Laf aramızda  

Gençliğimizde şöyle bir tekerleme duyardık:

Haberin Devamı

Kadının yaşı,

Erkeğin maaşı sorulmaz.

***

Kadının yaşı hâlâ sorulmuyor. O kadarcık terbiye hâlâ kalmış, bravo.

Lakin, zavallı erkeğin maaşı, dillere destan... Vali Bey’in maaşından tutun, en küçük memurun ve işçinin maaşına kadar kimin kaç para aldığını alacağını bütün memleket biliyor. Sormaya gerek yok. Devlet bir zam yaptı mı, miktarını dünya duyuyor. Yeni maaş kaç?

Davul zurnayla zaten ilan ediliyor.

Bakıyorum, erkekler de bundan hiç şikayet etmiyor.

***

Masada erkek, hesabı öderdi, kaç para ödediğini kadın bilmezdi bile... Sormazdı da...

Şimdi öyle mi?

Kadın, artık erkeğin cebinde kaç para kaldığını kuruşuna kadar hesap edebiliyor. Kadınların hesap ödediğini de sık sık görüyoruz.

Medeni olduk ya.

Ayrı gayrı kalmadı.

Her şey ortada.

***

Hangisi iyi?

Eski adetler mi, yoksa şimdiki şeffaflık mı?

Ona karışmam.

Haberin Devamı

Hangisini tercih ederseniz edin, keyfiniz bilir... Ben sadece farkı belirtiyorum.

Lakin şu Alman usulü dedikleri nesne var ya, ona çok sinirlenmekteyim. Erkeklerin gelen hesapta kendi hisselerine düşen parayı masanın ortasına pattadanak atışları, çok çirkin geliyor bana... (Hiç öyle bir masada oturmadım)

***

Kabadayı geçinenlerin, belindeki tabancayı -güya çaktırmadan- etrafa teşhir etmesi, nasıl yakışık almıyorsa, uygar görünümlü erkeğin para göstermesi, alenen para sayması, aynı derecede yakışık almıyor.

***

Netice:

Kadının yaşı hâlâ sorulmaz.

Zaten de sorulmasın... Gösterdiği kadardır.

Erkeğin maaşı ise davul zurnayla ilan edildiği kadar değil, şahsiyeti kadardır.

Yazarın Tüm Yazıları