Ajda Pekkan’ı toplu taşımaya sokmanın formülü: Maske, şapka ve kocaman bir gözlük

Geçen sene bu zamanlarda “pazara gitmek istiyorum” diye bir açıklama yapmıştı Ajda Pekkan. “Normal bir hayat yaşamak istiyorum, halkın arasına karışmak istiyorum” demişti.

Haberin Devamı


Şimdi de “Metrobüse ve Marmaray’a binmek istiyorum, çok merak ediyorum” sözleriyle gündemde. Her ne kadar basit eylemler olsa bile, yapamadıklarına hasret kalıyorsun. Belki bir kere binse, “bu ne kalabalık, bir daha asla” diyecek Ajda Pekkan ama denemek istiyor.
Geçen gün Müge Anlı, Sultanahmet’e gidip maske, eşarp ve gözlükle yüzünü tamamen gizlemişti. Aynısını yapması lazım Ajda Hanım’ın...
Bir şapka, maske ve kocaman bir gözlük ile sokağa çıkıp toplu taşımaya binerse belki bir ihtimal tanınmadan yolculuğunu tamamlayabilir ve hasretini giderir...
Hatta belki yapmıştır bile...
Bilemeyiz.

Ajda Pekkan’ı toplu taşımaya sokmanın formülü: Maske, şapka  ve kocaman  bir gözlük

İsteyene değil verene kızmak lazım

Haberin Devamı

Bedelli askerliğini bitiren Gökhan Çıra’yı eşi Selin Ciğerci 3-4 tane lüks arabayla almaya gitmiş. Şimdi ortalık yangın yeri.
* Vay nasıl o lüks arabalar kışlaya girer?
* Lüksü geçtim 3-4 arabayla konvoy halinde kışlaya girmek de nedir?
* Dışarıda onca insan beklerken sizin farkınız ne diye soruluyor.
Burada ben ne Gökhan’a ne de Selin’e kızarım...
Kabahat bu tantanaya izin verende...
*Ayrıcalık isteyebilirler.
* “Hemen girip çıkacağız, lütfen” diye ricacı olabilir.
* Popülerliğini kullanan Selin Ciğerci tanıdıklarını da devreye sokabilir.
Ama...
* Onların ayrıcalık istekleri anında geri çevrilmelidir.
* Hiçbir ricaları kışlada kabul görmemelidir.
* Popülerlik, para, çevre falan ‘orada’ umursanmamalıdır.
Olmamış işte...
Birileri ricalarını kıramamış.
O yüzden isteyene değil kabul edene kızmak lazım bu durumda...

Yıldız Tilbe şarkıları yasaklanırsa...

Yıldız Tilbe sokak hayvanlarıyla ilgili yanlış bir açıklama yaptı.
Sonrasında gelen tepkiler çok canını sıkmış ve avukatıyla mahkemeye gidip bir sürü isimden şikayetçi olmuş.
Şikayeti geçtim ona tepki gösteren sanatçılar için ‘bir daha şarkılarımı söylemesinler’ diyormuş ve bir yasak kararı aldırmak üzereymiş.
* Üzülebilirsin, üzül.
* Hakkını adliye koridorlarında arayabilirsin, ara.
Çok normal.
* Gönül koyabilirsin, koy. Hakkındır.
Ama şarkılarını yasaklatma.
Biz Yıldız Tilbe’nin içinden geçeni tutamayıp söylediğini, bazı konularda bizden çok farklı düşündüğünü biliyoruz ama ‘yasakçı’ biri olduğunu bilmiyoruz.
Olduğunu da sanmıyorum.
‘Oldu bir hata’ deyip geçmek lazım bu konuyu.
Çözüm ‘Yıldız Tilbe şarkılarını yasaklatmak’ değil.
Çünkü, yasak sanatçılara veriliyor gibi gözükse de yasak aslında biz dinleyicilere veriliyor.
O yüzden bir daha düşünmesi lazım Tilbe’nin...

Haberin Devamı

“Afara”cılar artacak

Yargı dizisinin oyuncularından Uğur Aslan’ın oyunculuğu dışında başka bir yeteneği daha var. Çoğumuz yeni keşfetti onun bu yeteneğini.
Çoğumuzun o yeteneği keşfetmesine, anılarını anlatıp, kendi tarzında şarkı söylediği sahne şovları neden oldu.
Hiçbir gösterisine gidememiştim.
Ama giden herkesten ‘bir kere denemelisin’ tavsiyesini duymuştum. Bu ağızdan ağza dolaşan reklamlar genelde yanıltmıyor insanı.
Pişman olmuyorsun yani.
Şimdi Kanal D ekranlarında Uğur Aslan’ın “Afara” adındaki programı başlıyor. “Şarkılar Bizi Söyler” gibi iddialı bir programın yanına bir de “Afara” çok yakışacak.
Ve iddia ediyorum ilk programdan sonra “Afara”cı bir kitle oluşacak.

Yazarın Tüm Yazıları