Fikret Kuşkan’ın tuhaf üslubu

Usta oyuncu Fikret Kuşkan, Zülfü Livaneli’nin “Sis” filmiyle başlayan kariyerinde sayısız başarılı işe imza attı.

Haberin Devamı

Altın Portakal’da aldığı “en iyi erkek oyuncu” ödüllerinin yanı sıra en son Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda aldığı “yaşam boyu onur ödülü” de bunun somut kanıtları.

Fakat şöyle bir şey oldu...

Kuşkan bu ödül sonrası kendisine soru soran gazeteciye sert bir çıkış yaptı:

“Röportaj yapmıyorum. İşimle ilgili röportaj yapabilirsiniz ancak benimle. Ben 15 yıla yakın zamandır bugünkü şebekler ve maymunlar gibi röportaj derdi olan bir adam değilim.

Ancak bu ödülü almış olmaktan dolayı sizinle sohbet ediyoruz.

Yoksa siz benimle sohbet edemezdiniz.”

Haydaa...

Kendisi röportaj vermiyor olabilir, bu kendi kararı, saygı duymak gerekir.

Ama röportaj verenlere maymunlar, şebekler demek de biraz fazla olmuş.

Mesela kendisiyle birlikte “yaşam boyu onur ödülü” alan Ali Poyrazoğlu bayılır röportaj yapmaya.

Haberin Devamı

Çok da lezzetli olur Poyrazoğlu söyleşileri.

Şimdi o da mı şebek oldu?

Böyle güzel bir gecede bu kadar sert bir çıkışın alemi var mı?

Ayrıca soruyu soran kişiye evet “Siz” diye hitap ediyor ama “Siz benimle sohbet edemezdiniz” diyerek yerden yere vuruyor.

Başka cümle mi seçememiş meramını anlatırken?

Teşekkür eder, “Röportaj vermiyorum” dersin, çekilirsin kenara.

Ne bu şiddet, bu celal?

Hale Asaf’ın kayıp eserleri Türkiye’de

İlk kadın ressamlarımızdan Hale Asaf’ın dokunaklı bir hikâyesi var.

İstanbul’da yaşadığı yıllarda yaptığı bazı eserleri İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde.

Fakat sonra Berlin Sanat Akademisi’nde eğitim alıyor ve oradan da Paris’e yerleşiyor.

Fikret Kuşkan’ın tuhaf üslubu

Fikret Mualla’nın da platonik aşkı.

İlk resim sergisinin açılmasına 1 hafta kala, karaciğer kanserinden vefat ediyor.

5 yaşından itibaren birçok ameliyata giren Asaf hayatını kaybettiğinde henüz 32 yaşında. Bu yüzden eserlerinin önemli bir kısmına uzun yıllar ulaşılamıyor.

Hale Asaf’ın Paris’te yıllardır kayıp olan eserleri sanat danışmanı Duygu Günkut Atbaş ve koleksiyoner Köksal Kızılca tarafından Türkiye’ye getirildi.

Haberin Devamı

Ne yazık ki sadece 36 eserine ulaşılabilmiş, diğerleri hâlâ kayıp.

Türkiye’ye getirilen bu eserler 15-19 Kasım’da Lütfü Kırdar’daki İstanbul Art Fair’de sergilenecek. 

Fikret Kuşkan’ın tuhaf üslubu

Otelde zeytin festivali

Ege ve Akdeniz’in sağlık ve uzun yaşam sembolü zeytin için Türkiye’nin birçok yerinde festival düzenleniyor: Gemlik, Ayvalık, Hatay, İzmir, Milas, Bayındır, Burhaniye, Trilye...

Çoğunlukla belediyelerin düzenlediği bu şenliklere bu yıl bir yenisi daha eklendi: Antalya Ela Excellence Resort Belek Zeytin Festivali. 

Böylece zeytin adına yapılan festivaller ilk defa otel düzeyinde düzenlenmiş oldu.

5-8 Ekim’deki etkinliğe Türk ve otelin müşteri portföyünden dolayı Rus gazeteciler, Türk ve yabancı şefler katıldı.

Haberin Devamı

Michelin Yeşil Yıldız sahibi Toscana’lı Şef Stefano Pinciaroli, konuk şef olarak bir yemek menüsü hazırladı.

Hürriyet gastronomi yazarı Ebru Erke’nin zeytin yaprağı içeren çay tarifleri sunumu da çok ilginçti. Bunun dışında zeytin temalı eğlenceli atölyeler organize edilmişti. Tadımlarda kullanılan zeytinler otelin kendi bahçesindeki zeytin ağaçlarından toplanmış.

Ela Exellence yetkililerini kutluyorum, diğer beş yıldızlı otellere de örnek olmasını diliyorum.

Fikret Kuşkan’ın tuhaf üslubu

Konserine gittikleri grubu tanımadılar

Pinhani konser öncesinde bir sosyal deney yapmış, grubun üyeleri konsere gelenlere üzerinde Pinhani yazan kafa bantlarından satmaya çalışmış.

Grubun üyelerini tanıyan çıkmadığı gibi sadece üç-beş tane bant satabilmişler.

Haberin Devamı

Tek sanatçı olsa tanıması daha kolay, grup olunca üyeleri tanımak zorlaşıyor tabii.

Ama yine de! Ya insanlar kimin konserine gittiğinden bihaber...

Yahut da grup olarak o kadar başarılılar ki kimse tek başına ön plana çıkmıyor, herkes onları bir bütün olarak algılıyor.

Burak’a davet gelirse

Burak Özçivit davetli olarak gittiği Pakistan’da
hayranlarının izdihamına uğradı,
az daha eziliyordu.

Bu durum eşi Fahriye Evcen’e sorulduğunda, Burak Özçivit’in çok sevildiğini, dünyanın çeşitli ülkelerinden böyle davetler geldiğini söyledi.

Ammman diyeyim!

Şu sıra İsrail’den davet falan gelirse sakın gitmesin.

Hatırlarsınız; Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinde, bütün dünya Rusya’yı protesto ederken koştur koştur Moskova’ya davete gitmişti.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları