Bermuda üçgeni

Şehir yaşamında en çok rahatsızlık duyduğum konu, olur olmaz her şeyin, paylaşma, dönüştürme gibi olasılıklar hiç düşünülmeden, dosdoğru çöpe atılması.

Haberin Devamı

Bermuda üçgeni

‘How I Met Your Mother’ dizisini izleyenler hatırlayacaktır, kahramanlarımız ne zaman bir eşyadan kurtulmak isteseler, apartmanın önündeki ‘Bermuda Üçgeni’ diye adlandırdıkları noktaya bırakırlar ve arkalarını döndükleri anda eşyanın çoktan yok olduğunu fark ederler. Kentli de bir çeşit ‘Bermuda Üçgeni’ne inanıyor olmalı ki, her gün dolaptan sandalyeye, koltuktan yatağa, eski kıyafetten televizyona, aklımıza gelebilecek ve hiç ummayacağımız her şeyle çöp kenarlarında karşılaşıyoruz. Çankaya Belediyesi Temizlik İşleri Şantiyesi’nde, çöpe atılan binlerce kitapla bir kütüphane bile kuruldu. Geçtiğimiz günlerde yukarıda bahsettiklerimi özetleyen bir fotoğraf paylaşan @cankayabelediye, şu uyarıda bulundu:
“Sevgili Çankayalılar, evinizde istemediğiniz eşyalarınız çöp kamyonlarımıza sığamayacak kadar büyük. Onları çöpe atmak yerine Büyükşehir Belediyesi’nin belirlediği hafriyat döküm alanlarına götürmeniz gerekmektedir. Unutmayın ki cezai işlem en son uygulanacak yoldur.” Paylaşıma çok sayıda tepki geldi. İşte yorumlardan bazıları:

OLGUNLAŞMAMIŞ KENT BİLİNCİ

Haberin Devamı

@_oguzmehmet Hem görüntü hem de karşılık bulduğu dil, henüz olgunlaşmamış bir kent bilincini işaret ediyor. Şimdilik, farklı bir başkent hayali ile yetineceğiz demek...
@yogimogi641910 Bu kadar büyük eşyaları hafriyat alanına nasıl ve hangi taşıma ücretiyle götürebileceğimizi de yazar mısınız lütfen?
@yigitcanural Valla kusura bakmayın sokağa atıcam ben. How I Met Your Mother’daki Bermuda Üçgeni gibi attıktan 10 saniye sonra koyduğum şey alınmış oluyor, milletin işine yarıyor.
@Efeulu20 Aracı olmayan, öğrenci olan, yaşlı olanlar ne yapacak? Çözümü siz üreteceksiniz.
@frdkcr2010 Belediye olarak bulduğunuz çözüm harika gerçekten! Ya siz hizmet için görevdesiniz, vatandaş nasıl götürsün bu büyük eşyaları? Nakliye, hamaliye ücreti cabası. Biraz daha çözüm odaklı olun, hatta @cankayabelediye alsın.
@serogen4 Bunu belediye olarak sizin yapmanız lazım. Yenimahalle Belediyesi’nin böyle bir hizmeti vardı.

CEZA UYGULAMAK DURUMUNDAYIZ

Haberin Devamı

Ardından, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de “Çankayamızda her gece bin 200 ton çöp topluyoruz. Belediyeler sadece evsel çöpleri toplamakla görevlidir. Eski mobilyalar, yataklar, bahçe ve ağaç budama atıkları kanun gereği sahibi tarafından Büyükşehir’in hafriyat alanına götürülmelidir. Aksi çevre kirliliğidir ve cezaya tabidir” tweet’iyle konuya dikkat çekti. Bu paylaşıma da çok sayıda tepki gelmesinin ardından Taşdelen, son olarak, “Değerli arkadaşlar, Biz de 444 06 01 Çağrı Merkezimizi arayarak talepte bulunan yurttaşlarımızın saydığım atıklarını gelip topluyoruz. Benim uyarım, bizi aramayıp veya kendisi götürmeyip, bu atıkları fotoğraftaki gibi doğrudan sokağa atanlara. Bunlara ceza uygulamak durumundayız” uyarısında bulundu.

HAFTADA BİR GÜN TOPLANABİLİR

Haberin Devamı

Bir kısım vatandaş uygulamadan haberdar olmayabilir. Muhtemelen, ‘Aslında belediye alıyordu bunları. Nasıl işliyordu süreç? Aman neyse şuracığa bırakıvereyim’ gibi bir bakış açısı da var. Diğer yandan “Unutmayın ki cezai işlem en son uygulanacak yoldur” açıklamasının ilçe sakinlerini rahatsız ettiği de aşikar. Bir diğer önemli nokta da vatandaşın bu eşyalardan bir an önce kurtulmak istemesi. Örneğin geri dönüşüm atıkları için belediyeyi aradığınızda size randevu verip, o tarihte gelip alıyorlar. Lakin vatandaş bu büyük eşyaları, atıkları bir an önce evinden çıkarmak istiyor. Belki bu tür atıklar için haftada bir gün belirlenirse ilçe sakinlerinin buna uyum sağlaması daha kolay olabilir. Öte yandan, bu tür eşyaları paylaşmak ya da dönüştürmek için çabalamak da kent sakinleri olarak bizim görevimiz.

Haberin Devamı

Bermuda üçgeni

SANDIK LEKESİ

Kentin değerlerinin izini süren Muzaffer Karaaslan, geçtiğimiz günlerde, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, dış cephesinde kalem işleri olan iki Osmanlı dönemi yapısına dikkat çekti. @KaraaslanMzffr, paylaştığı fotoğraflara, “Yaptığım alan araştırmalarında Ankara’da dış cephede kalem işleri olan iki Osmanlı dönemi yapısı var. Birincisi Dalfes Sokak’ta, ikincisi ise Yahudi Mahallesi’ndeki Hayim Albukrek Evi. İkisi de Altındağ sınırları içerisinde. Bu iki özel yapının kesinlikle korunması lazım. #Ankara” notunu düştü. Dalfes Sokak’taki evin üçgen alınlığındaki boyalı nakışların artık yok olma noktasına geldiğini ifade eden Karaaslan, “Acilen müdahale edilmesi lazım. Yoksa izleri tamamen yok olacak” diyerek çağrıda bulundu.
Dilerim Karaaslan’ın çağrısı en kısa zamanda yanıt bulur. Meftunum eskiye... Kişisel hayatımda, babaannemin eski bir dostunun 70’lerden kalan minyatür sergisi davetiyesini, anneannemin 60 yıllık sandığında saklarım. Peki ya şehrin bu sandık lekeli değerleri ne olacak. Vefasız, umursamaz bir torun gibi yok olmalarına göz mü yumacağız?

Bermuda üçgeni

Yazarın Tüm Yazıları