Yerli ‘dövüş kulüpleri’ yakın mı

Biri fitness eğitmeni, diğeri MMA alanında şampiyonluğu olan bir dövüşçü.

Haberin Devamı

Yani iki yetişkin adam.
Birbirlerine sosyal medyadan meydan okumuşlar.
Fitness’çı olan diğerine demiş ki, “İsterse dünya şampiyonu olsun, 70 kilo olan biri beni dövemez”.
Bunun üzerine MMA’ci olan taraf, “Dövüşelim o zaman” demiş ve önceki günden beri sosyal medyada dolaşan kanlı kavga görüntüleri bu şekilde çıkmış ortaya.
Görüntüler fena. Önce küfürleşme var, sonra pata küte bir girişme.
İlginç olan, çoğunluğun bu görüntülere futbol maçı seyreder gibi yorum yapmış olması...
1999 yapımı kült film “Fight Club”ı (Dövüş Kulübü) bilirsiniz.
Hayatın sıradanlığına kapılıp gitmiş ve sistem içinde sıkışmış olan Jack, önce Marla daha sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler’la tanışır.
Filmin en dikkat çekici sahnelerinden biri şudur: Tyler, Jack’e “Bana vur” der.
Sonrası çorap söküğü gibi gelir. Tyler ve Jack “Dövüş Kulübü”nü kurar.
Kulübe, sistem içinde sıkışıp kalmış erkekler hızla katılmaya başlar ve olaylar giderek büyür.
Bizim yerli dövüşçülerin kavgasına bakınca akla bir doz “Dövüş Kulübü” geliyor.
Henüz kült “Dövüş Kulübü” gibi hayli felsefi bir anti-sistem karşıtı mesajları filan yok, ama kavga sonrası yayınladıkları videolardan anlıyoruz ki, gayet bir “can sıkıntısını dağıtma durumları” var.
Mesela fitness eğitmeni olan demiş ki, “Maç yaptık, delikanlıca bir maç oldu. Beni yendi, helal olsun”.
Sonuçtan gayet mutlu, “Tekrar yaparız” havasında.
Bir başka domino taşı efekti içeren nokta:
Bu görüntüleri şimdiden milyonlarca genç erkek izlemiş oldu. Bir süre sonra sokak aralarında, can sıkıntısını ve sistem içinde sıkışıp kalmışlığın stresini üzerinden atmak adına birbirleriyle kavga eden erkeklerin lokal dövüş kulüpleri ortaya çıkar mı?
Çünkü o görüntülerin hem seyreden tarafı kavgaya davet eden bir yanı vardı hem de kavga eden iki insanı kendi haline bırakma hali...
Normalde sokakta kavga eden insanları görünce mutlaka birileri onları ayırmaya, birbirinden uzaklaştırmaya çalışır ya. Burada o yoktu.
“Bırakın kavga etsinler” durumu vardı.

Haberin Devamı

İkinci kez okunan ilişki ve kitap

Hadise, eski eşi Mehmet Dinçerler ile barışma dedikoduları üzerine sahneden şöyle demiş: “Bazıları eskilere takıldığımızı düşünüyor. Bizde bir kitap tekrar okunmaz”.
Kitaptan kasıt biten ilişki, ama Hadise aslında yanılıyor.
Biten ilişki de tekrar başlar, okunmuş kitap da tekrar okunabilir.
Hatta okunmuş kitabı aradan zaman geçtikten sonra yeniden okuduğunda başka bir bakış açısıyla olaylara baktığın için yeni gibi gelebilir tüm satırlar.
Biten ilişkide de benzer bir durum olabilir. Arada sadece şöyle bir fark var.
Biten ilişkinin “tekrar okunması için” bir heyecan duymak gerek.
O yoksa eğer, daha beter bitebilir “ikinci okuma”.
Hadise bu kadar net konuştuğuna göre öyle bir heyecan durumu hiç yok gibi.

Yazarın Tüm Yazıları