Halk TV’nin yalan röportajcısına ÇGD ödülü

Her biri önemli olan Çağdaş Gazeteciler Derneği Ödülleri arasında Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü benim için ayrı bir anlam taşır.

Haberin Devamı

2007 yılında aldığım “Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü” benim için ayrı bir onur ve sorumluluktur. Ama bu, herhangi bir güç odağına, bir gruba, bir kitleye karşı değil sadece ve sadece gerçeğe karşı bir sorumluluk. Bunu yapmanın yolu ve yöntemi “tek başına da kalsan”, kimin işine yaradığına yaramadığına bakmadan yalnızca olguyu, gerçeği aktarmaktan geçer.

Bir partiye, bir siyasi görüşe, bir toplumsal gruba, iş ya da sendikalara, etnik veya inanç grubuna yakın olarak yapılan gazetecilik şekilleri de vardır. Gazeteciliği, yabancı ülkeler ve çıkar grupları için “etki ajanlığı” olarak yürütenler olduğu gibi günümüzde PKK ve Fetullahçı Terör Örgütü adına çalışan, propagandasını yapan, kendisine “gazeteci” diyenler de bulunuyor.

Halk TV’nin yalan röportajcısına ÇGD ödülü

SADECE GERÇEK

Haberin Devamı

Benim üzerinde durduğum dünyada bilinen adıyla “Soruşturmacı Gazetecilik(Investigative Journalism)”, bizdeki yaygın adıyla “Araştırmacı Gazetecilik”...

New York Times gazetesinin soruşturmacı gazetecilik editörlerinden Rebecca Corbet, Oxfort Üniversitesi’nde 2 Mart 2020 günü verdiği konferansta bunu şöyle tarif etmişti: “Soruşturmacı gazetecilik kanıta dayalı gazeteciliktir. Bir görüş değildir. Savunuculuk değildir. Tek amacı gerçeği bulmak ve onu tüm gücüyle aydınlığa kavuşturmaktır.”

Çok bilinen bir söz var ya, “Halkın bilgi edinme hakkı adına” diye, işte bunu gerçekleştirirken halkı bilgilendirmek için yanlış bilinene karşı gerçeği aktarırken, üzerinizdeki devletin, yargının, bürokrasinin, iktidarın, muhalefetin, STK’lar dahil tüm güç odaklarının, hatta kamuoyunun baskısına da karşı duracaksınız. Çünkü önyargıyı kırmanın, yanlışı düzeltmenin gücü sadece gerçeğin elindedir ve gazetecinin görevi yalnızca o gerçeği aktarmaktır.

Yıllardır konferanslarda ve üniversitelerde verdiğim derslerde hep bunu anlattım.

Halk TV’nin yalan röportajcısına ÇGD ödülü

Haberin Devamı

YALAN YAZAN  ÖDÜLLÜ GAZETECİ

Cumartesi günü sosyal medya da ÇGD Ödülleri ile ilgili haberlere bakarken, 2020 yılında Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü verilen Halk TV’de çalışan gazeteci Seyhan Avşar’ın bu sene röportaj dalında ödüllendirildiğini okudum.

Öncelikle, Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) tarafından ödüllendirilen tüm gazetecileri kutluyorum; Halk TV’de yalan söyleşi yayınlayan ve “röportaj” dalında ödüllendirilen Seyhan Avşar hariç tabii...

Çünkü Seyhan Avşar, gazeteciliğin en önemli kuralı, haber ya da söyleşi yayınlamadan önce “karşı tarafı arayıp teyit ya da cevap hakkı” kuralına uymayan, yayınlandıktan sonra bile yalan haberini düzeltmeyen bir gazeteci.

Haberin Devamı

Nereden mi biliyorum, çünkü bu kötülüğü bana yaptı da oradan...

YALAN VE KURGU

Seyhan Avşar’ın ödül aldığı söyleşi 21 Haziran 2022 tarihinde “Bir Aktrol’in itirafları” başlığıyla Halk Tv.com.tr sitesinde yayınlandı. Avşar’ın, iki hafta sonra 4 Temmuz 2022 günü de “Aktrollerin Caps’çisi Halk Tv’ye konuştu: Ben yaptım, siyasiler ve ünlü gazeteciler yaydı” söyleşisi yayınlandı. Avşar’ın I.S. olarak adını kısalttığı yalancı bir kişinin, bahsettiği caps’leri sosyal medyada yaymak için gönderdiği kişilerden birisi de benmişim!

TANIMADIĞIM KİŞİDEN YALANLAR

Sosyal medya hesaplarıma, geçmiş paylaşımlarıma baksalar böyle bir paylaşım yapmadığımı, bana sorsalar böyle birisini hiç tanımadığımı öğrenecekken, 21 Haziran tarihli haberdeki kurgu bozulmasın diye düşünmüş olacaklar ki 4 Temmuz söyleşine benim adımı katmakta sakınca görmemişler.

Haberin Devamı

Avşar’ın ödül verilen 21 Haziran 2022 tarihli söyleşisiyle oluşan algı, 4 Temmuz tarihli haberdeki yalanıyla desteklenerek algı oluşturulmaya çalışılmış.

Ama hiçbir algı olgunun yani gerçeğin yerini tutamaz.

Nitekim, yalanı ne kadar büyük inşaa ederseniz edin küçük bir gerçek hepsini tuz buz ediyor. Benim adımın yalanla söyleşiye katılması bir algı, benim böyle birini hiç tanımıyor oluşum ve bahsedilen caps’leri paylaşmak bir yana görmediğim ise gerçek yani olguydu.

Benim adımı rahatlıkla kafasındaki yalana, kurguya alet edenin diğer yalanlarını varın siz hesap edin.

MAHKEMEDE DELİL BEKLEDİM

FETÖ’cüsü, PKK yancısı, CHP, İP trol ordusu yetmiyormuş gibi bir de Halk TV cephe açmıştı. Dediğim gibi, tek gücünüz gerçeğe sadakat ve masumiyetinizse, FETÖ, PKK, CHP, İYİ Parti medyası, trolleri, Halk TV de bir araya gelse yıkamazlar.

Haberin Devamı

Bu kez de öyle oldu. Yalan haberi yazan Seyhan Avşar’a sosyal medyadan, İ.S. isimli kişiyi tanımadığımı, hiçbir paylaşımını bilmediğimi, tek bir caps görmediğimi, zaten paylaşıp paylaşmadığımı da sosyal medya hesaplarımdan görebileceğini söyledim.

Şimdilerde “Basın toplantısı, grup toplantısı” gibi zaten yapmaları gereken faaliyetler için CHP’den sözleşmeyle para aldığı ortaya çıkan Halk TV’nin patronu Mahir Caferoğlu’na da sosyal medyadan, bu yalana ilişkin tek bir kanıt göstermelerini istedim. Ardından Halk TV A.Ş. ile muhabir Seyhan Avşar’ı mahkemeye verdim.

Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yaklaşık bir yıl süren davamız 26 Haziran 2023’te sonuçlandı. Bir yıl İ.S. isimli gerçek mi hayali mi, kim olduğu bilinmeyen bir kişinin ortaya çıkmasını, hem onun hem de gerçek adını yazmadan röportaj yapan Seyhan Avşar’ın hem de Halk TV’nin delilleri mahkemeye getirmesini bekledik.

YALAN TESCİLLENDİ

Mahkemeye tek bir kanıt sunamayan Seyhan Avşar ile Halk TV ceza aldı ve tazminata mahkûm oldu. Gerekçeli kararda Seyhan Avşar’ın, Halk TV internet sitesinin ve Halk TV A.Ş.’nin yalan haberciliği şöyle tescil edilmiş oldu:

“İ.S. isimli kişinin gerekirse mahkemeye bu kişilerle ilgili bilgi vereceğini ifade etmesine rağmen bu konuda açıklama getirmesi için davalı gerçek kişiye süre verilmiş ise de Basın Kanunu 12. Madde’si çerçevesinde haber kaynağının gizli tutulması gerektiği gerekçesiyle böyle bir verinin dosyaya sunulmadığı bu tip eylemlerde sadece ad soyad baş harfi verilmek suretiyle röportaj yapılarak istenildiği takdirde pek çok kişi hakkında böyle ithamların ortaya çıkabileceği, İ.S. isimli kişinin beyanlarının doğruluğunun ortaya konulamadığı, bu konuda verilen süre içerisinde İ.S. isimli kişiden beyanlarını doğrulayan herhangi bir verinin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla...

Hüküm tesis edilmiş internet sitesi sahibi davalı tüzel kişilik ile röportajı söz konusu sitede yayımlayan davalı gerçek kişinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaati hasıl olmuştur.”

Gerçek budur, yalan yazan ödüllü gazeteciye bu yazı da benim “ödülüm” olsun.

Meslek yaşamında ona ışık tutar belki...

Yazarın Tüm Yazıları