Pandemi günlerinde Miami

Pandemi nedeniyle kısıtlanan uçak seferlerinin normale dönüşünden bu yana en uzun uçuşumu geçen hafta sonu yaptım. 13 Eylül Pazar günü Türk Hava Yolları ile Miami’ye uçtum.

Haberin Devamı

Vaka sayıları giderek artarken bunca saat uçmak başta gözümü korkutmadı değil.
İstanbul Havalimanı’na bu endişelerle geldim. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra THY Business Lounge’a yöneldim.
Kapalıydı...
Bunun üzerine şansımı diğer taraftaki Elite ve Elite Plus yolcuların kullandığı lounge’da denemeye karar verdim, açıktı...
Bir tarafta çoğu yolcunun favorisi olan pide yapılıyor, diğer tarafta köfte tavuk pilav üçlüsü servis ediliyordu.
Biraz atıştırdıktan sonra uçağa binmek için kapıya yöneldim.
Yine temkinli, yine hafif tedirgin...
Uçağa kontrollü bir şekilde alındık.
Uçağımız Boeing 787-9 gerçekten muhteşem büyüklükte ve konforda. Deneyimli THY kabin personeli sayesinde servis kusursuz.
Pandemi günlerinde Miami
Ayrıca uçakta “Bohça” denilen uyku setleri yenilenmiş, kalitesi artırılmış.
Bu sebeple teşekkürü hak ediyor THY.
Kabin görevlileri haklı olarak sürekli maske uyarısı yaptı. Ama açık söyleyeyim, neredeyse 13 saat süren bir yolculukta aralıksız maske takmak gerçekten büyük sıkıntı...
Allah uçuş görevlilerine sabır ve dayanma gücü versin.
Gelelim uçuştaki ikramlara...
Pandemi öncesi ikramlar yoktu. Şimdi kapalı bir kutu geliyor, içindeki tüm ürünler soğuk...
Pandemi günlerinde Miami

Maske sıkıntılı bir uçuşun sonunda nihayet Miami’ye vardık.
Nerede o eski hareketlilik...
Havalimanı bomboş, sadece bizim uçak yolcuları...
Haliyle pasaport kontrolünden hemen geçiverdik. Havalimanından direkt Boca Raton’a geçtim.
Sokaklar bomboş, mağaza ve dükkanların çoğu kapalı, insanlar maskeli ve gördüğüm kadarıyla gerekmedikçe kimse dışarı çıkmıyor.
Kafe ve restoranların sadece açık kısımları kullanılıyor.
Kurallara uymayan işletmelerin gözyaşına bakılmıyor, direkt ruhsatları süresiz olarak iptal ediliyor.
Tüm Florida’da sokağa çıkma yasağı 23.00’te başlıyor. Sadece Miami Beach için sokağa çıkma yasağı başlama saati 22.00 olarak uygulanıyor.
İnsanlar ne kadar duyarlı, kurallara ne kadar uyuyor meselesine gelince...
Miami’de insanlar sosyal mesafe kurallarına uyarak hayatını devam ettiriyor. Herkes birbirinden uzak duruyor, hatta birbirinden kaçıyor demek daha doğru. Oteller bomboş, otel fiyatları normalin neredeyse beşte birine düşmüş.
Dilerim bu salgın bir an evvel son bulur ve paranoyakça insanlardan kaçtığımız, dokunduğumuz her şeyden huylandığımız günleri hafızalarımızdan siler atarız.

Haberin Devamı

Nerede o seni karşılayanlar Nusret?

Haberin Devamı

Miami uçuşunda yan koltuğumda Nusret Gökçe vardı.
Muhtemelen Miami’deki restoranını teftiş için yollardaydı.
Koltuğa oturur oturmaz ilk işi takipçileri için video çekip Instagram’a yüklemek oldu. Böyle büyük bir salgında neden özel uçağını kullanmadığını düşündüm açıkçası...
Sonra bir röportajında “Beni Amerika’daki havalimanında CIA ve FBI ajanları karşılıyor” dediği aklıma geldi.
Hatta bu açıklamayı abartılı bulmuş, köşemde “Nusret karıştırıyor, onu karşılayanlar havalimanı yer hizmetleri görevlileridir” diye yazmıştım.
Aynı uçakta yan yana koltuklarda uçunca, sözünü ettiği ajanları görmeyi umut ettim. Ama çıkışta kimse yoktu Nusret’i karşılayan.
O da sıradan bir vatandaş gibi pasaport kontrolünden geçti, valizlerini aldı ve alandan ayrıldı.

Bu ne şiddet!

Haberin Devamı

Halil Sezai’nin Twitter’da TT olduğunu görünce ya başına bir şey geldi, ya yeni şarkı çıkardı diye düşündüm.
Başlığı incelediğimde gözlerime inanamadım, okudukça, görüntüleri izledikçe sinir katsayım tavan yaptı.
Yaşlı komşusunu gözü dönmüşçesine darp ettiği anlar içimi sızlattı, yüreğimi dağladı.
İşi haneye tecavüze kadar vardırmış üstelik, yaşlı adamın evini basıp dışarıda şiddete devam etmiş.
Adam can havliyle kelime-i şehadet getirince de “Ezan mı okuyorsun” diyerek şiddetin dozunu artırmış. Niye? Adamın şikayet etmesi bir suç, inançlı biri olması başka bir suç mu?
Bu ne şuursuzluk, bu ne kendini bilmezlik...
Akıl alacak gibi değil.
Sadece şiddet değil bildiğiniz nefret suçu işlenen.
Hiçbir açıdan mazereti, hiçbir açıdan affı, telafisi yok.
Halil Sezai’nin hak ettiği cezayı en üst seviyeden almasını diliyor ve bekliyorum.
Bu tarz insanlıktan nasibini almamış kişilerin toplum içinde yerinin de olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları