Eliminasyon diyeti yapın

Ben kendi kendine zarar verenlerdenim, yani otoimmün bir hastalığım var.

Haberin Devamı

Bağışıklık sistemim olması gerekenden fazla çalışıyor ama bana iyilik yapacağına yanlışlıkla vücudumun normal dokularına ve organlarına saldırıyor.

Yani düşmanlarla savaşacak olan askerlerim gelip beni vuruyor.

Bunun nedenlerinden biri, normalde negatif olması gereken HLA-B27 geninin bende pozitif olması.

HLA-B27’nin pozitif olması, kişinin AIDS, Hepatit C, grip gibi virüslere yakalanmasını engelliyor ama diğer yandan da otoimmün hastalıklara yatkın olmasına neden oluyor.

Bendeki otoimmün hastalık romatoid artrit, yani iltihaplı romatizma kronik bir inflamatuar bozukluk aslında.

Bulaşıcı olmayan ve neden kaynaklandığı da bilinmeyen bu hastalıkta bağışıklık sistemi eklem, akciğer, kalp ve kan damarlarına saldırabiliyor.

Tedavisi yok!

Sadece bağışıklık sistemini baskılamak suretiyle etkileri azaltılabiliyor.

Haberin Devamı

Yan etkilerine rağmen kortizon almak gerekebiliyor mesela.

Ben romatoid artrit (RA) ile doğal yollardan, ilaç almadan savaşmak istediğimi her fırsatta dile getiriyorum.

Prof. Dr. Betül Uğur Altun, RA ile yaşarken glütensiz bir beslenme düzenine geçmemi söylemişti. Hastalığın ilerlemesiyle artık bir şeyler yapmam gerekiyordu.

Şu anda Amerika’da yaşayan lise ve üniversite arkadaşım Zeynep Çolpan, “eliminasyon diyeti” adlı bir makale gönderdi.

Bir süreliğine bazı yiyecekleri hayatınızdan çıkarıyorsunuz ve bunun sağlığınız üzerindeki etkilerini gözlemlemeye başlıyorsunuz.

Betül’ün de tavsiyesini aklımda tutarak ilk glütenle başladım.

Bir süredir eklem ağrılarımdaki azalmanın farkındayım.

Birkaç hafta sonra sırasıyla domates, patates, patlıcan, soya, biber ve kahveyi de teker teker hayatımdan çıkararak sonuca etkilerini değerlendireceğim.

Eğer sizin de herhangi bir rahatsızlığınız varsa eliminasyon diyeti yapmanızı ve hangi besinin size zarar verdiğini görmenizi öneririm.

Geçici yuva olabilirsiniz

Sufinin biri, bir şehirden geçerken yağmur duası yapanlara rastlamış.

Yağmur duasına çıkmış olanlar, ondan dualarına katılmasını ve yardım etmesini istemişler.

Ama Sufi “Önce
bir kasabayı dolaşalım, ondan sonra dua edelim
” demiş.

Haberin Devamı

Kasabayı gezmeye başlamışlar ve bakmışlar ki damsız bir evde yokluk içerisinde yaşayan anne ve çocukları var.

Yağmurun neden yağmadığını anlamışlar...

Keşke dünya gerçekleri de bu hikayedeki gibi olsa.

Sokakta kalan evsiz insanlar, hayvanlar olmasa da “kar geliyor” haberine biz de sevinebilsek.

Olmuyor ama işte... 

“Bu hafta sonundan itibaren kar, buz, fırtına geliyor” haberi beni şimdiden üzmeye başladı bile.

Hürriyet Pazar ekinde sokak hayvanları gerçek sahiplerine gidene kadar onlara bakan “geçici yuva” bireylerle ilgili bir haber vardı. Hani diyorum ki bu soğuk hava alarmı aslında iyi bir fırsat.

Siz de soğukta evinize alacağınız bir hayvana geçici yuva olabilir, hava düzelince sokağa bırakırsınız.

Haberin Devamı

Ya da belki çok seversiniz birbirinizi ve beraber yaşamaya devam edersiniz.

Özellikle gençlere ve çocuklara sesleniyorum; kandırın anne babalarınızı, gelmekte olan soğuklarda eviniz geçici yuva olsun.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları