Çelikte İngiltere’ye ‘test faturası’ ödemeyi bitirdik

ÇELİK İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, Başkan Yardımcısı Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve yönetim kurulu, 2011 yılında ihracat gelirini gözden geçirdi:

Haberin Devamı

- Kilo başına ihracatımız 0.50 dolar. ABD, çeliği kilo başına 2 dolara ihraç ediyor. Biz kilo başına ihracatta dünyada 17’nci sıradayız.

 

Çelikte İngiltere’ye ‘test faturası’ ödemeyi bitirdik

 

Ekinci, planını ortaya koydu:

 

- Sektörümüz 3 entegre, 24 ark ocaklı, 4 indüksiyon ocaklı tesis ve 200 civarında haddehane ile üretim yapıyor. Ürünlerimiz test için İngiltere’ye gidiyor. Hem kendi test merkezimizi, hem de üretimde katma değeri artırmaya dönük Ar-Ge merkezimizi kurmamız gerekiyor.

 

Haberin Devamı

Ekinci ve Çıkrıkçıoğlu, aldıkları kararı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile paylaştı. Büyükekşi, kararı destekledi:

 

- TİM olarak elimizden gelen desteği veririz.

 

Çelik İhracatçıları Birliği, 2012’de şirketini kurdu. Bir yandan MATİL (Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarı) ve ÇETAM (Çelik Test ve Araştırma Merkezi) için yer ararken, diğer taraftan İstanbul Kalkınma Ajansı’nda da kaynak desteği için başvurdu.

 

Çelik İhracatçıları’na söz konusu merkez için en uygun koşulla yer tahsis eden kurum Rektörlüğünü Prof. Mehmet Karaca’nın yürüttüğü İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) oldu. Ekinci, “uygun koşul”dan şu detayı verdi:

 

- İTÜ, bizden arsa bedeli talep etmedi.

 

Prof. Karaca, bunun formülünü paylaştı:

 

- Kampüsümüzde “muafiyet” kapsamında olan bir bölüm vardı. Yeri oradan verdik.

 

Yer de belirlenince MATİL ve ÇETAM’ın Genel Müdürü Doç. Hüseyin Soykan, işin sahibi Çelik İhracatçıları Birliği ile birlikte kolları sıvadı:

 

Haberin Devamı

- Merkezimiz makineler dahil 16 milyon liraya tamamlandı. Bedelin yarısını İSKA karşıladı.

 

Doç. Soykan, merkezin yapımı sürerken İngiltere’de bugüne kadar Türk çelik ürünlerinin test işlemlerinin adresi olan Certifacition Autherity of Reinforcing Steel’in (CARES) kapısını çaldı. CARES’in Genel Müdürü Ayhan Tuğrul, MATİL ve ÇETAM’a yolu açtı:

 

- Sertifika, belgelendirmede CARES’in adını kullanabilirsiniz. Bunun için şirketlerden aldığınız bedelin yüzde 20’sini bize ödemeniz gerekiyor.

 

Ekinci, bu yetkinin ne anlama geldiğini şöyle açıkladı:

 

- Sektörümüz test için İngiltere’ye milyon dolarlar ödüyordu. Ayrıca, lojistik açıdan zaman da alıyordu. Küçük işletmelerden ürünlerini test için gönderemeyenler de vardı.

 

İthal ürünlere dikkat çekti:

 

Haberin Devamı

- Yılda 20.6 milyon ton kalitesi düşük demir-çelik ithalatı yapılıyor. Hizmete giren test merkezi, ithalatta kalitesiz ürünü engelleyecek adres olabilir.

 

Test merkezinin bölgeye de hizmet verebileceğini kaydedip ekledi:

 

- Burası nükleer santralda kullanılan demir-çelik için de sertifika verebilecek.

 

MATİL ve ÇETAM, öncelikle İngiltere’ye ödenen “test faturası”nın önemli ölçüde ortadan kalkmasını sağlayacak...

 

Merkezin asıl katkısı, sektör için yapacağı Ar-Ge ile ihracatta kilo başına geliri 0.50 doların üstüne çıkarmaya başladığında görülecek...

 

 

TÜRKİYE İŞİN HAMALI GİBİ

 

ÇELİK İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, Türkiye’de Erdemir, İsdemir ve Kardemir dışında sektörün genelinin hurdaya dayalı üretim yaptığını anımsattı:

 

Haberin Devamı

- Hurdadan üretimin maliyeti yüksek. Cevhere dayalı üretim ton başına 70 dolar daha ucuz. Ayrıca, katma değerli ürün geliştirmede cevhere dayalı üretim yelpazeyi genişletebiliyor.

 

Türk demir-çelik sektörünün bir anlamda işin hamallğını üstlendiğini kaydetti:

 

- Birleşmelerle cevherden üretime geçmenin yolu açılabilir.

 

Türk demir-çelik sektörü, “yüksek fırın” için “evlilik” düşünür mü?

 

 

İSTKA’DA DESTEK YARIYA İNDİRİLDİ

 

ÇELİK İhracatçlıarı Birliği Başkanı Namık Eknci, MATİL ve ÇETAM’ın kuruluşuna İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğinin önemine değindi:

 

- İSTKA, başlangıçta MATİL ve ÇETAM’a daha fazla kaynak desteği vermeyi düşündü. Ancak, yönetimdeki bir iş dünyası sivil toplum örgütü başkanı, “Bu kadar kaynağı tek kuruma ayırmak doğru olmaz” diye itiraz etti. Böylece bize ayrılan kaynak yarıya indi.

 

 

Haberin Devamı

ÜNLÜ TÜRK MODACI PARİS’TE TRAFİĞİ ‘MOTOTAKSİ’YLE AŞIYOR

 

DİCE Kayek’i 24 yıl önce Paris’te moda tasarımcısı kardeşi Ece Ege ile birlikte yaratan Ayşe Ege, Saint-Germain’de açtıkları Pop-Up Store’da sohbet ederken saatine baktı:

 

- Ece şimdi havalimanından yola çıkıyor. Yarım saate kadar burada olur.

 

Ardından Ece Ege’nin Paris’te trafiği aşma formülünü aktardı:

 

- Aslında şu anda iş çıkışı trafiği var. Havalimanında buraya otomobille 2 saatten erken gelmek mümkün değil. Ece, “mototaksi”ye biniyor. O sayede 2 saatlik süreyi yarım saate indiriyor.

 

“Mototaksi” İstanbul’a da uyar mı?

Yazarın Tüm Yazıları