FUARCILIK KİM BİZ KİM!

Kent ekonomisini canlandıran en önemli faaliyetlerden biri de fuarcılık. Antalya bunun ne kadar farkında elbette tartışılır.

Haberin Devamı

Ancak pandemiden önce fuarcılık sektöründe yakaladığımız hareketi tamamen yok saymak, “Fuarcılık kim biz kim” demek de yanlış.
*
Elbette Berlin, Dubai, Londra’da yapılan fuarcılıkla kıyaslama yapacak değilim. Böyle bir kıyaslama zaten gerçekçi olmaz.
*
Ancak diğer taraftan da bu sektör içinden çıkan markalarımıza sahip çıkalım. Mesela o markalardan biri Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX).
*
Bu yıl 20-24 Ekim tarihleri arasında 11’inci kez kapılarını açacak. Pandemi dönemi haricinde hiç hız kesmeden, her fuarda da çıtayı yükselterek ilerleyebilmek gerçekten zor iş. Bu başarının tek yolu var inanmak ve çalışmak.
*
Antalya Ticaret Borsası da (ATB) işte tam olarak bunu yaptı.
*
Bana göre Antalya, YÖREX’le çok şey öğrendi:

1- Fuarcılığın sürdürülebilir olduğunu
2- Fuarların halkla bütünleşebileceğini
3- Fuarcılığın kent ekonomisini de desteklediğini
4- Coğrafi işaret kavramını
5- Kooperatifleşmenin önemi ve e-ticareti
*
Bunların hepsi önemli kazanımlar ancak 4’üncü maddeyi ayrıca ele almakta fayda var. Coğrafi işaret…
*
ATB Başkanı Ali Çandır bu konuda beni biraz aydınlattı: “YÖREX 2010 yılında başladı. O tarihte 109 olan coğrafi işaretli ürün sayısı şu an 871. Başvurusu kabul edilen ürünümüz de 704. YÖREX’le birlikte coğrafi işaret seferberliği ilan edildi.”
*
Bu konuyu neden bu kadar önemsedim? Çünkü coğrafi işaretli ürünlerin dünyadaki pazar payı 200 milyar Euro. Avrupa’da ise 77 milyar Euro.
*
Ali Bey’e Türkiye’nin bu konudaki potansiyelini sordum. İşte yanıtı: “Ülkemiz yöresel ürün potansiyeliyle 20 milyar Euro’luk kazanç sağlayabilir. İtalya, parmesan peynirinden 1,5 milyar Euro gelir sağlarken, 200’ün üzerinde yerel çeşidi bulunan peynir ülkesi Türkiye için 20 milyar Euro hayal değil.”
*
Neden hayal olsun ki? Yeter ki bu konuda samimiyetle atılan adımları, projeleri doğru şekilde destekleyelim. Eğer bu değerin kavramını topluma, kamu kurumlarına iyi anlatabilirsek yarın çok farklı şeyler konuşabiliriz…

SADECE SAĞLIK YETMİYORMUŞ

Haberin Devamı

Geçen hafta Isparta ve Burdur’daydım. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ve Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Tutar ile bir araya geldik.
*
Her görüşmemde konu dönüp dolaşıp pandemi ve kent ekonomisine geldi. Gözlemim şu: Pandemi Isparta ve Burdur’u da hayli yormuş. İyi olan taraf ise pandeminin ilk zamanlarındaki yılgınlık, bitkinlik ortadan kalkmış. Herkes büyük bir umutla 2022 planı yapıyor, yeni projeleri planlıyor.
*
Hatta Şükrü Bey’in şu sözleri sürecin özeti gibiydi: “Her zaman ‘Önce sağlık’ diyorduk. Elbette sağlık önemli ancak ekonomi de önemli. Ekonomi olmayınca sağlık da olmuyormuş. Bir an önce aşılarımızı olup işimize gücümüze sarılmalıyız.”

ŞEHİRDE CAZ VAR

Haberin Devamı

Cumartesi akşamı sevgili Kadir Dursun’un organize ettiği 4. Akra Caz Festivali’nin açılışına katıldım. Bundan önce yapılan 3 festivali de takip etmiştim. Açıkçası bu seferki çok başkaydı. Sanırım pandemi bize bu tür kaliteli organizasyonlardan daha çok keyif almayı öğretti. Tabii açılışın Karsu ile yapılmasının da katkısı olabilir. Çünkü sadece şarkıları ile değil sahnedeki pozitif tavrıyla da tüm izleyenleri mest etti Karsu. Buradan bir kez daha Antalya’ya böyle bir festival kazandıran Kadir ağabeye teşekkür ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları