Farah’ın söylediği 3 şey üzerine

Farah Zeynep Abdullah’ın pazar günü Hakan Gence’ye verdiği röportajda söylediği çok güzel şeyler var.

Haberin Devamı

İlki, şu malum “cesur sahne” tabiri üzerine.
“Cesur sahne tabirini artık değiştirmeliyiz” diyor Farah, “İki insanı hikâye gereği öpüşürken görüyoruz diye cesur dememeliyiz. Ne olur artık oyunculuk için eski magazinci tabirler sona ersin. 90’lar bitti”.
Farah haklı, ama maalesef bu tabirleri aşmak şimdilik mümkün görünmüyor.
Çünkü hâlâ en sevilen başlıklardan biri şu: “Cesur pozlar verdi”. O cesur poz kime göre, neye göre?
Bir de “cesur poz ve cesur sahne” hep ünlü kadınlar için kullanılıyor.
Yani işin fena halde cinsiyetçi bir tarafı da var, ki bunun başka versiyonları da olabiliyor.

DUYGUSAL KIYASLAMA OLAĞAN

Farah’ın söylediği bir başka şey de Beren Saat’le ilgili.
Malum, herkes iki Bihter’i karşılaştırıyor.
Bu nedenle Farah’ın, “Beren’in Bihter’i benim için de efsane” demesi gayet centilmen bir duruş.
Kıyaslanmak konusunda ise hem haklı hem de bazı açılardan haksız:
“Projeden bağımsız yapılan oyunculuk kıyaslaması bilgi yoksunu bir tutum gibi geliyor” diyor Farah, ama Beren Saat’in Bihter’i hafızalara öyle bir kazınmış ki, insanların duygusal kıyaslama yapması da normal ve olağan.
Yani herkes “Ama bu iki proje çok farklı” demek zorunda değil.
Keza projeyi kabul ederken bu acımasız gerçeğin eminim Farah da farkındaydı.

HANGİSİ DAHA DOĞRU

Aynı röportajda konuşulan diğer bir mesele de Farah Zeynep Abdullah’ın “Bergen” filminden kazandığı düşünülen paranın dile düşmüş olması.
“Girdiğim ortamlarda bu konu açılınca inanamıyorum. Hem hadsizliğe inanamıyorum hem yalanın bu kadar güzel sahiplenilmesine inanamıyorum” diyor Farah.
Mesela Amerika’daki ünlüler için bu olağan bir durumdur.
Oturdukları malikânenin ne kadar pahalı olduğundan tutun da, yılda ne kadar kazandıklarına dair sürekli ayrıntılı haberler yapılır.
Türkiye’nin kültürü ise farklı. Bizde bu durum halen “ayıp” statüsünde.
Hangisi doğru, tartışılır. Ama bana sorarsanız bizimki daha iyi.

Haberin Devamı

Geo Gallery geliyor

Yıllarca otel ve restoran projelerine imza atmış mimar Mahmut Anlar hafta sonu bu kez kendi mekanını açıyor.
Kendi mekanı dediysem bir restoran ya da bar değil, bir galeri.
“Geo Gallery’de özel olarak tasarlayıp ürettiğimiz mobilya ve objelerin yanı sıra yerli ve yabancı tasarımcı ve sanatçıların özel çalışmalarından seçkileri sergileyeceğiz” diyor Anlar. 33 yıllık meslek hayatında Geo Gallery’nin yeni bir heyecan olduğunu da söylüyor. Merakla bekliyorum Geo Gallery’yi...

Haberin Devamı

Seferleri karıştırılan yolcular

Son zamanlarda unutulan ya da seferleri karıştırılan yolcu olayları yaşanıyor ya. Atatürk Havalimanı döneminde bir arkadaşımıza da olmuştu.
Biz New York uçağına binmiş onu beklerken telefonlarımıza mesaj geldi, “Ben Boston uçağına binmişim” diye! Çünkü her iki uçağa giden otobüsler yan yana kalkıyordu ve meğer arkadaşımız yanlış kuyrukta bekliyormuş. Yer hizmetleri de -nasıl olduysa- durumu fark etmeyince olan olmuş.
Sonra koşa koşa geri geldi tabii. Kısacası böyle şeyler olabiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları