Şikâyet gibi olmasın diye ‘basın özgürdür’ demem mümkün mü

- CHP, milliyetçi ve faşist bir parti. Sosyalist Enternasyonal’den atılmasını isteyeceğiz.
O dönemde CHP’de genel başkanlık yarışına girip, kaybeden Umut Oran, İsveç’e gitti, Ludvigsson’un kapısını çaldı:
- Ben işadamıyım. CHP’de genel başkan adayı oldum, yarışı kaybettim. Hâlâ partide çalışıyorum, hiçbir engelle karşılaşmıyorum. CHP’yi yanlış tanıyorsunuz.
Ludvigsson, bir süre sonra Sosyalist Enternasyonal’de CHP’yle ilgili çekincesini geri çekti. Derken 2012’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, en yüksek oyu alarak Sosyalist Enternasyonal’de Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Oran da en yüksek oyu alarak 13 kişilik “etik komite”ye girdi.
Aradan zaman geçti, Kılıçdaroğlu, Oran’ın önünü açtı, Aralık 2014’te Sosyalist Enternasyonel’de Başkan Yardımcılığı pozisyonuna yükseldi:
- Orada genelde parti genel başkanları veya başbakanlar olur. Geçmişte Deniz Baykal ve Erdal İnönü de parti genel başkanı iken, Sosyalist Enternasyonal’de genel başkan yardımcılığı görevi üstlenmişti.
Oran’la Sosyalist Enternasyonal’i konuşurken 2-3 hafta önce AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır’ın Brüksel’deki sohbetimizde söylediklerini anımsadım:
- Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısına yönelik CHP boykotunu Oran örgütledi. 40 yıllık Dışişleri tecrübemde Türkiye’deki görüş ayrılıklarının ülke aleyhine kullanıldığını hiç görmedim. Bu tutum vatanseverlik değil.
Oran, yanıtladı:
- AB, tam üyelik müzakereleri çerçevesinde 2011’den beri ana muhalefet partisi olarak bizimle de görüşüyor. Bize hep, “Hükümetin söyledikleri doğru mu?” sorusunu yöneltiyorlar. “Doğruları” söyleyince hükümetin yanlışları ortaya çıkıyor.
Türkiye’yi AB’ye ya da Sosyalist Enternasyonal’e şikayet etmesinin söz konusu olmadığını savundu:
- Örneğin AB temsilcilerine ülkemi şikayet etmiş görünmemek için, “Basın özgürdür” diyebilir miyim. Bu mümkün mü?
Sosyalist Enternasyonal’in Türkiye’yi yakından izlediğini belirtti:
- Gerek AB temsilcileriyle görüşmelerde, gerekse Sosyalist Enternasyonal’de ülkemizle ilgili diplomatik dil kullanmaya özen gösteriyoruz.
- Müzakere fasılları için AB nezdinde lobi yapar mısınız? Örneğin hükümet 17’nci fasılın açılabileceğini düşünüyor.
- “17’nci fasıl açılmasın” demiyoruz ama önceliğin “yargı ve temel özgürlükler”i içeren 23’üncü fasıl ile “adalet, özgürlük ve güvenliği” kapsayan 24’üncü fasıla verilmesini istiyoruz.
Hükümetle CHP 23 ve 24’üncü fasılların açılması için kolkola girebilir mi?
Camide bile “akreditasyon” uygulayan hükümet, AB’ye “Türkiye’de basın özgür” dediğinde inandırıcı olur mu?

18 bin kişi iş, 4 bin kişi staj için bekliyor

İZMİR’in Gündoğdu Meydanı’nda Petkim’in 50’nci yıl kutlamalarını izliyoruz. Şirketin çoğunluk hissesine sahip Azerbaycan kökenli Socar’ın Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, Petkim Korosu’nu yönetmek üzere sahneye çıktı:
- Şu anda evlenme kararı verecek bir çifti dünyanın istedikleri noktasına balayına göndereceğiz.
Meslektaşım Serpil Yılmaz, o anda Yeşim Çayır’ın attığı tweet’i Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut’a gösterdi:
- Bir çifti balayına gönderiyorsunuz, bize de artık bir iş olmadı, staj ayarlarsınız.
Korkut, Petkim Kurumsal İletişim Müdürü Memduh Taşlıcalı’yı çağırdı:
- Bu gençle bağlantı kurup, staj ayarlamaya çalışalım.
Korkut, iki gece öncesinden bir izlenim aktardı:
- Azerbaycan’dan iki bakan konuğumuzdu. Yönetim Kurulu Başkanımız Vagif Aliyev’le bakanları Kordon’da yemekte ağırladık. Sonra bir başka mekana çay içmek için girdik. İki genç yanımıza geldi, “Petkim’e iş için başvurduk ama görüşme şansı yakalayamadık” dedi. Sempatik, iyi eğitimli çocuklardı. Randevu verdim. İş görüşmesine başladılar.
Petkim’de iş ve staj bekleyenlerle ilgili veriyi de paylaştı:
- Şu anda 18 bin kişi bizden iş, 4 bin kişi de staj bekliyor.