Gözümüz tramvayda olsun

DENİZ KENTİ VURGUSU

“İzmir Metrosu’nun yeni araçları tasarımında deniz kenti İzmir vurgusunu artırmak için ‘yat’ konsepti kullanıldı. Ahşap görünümlü iç döşemeler, altın sarısı metal bölümler ve buna uygun özel dokunmuş yanmaz ve leke tutmaz çok özel kumaşlarla bu vurgu artırıldı.
SORUNA ÜCRETSİZ ÇÖZÜM
Ancak setlerin çalışmaya başlamasıyla birlikte kumaşlarda terlemeye ve sıvı temasına bağlı su lekesi harelerinin oluşmaya başladığını gördük. İmalatçı firma ile temasa geçerek sorunun çözümünü istedik.
Sonuçta, kentimize özel bir tasarımı da öne çıkararak fotoğrafta gördüğünüz, yeni elektrikli otobüslerde de kullanılan İzmir konseptli kumaşta karar kıldık. Kumaş değişimi imalatçı firma tarafından, garanti çerçevesinde ücretsiz olarak yapılacaktır.”

VE DE GELELİM KARŞIYAKA’YA

İşte önlemler

KARŞIYAKA’da tramvay 11 Nisan’da ön işletmeye başladı ve ilk hafta 100 bin yolcu taşıdığı açıklandı. Tramvay, yayalar ve motorlu karayolu taşıtları açısından bir alışma dönemi gerektirecek. Doğası gereği tramvay, yayalar ve araçlarla iç içe. Dünyadaki örneklerinde görüleceği gibi, tramvay ile yayalar veya cadde arasında hiçbir bariyer-önlem-koruma yer almıyor. Ancak yine de İzmir’de bu süreci çok daha sorunsuz geçebilmek amacıyla bir dizi önlem alındı.
* Araçların ve motosikletlerin hatta girmesini engelleyen bariyerler,
* Uyarı ve yönlendirme levhaları (Araçlar ve yayalar için ayrı ayrı),
* Kavşak noktalarında araç dönüşleri için servis yolu dönüş cepleri,
* Karayolu trafik ışıkları ile koordineli çalışan tramvay sinyalizasyonu,
* Hat üzerine araç park edilmemesine yönelik uyarı levhaları,
* Tehlikeli bölgeler için boyalı alanlar, araç genişlik çizgileri,
* Karşıyaka İskelesi önünde yer trafik ışıkları yapıldı.

KAMPANYA BAŞLATILDI

Gözünüz onda olsun

KAMUOYUNU bilgilendirme için ‘Gözünüz tramvayda olsun’ temasıyla çalışma yapılıyor:
* Karşıyaka’daki billboardlara 6 ayrı konuda çok sayıda uyarılar asıldı.
* Karşıyaka’daki duraklar için aynı konuda çok sayıda uyarılar,
* Bostanlı’nın en kalabalık yerlerinden biri olan Yasemin Cafe için Amerikan servis şeklinde bilgilendirmeler,
* Halkın sıkça sorduğu sorular ön plana alınarak soru-cevap broşürleri,
* Tramvay hattı için tehlike oluşturan motosikletli kuryelere özel bilgilendirme broşürleri hazırlandı,
* Tramizmir sosyal medya hesaplarından sürekli uyarı anonsları yapıldı,
* Güvenlik kurallarıyla ilgili 10-12 kısa animasyon tamamlanma aşamasına geldi,
* İzmir Metro istasyonlarındaki LED ekranlara tramvayla ilgili güvenlik kurallarını hatırlatan çalışmalar,
* İZBAN istasyonları için aynı tarzda tasarımlar yapıldı,
* Hatta yakın yerlerdeki ilköğretim öğrencileri için çok özel broşürler ve sunumlar hazırlandı. 15 okula gidilerek çocuklara güvenlikle ilgili sunumlar yapılacak,
* Karşıyaka ve Bostanlı iskeleleri önüne, Bostanlı Pazarı’nda stant kurularak bilgilendirmeler yapılacak,
* Yerel ve ulusal kanallarda – gazetelerde uyarılarla ilgili çok sayıda haber yapıldı.

Yürüyecek yer yok

GEÇEN hafta Karşıyaka tramvayını bitmiş ve çalışır halde gördüm. Her şey çok güzeldi, ancak sahil tarafındaki kaldırım Bostanlı’ya doğru 200 metre ileride sona eriyordu ve çimlerle yol arasında yürüyecek yer yoktu. İnsanlar ya tramvay ya da bisiklet yolundan yürüyebiliyor. Tramvay hattı sahile doğru 2 metre kaldırımdaydı. Bu durum bir hata mıdır, yoksa bilinçli bir tercih midir?
Atilla TUYGUN

-----

SÖZ
SİZİN

PANJUR MESELESİNE DEVAM

İnsanlık ayıbıdır

22 Nisan 2017 tarihli yazınıza yardımcı olabilir diye bu açıklamayı yapmak ihtiyacı duydum. Evleri tek kat olan, oldukça eski tarihli yazlık bir sitede evim var. Yıllar önce, zemin kat balkonunu panjurla kapatan bir arkadaşımıza, şikayet üzerine, ilgili belediye tarafından, ceza ve panjuru kaldırma uyarısı geldi. Sorun mahkemeye ve sonuçta Yargıtay’a intikal etti. Yargıtay, panjurun sabit tesis sayılamayacağı gerekçesiyle, belediyeyi haksız buldu, cezanın iptali ile avukatlık ücreti dahil, mahkeme masraflarının ilgili belediye tarafından ödenmesine karar verdi. Bir gün lazım olur düşüncesiyle bu kararın kopyasını almıştım, yazlığımda olması lazım. Şayet çevreye ve herhangi bir yere veya kişiye zararı yok ise meskeninde panjur kullanan birinin şikayet edilmesi, bir bakıma insanlık ayıbıdır diye düşünüyorum.
ÇOK FARKLI KONUYA DİKKAT
Bu vesileyle, başka bir konuya temas etmek istiyorum. Bizde camilerin ve cami yerleşkesindeki görevlilerin lojmanında su, ısıtma, soğutma ve mutfaklarında kullandıkları elektrik enerjisi ücretsizdir ve diğer devlet memurlarına böyle bir imkan sağlanmamaktadır. Gelişmiş ülkelerde ibadethaneler o dinin mensupları, yani cemaatlerinin sorumluluğunda olup devlet tarafından finanse edilmezler. İşin bu tarafı bir yana, oturduğum semtteki Üçkuyular Camisi’nin bahçesinden sokağa sarkıtılmış bir su hortumuyla cami dışından bazı kişilere de bu sudan yararlanma imkanı sağlandığı dikkatimi çekmiştir.
Tevfik OLGUN

----

BİR DÜZELTME
GEÇEN cumartesi günü Söz Sizin bölümünde ‘Sıra camilere mi geldi’ başlıklı yazıya bir yorum yaptım. Yorumun sonunda ‘Sonuç olarak o cami avlularına cenaze arabaları bile alınıyor yahu’ cümlesi çıktı. Aslı, ‘...cenaze arabaları bile alınmıyor yahu’ olacaktı. Düzeltirim. (NB)

-----

BİR TAKINTI
* Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) 20’nci olağan genel kurulu 9 Nisan’da gerçekleşmiş. Fadıl Sivri başkanlığındaki yeni yönetim kuruluna Cemal Elmasoğlu da seçilmiş. Üstelik başkan vekilliğini üstlenmiş. Sonra da 13 gün sonra işlerinin yoğunluğu gerekçesiyle yönetimden istifa etmiş. Anlayamadım doğrusu. Elmasoğlu’nun işleri 13 günde mi yoğunlaşmış, yoksa haberi olmadan mı yönetim listesine alınmış?

-----

BİR ALINTI
Cafer Yarkent’ten: Hiç bir şeyden asla vazgeçme. Vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir. Abraham Lincoln