasında olmamızdan kaynaklanıyor. Saha araştırmaları Afganların bir bölümünün Türkiye’de kalmak istediğini de gösteriyor. Sorun pek çok katmanlı.

Haberin Devamı

Göz ardı etmeyelim. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre, şu anda Türkiye’de ‘uluslararası koruma altında’ 116 bin Afgan yaşıyor. ‘140 bini Almanya’da’ olmak üzere Avrupa ülkelerinde 500 bin civarında Afgan var.

Derin siyasi analizi bir yana bırakalım. ABD, 7 Ekim 2001’de girdiği Afganistan’dan tam 20 yıl sonra çekiliyor. NATO müttefikleri bu haberi duyar duymaz ABD’den önce tası tarağı toplayıp kaçıp gitti. Taliban yönetimi çökmüş ama silinememişti. Şimdi Taliban harap haldeki ülkeye hâkim oldu. Taliban’dan kaçanlar, NATO müttefikleriyle çalışanlar ülkeyi terk ediyor. Yıllardır devam eden ama göze batmayan ‘düzensiz göç’ şimdi tetiklendi, hızlandı. Dileriz vahim sonuçlar yaşanmaz!

Alman filozof Kant’ın sorduğu felsefi sorulardan biri de “Ne yapabilirim”dir. Öyleyse bizim ne yapmamız gerek? Cevaplar muhtelif. ‘Derhal göç bakanlığı kurulsun’, ‘Kaçak geleni derhal geri gönderelim’ ‘Bayramda veya bir işi için Suriye’ye gideni tekrar ülkeye sokmayalım’... Bunlar soruyu karşılamıyor aslında. Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç’in dediği gibi “Türkiye ne kimsenin bekleme odası, ne de AB’nin sınır muhafızı”. Türkiye göçmen havuzu da değil. Erdoğan ne demişti: “Burası yolgeçen hanı da değil!”

Haberin Devamı

Duvar göçü engelleyemez. Geniş konsensus sağlayacak bir göç politikası belirlememiz gerekiyor, hem de acilen.

GÜNÜN SÖZÜ

“BİR ağaç kökleri kadar güçlü, dalları kadar gösterişli, meyvesi kadar faydalıdır. Köklerine sarıl, ülken için çalış, ailen için güzel yarınlar hazırla.” Aziz SANCAR

İKTİDAR ZAMDA AYRIMCILIK YAPIYOR

“İŞÇİYE yüksek zam, memura düşük öneri” ne demek dersek, cevabı “Siyasi irade işçiye cömert, memur ve emekliye cimri” olur mu?

Özetle siyasi irade kamu işçisini sevindirdi. Sıra memur ile memur emeklisinde. Çalışma hayatı uzmanı dostumuz Şükrü Karaman, tabloyu özetliyor:

“Yaklaşık 6.5 milyon memur ile memur emeklisi adına yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin önerdiği zam tutarı sendikaların taleplerinden çok düşük.”

Haberin Devamı

Bakan Vedat Bilgin, memur ile memur emeklisi maaşına 2022 yılının ilk 6 ayı için yüzde 5 artı enflasyon farkı, ikinci 6 ay için yüzde 6 artı enflasyon farkı, 2023 yılının birinci 6 ayı için yüzde 6 artı enflasyon farkı, ikinci 6 ayı için de yüzde 6 artı enflasyon farkı oranında zam yapılmasını teklif etti.

Sözleşme masasında birlikte davranan yetkili konfederasyon Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen, maaşlara seyyanen yapılacak 600 lira zammın ardından 2022 yılı için yüzde 21, 2023 yılı için de yüzde 17 artış talep etmişti. KESK ise en düşük maaşın 6 bin 950 liraya çıkarılmasını istemişti. Bakanın önerisiyle sendikanın talepleri arasında dağlar kadar fark var. Bu nedenle her gün yağan zamlar nedeniyle sendikaların talepleri çok doğal.

Haberin Devamı

BİZİ DİNLEYİN LÜTFEN
BU KAYMAKAM KUTLANMALI

ESKİ Ayancık Kaymakamı Çağlayan Kaya, 5 yıl önce Orman İdaresi’nin derenin kenarında izinsiz şekilde tomruk deposu kurmasına karşı çıkmış. Kaya, selde yıkıcı etkiyi arttıracağı için depoyu dağ yamacına taşımak istedi. Muhtarlar ve köylüler “Kaymakam ekmeğimizle oynuyor” diye ayaklanınca Kaya, tayinini istedi. Dört yıl sonra bugün, Kaya’nın öngördüğü üzere, derenin kenarındaki tomruklar felakete yol açtı. Kaya, “Dediğim şekilde müdahale edilse üç köprü, pazar yeri ve sanayi sitesi yıkılmazdı. Tomruklar hasar vermezdi” diyor. Şimdi söyleyin bu kaymakam ‘ödüllük’ değil midir? Her makam kendisini örnek bürokrat diye kutlayacaktır.

Haberin Devamı

KEŞAN Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun Keşanlı akademisyen Fatma Çalık Orhun’un ‘Salnameler ve Arşiv Vesikaları Işığında Keşan Tarihi’ kitabını tanıtırken, Keşan’ın 2020’de kuruluşunun 100. yılına denk geldiği söylediğini...

ADİL YARGILAMA İSTİYORUZ

7 EYLÜL 2021 tarihindeki duruşmada artık gerçek ve adil yargılama talep ediyoruz. Göstermelik davalara tahammülümüz kalmadı. Bu saatten sonra savcı ya adil soruşturma yapmalı ya da görevinden istifa etmelidir.

Bugüne kadar asli sorumluların belirlenmesi için TCDD’den hiçbir bilgi ve belge temin edemeyen savcılık artık gereğini yapıp, arama ve el koyma işlemlerine başlamalıdır. Mısra ÖZ

YAŞ 35 OLUNCA

DERSHANE öğretmeniyim. En verimli olduğun, bilgilerinin en yüksek olduğu düzeyde iş göremez pozisyonuna düşürülüyorsun. İş ilanlarında 35 yaşını geçmemiş şartı arıyorlar. Ama bakıyorsun baştakiler 60 yaş üstü. Ne yapabiliriz bu durumda? Gülşen AYYILDIZ

KİRLİ SİYASET

ÇİRKİN iftiralar ve kirli siyaset Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i çileden çakardı. Videoda izlerken siz de çıldırıyorsunuz. İlle de çirkinlik için, trollük yapmak için bir ‘muhalif parti’ adabı olması gerekmiyor mu? Ne adap kalmış, ne saygı! A. NARLER

BAHÇEŞEHİR GÖLETİ

BAHÇEŞEHİR Gölet’ten geçen derenin yatağı da tüm uyarılara rağmen daracık beton bir kanala çevrildi. Tüm protestolara rağmen gölet bölgesi ev ve dükkânla dolduruldu. Sel olursa bu suların suçu mu yoksa izin verenlerin, inşaatı yapanların suçu mu?Birsen Ekim ÖZEN

BİLİYOR MUSUNUZ?

KEŞAN Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nun Keşanlı akademisyen Fatma Çalık Orhun’un ‘Salnameler ve Arşiv Vesikaları Işığında Keşan Tarihi’ kitabını tanıtırken, Keşan’ın 2020’de kuruluşunun 100. yılına denk geldiği söylediğini...

 

Yazarın Tüm Yazıları