Salgını umursamayanlar sağlığımıza büyük tehdit

SAĞLIK çalışanları feryat ediyor, ‘Salgın ağırlaşıyor, tükeniyoruz’ diyor.

Haberin Devamı

Bilim Kurulu üyesi ‘Salgın kontrolden çıktı’ diye endişeleniyor. Doktorlar yaşama veda ediyor. Cumhurbaşkanı, bakanlar, valiler, belediye başkanları herkesi önlem almaya çağırıyor. Esnek çalışma sistemine dönüldü yeniden. Ek önlemler alınıyor. Düğünler saatle sınırlandırıldı. Sünnet düğünleri, kına geceleri, asker uğurlamaları yasaklandı. Önceden planlanıp afişleri bastırılan, biletleri satılan tiyatro oyunları, gösteriler son anda yasaklanıyor. Kamu kuruluşlarında yiyecek, içecek ikramı durduruldu.

SAATTE BİR KİŞİYE VEDA
Bunlar son günlerin gündeminden aklıma gelenler. Salgı belasından söz ediyorum tabii ki... Sağlık Bakanlığı verileri iç açıcı değil, hatta vahim. Yeni hasta sayısı bin 500’lere tutundu düşmüyor. Yaşamını yitiren sayısı, acı gerçek. Ortalama saatte bir kişiyi yitiriyoruz. Geçen cuma günü 36’ydı açıklanan sayı. Yani her iki saatte üç kişi yaşamını yitirmiş. Cumartesi günü 39, pazar günüyse 42...

Haberin Devamı

TOPLUM İÇİN TEHLİKE
Ve şimdi sana/sizedir sözüm. Maske takmayan, zorunlu mesafeye dikkat etmeyenlere. Ortalıkta virüs, salgın yokmuş gibi davrananlara. Kendinize gelin! Bu umursamazlığınız sürdükçe sen/siz toplum sağlığını tehdit ediyorsunuz. Yalnızca kendinize zararınız olsa sorun yok, ‘Kendi seçimidir’ der geçeriz. Ama sen/siz hepimiz için tehlikesiniz, çünkü o virüs belasını bulaştırmaya adaysınız.
DIŞARI ÇIKMAYIN
Gerektiğinde maske takmayan, mesafeye dikkat etmeyenler... Sen/siz insanlara da saygısızsınız... Çevrenizdekileri düşünmüyorsunuz... ‘Bu sıcakta maske sıkıyor, sıkıntı veriyor’ gibi bahanelere sığınmayın. Herhangi bir rahatsızlık yüzünden gevşenmesini anlarım... Aksi halde maske fazla geliyorsa, dışarı çıkmayın. Ve maskeyi de doğru dürüst takın... Herkese virüsten, salgın belasından uzak, sağlıklı günler diliyorum…

SON SÖZ: Üç M’yi unutma. Maske, Mesafe, Musluk...

-----

 
BİR UYARI
Panik havası
yaratmayalım

SOSYAL medyada yayılan bazı asılsız haberler salgın belası endişesini daha da artırıyor. Geçenlerde Güzelyalı’da bazı sokakların karantinaya alındığı haberleri yayıldı, ama böyle bir olay yoktu. Güzelyalı Muhtarı Nedim Altan’ın açıklamasını özetliyorum:

Haberin Devamı

KARANTİNADA YER YOK
“Ülkemizde olduğu gibi, mahallemizde de Kovid-19 pandemi süreci önemini koruyor. Son günlerde yükselen vaka sayısı doğal olarak endişe yaratıyor. Buna paralel olarak mahallemizde de vaka sayısında artış görüldü. Ancak KARANTİNADA OLAN HERHANGİ BİR YER, SOKAK YA DA İŞ YERİ BULUNMAMAKTADIR. İlgili birimlerle koordineli olarak takip ediyoruz.

VATANDAŞ MAĞDUR OLUYOR
Özellikle sosyal medya üzerinden birtakım haberler yaymadan önce doğruluğunu araştıralım. Asılsız haberleri yayarak panik havası yaratmamaya dikkat edelim. Asılsız haberler nedeniyle vatandaşlarımız, işyerleri mağdur olabiliyor.”

-----

 
BİR YASA ÖNERİSİ
Deniz patlıcanı
avı yasaklansın

Haberin Devamı

DENİZ patlıcanlarından söz etmiştim geçenlerde. Didim’de deniz patlıcanı avının 28 Eylül’de serbest bırakılacağı haberlerine tepki gelmişti: “Yasak olmasına rağmen deniz patlıcanı kaçakçılığı yapılıyordu. Kaçak avlananlar yakalanarak işlem uygulandı ama cezalar caydırıcı olmadı. 28 Eylül 2020 tarihi Altınkum sınırlarında deniz patlıcanı avcılığı serbest bırakılıyor.

TURİZME EN BÜYÜK DARBE
Didim turizm kenti ise deniz patlıcanı avcılığı da burada yapılmamalıdır. En az 400 tekne Didim’e gelerek patlıcan avcılığı yapacak. Patlıcan, Türkiye’de tüketilen bir canlı değil Uzak Doğu’ya ihraç ediliyor. Deniz patlıcanı yılda 150 ton kum temizliyor. Didim’den deniz patlıcanı toplanması turizme vurulabilecek en büyük darbelerin başında geliyor.”

Haberin Devamı

BÜLBÜL TBMM’YE SUNDU
‘Didim’in Gündeminde Neler Var’ sitesinin haberine göre CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül de deniz patlıcanı avının yasaklanması ve cezaların artırılması amacıyla TBMM Başkanlığı’na yasa önerisi sundu. Deniz patlıcanların deniz temizliği için çok önemli olduğunu vurgulayan Bülbül, “Avlanma serbestliği ve deniz patlıcanı ihracatı arttıkça denizlerimizin temizliği, ekosistemin devamlılığı sağlanamayacak, turizmin getirisi, ülkemize kazancı düşecektir. Deniz patlıcanının uluslararası alanda yüksek fiyatlarda satılması nedeniyle, cezalar caydırıcı olmayıp kaçak avcılar için tolere edilebilir durumdadır” dedi.

TİCARİ AMATÖR FARK ETMEZ
Bülbül, Su Ürünleri Yasası’nda değişiklik yapılmasını, “Deniz patlıcanı avcılığı, ticari ya da amatör amaçla yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın ülkenin her yerinde yasaktır” ibaresi eklenmesini, cezaların avlanın kişiler için 5 binden 25 bin, gemiler ve diğer su araçları için 25 binden 250 bin liraya kadar yükseltilmesini istedi.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de benzer öneride bulunmuştu.

-----

Haberin Devamı

BİR SERGİ
Çetin Erokay’ın, “Zamanın Gölgeleri” adlı resim sergisi 4-25 Eylül’de Bodrum Oasis Sanat Galerisi’nde.

Yazarın Tüm Yazıları