Dışişleri’nde ‘abi’ jargonu

Bütçe görüşmelerinde sırasında Dışişleri mensupları arasında pek de bilinmeyen ilginç bir ilişki biçimini öğrendik.

Haberin Devamı

Aslında ‘monşer’ diye nitelendirilen dışişleri mensupları arasında ‘abi’ statüsü de varmış. Hem de o ‘abiler’, yanlış yapan astlarının ağzına kırmızı biber sürermiş!

Bu ilginç diyalog, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında yaşandı. Dışişleri’nde 40 yıl görev alan İYİ Parti Milletvekili Büyükelçi Ahmet Erozan, yaptığı konuşmaya şöyle başladı:

“Değerli kardeşlerim, niye kardeşim dediğimi söyleyeyim. Sizlerin bürokrat olarak tanımladığınız bu arkadaşlara hiç amirlik yapmadım, hep abilik yaptım... Ben Meclis’teki konuşmalarımın yüzde 95’ini dış politika konusunda yapıyorum. Acaba Sayın Bakan, bu konuşmaları size aktaran var mı? Mesela ağzınıza biber süreceğimi söylediğim konuşmamı size aktaran oldu mu? Hiç sanmıyorum...”

Haberin Devamı

Erozan bununla da yetinmeyip, salondakilerin şaşkın bakışları arasında getirdiği kırmızı biberi de gösterdi.

ÇAVUŞOĞLU’NUN CEVABI

Tüm eleştirileri dinleyip not alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dışişleri’ndeki “abilik” unvanına saygı duyduğunu, kendisinden deneyimli bürokratlara abi diye hitap ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

“Sonuç itibarıyla Sayın Erozan, siz de bizim abimizsiniz, yaşça büyüksünüz size de abi derim. Kötü konuşursak, yanlış konuşursak ağzımıza biber de süreriz... Milletimizden kırmızı kart görmek yerine, kırmızı biberi tercih ederim.”

Bakan, durumu diplomatik bir yaklaşımla toparladı.

Bütçeyi izleyenler de Dışişleri’nde “kırmızı biberli bir abilik unvanı” olduğunu öğrendi!

ALİYEV’İN KAPISINDA KORONA HABERİ

SİYASİLERİN
taşıdığı pandemi riski, birbirinden ilginç hikâyelerle ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de TBMM İnsan Haklarını inceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’nun başına gelenler.

Dışişleri’nde ‘abi’ jargonu

Çavuşoğlu ve ekibi geçtiğimiz haftalarda, işgalden kurtarılan bölgelerde savaş suçlarını araştırmak amacıyla Azerbaycan’a gitti. Hem bölgedeki kentlerde hem de başkentte temaslarda bulunan Çavuşoğlu, çalışmalarının Bakü ayağında koronavirüse yakalandığını öğrendi. Devlet Başkanı Aliyev ile görüşeceklere yapılan zorunlu test sırasında Çavuşoğlu’nun virüs kaptığı ortaya çıktı. Çavuşoğlu, Ankara’ya döndükten sonra zorlu bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu.

Haberin Devamı

Bu tür hikâyeler Meclis kulislerinde kulaktan kulağa anlatılıyor. Sadece AK Parti grubunda 70 milletvekilinin virüse yakalandığı, partinin grup çalışanlarından da 18 kişinin aralıklarla hastalandığı ve zorunlu istirahat aldığı öğrenildi.

Tüm partilerde yaşanan pandemi krizi nedeniyle vekillerin dörtte birinin koronavirüsle tanıştığı iddia ediliyor. Şimdi TBMM yönetimi, 7-18 Aralık tarihleri arasında Genel Kurul’da başlayacak zorunlu bütçe görüşmesinin ardından TBMM’yi iki hafta tatile sokmayı planlıyor.

Hem yeni yıl hem korona molası 15 günlük kapatmayı beraberinde getirecek.

Belki böylece Meclis kaynaklı bulaşların da önüne geçilebilecek.

TÜRECİ VE ŞAHİN’E ŞEREF MADALYASI İÇİN NE BEKLİYORUZ?

Dışişleri’nde ‘abi’ jargonu


HDP
Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Gençlerimize aşıladıkları özgüven ürettikleri aşı kadar değerli” sözüyle dikkat çekti. Bu sözlerde bahsettiği kişiler Özlem Türeci-Uğur Şahin çiftiydi ve aşı çalışmalarıyla gurur duyulan bu bilim insanlarına devlet şeref madalyası verilmesi için TBMM’ye yasa teklifi sunmuştu. Gergerlioğlu, Meclis’e verdiği yasa önerisinin gerekçesinde, “Pfizer ve BioNTech ortaklığıyla geliştirilen aşının COVID-19’a karşı yüzde 90 etkili olduğu haberi, virüse karşı küresel mücadelede bir dönüm noktası olarak müjdelenmiştir. Bu aşının bulunması ülkemizde de sevinçle karşılanmıştır. Ülkemizdeki sevincin kaynağı sadece aşının bulunması değildir. Sevincimizin kaynağı bu aşıyı bulan Özlem Türeci ve Uğur Şahin’in bizim coğrafyamızın insanları olmasıdır” dedi. Gergerlioğlu, Türeci ve Şahin’in gençlere büyük bir umut ve rol modeli olduklarını da vurguladı.

Haberin Devamı

Meclis’te bu konuda farklı düşünen tek bir kişi bile yoktur. Öyleyse ne bekleniyor?

 

Yazarın Tüm Yazıları