Yeni bulunmuş hikâyeler

Trump gitmemek için kırk dereden su getiriyor...

Haberin Devamı

Ortadoğu’daki yönetimlerde yaşanan “kendi geleceğini ülkenin kaderiymiş gibi” sunma alışkanlığını kazanan agresif bir lider profili sergiliyor.

Koltuğu bırakmamak uğruna demokrasiyi terörize ediyor...

Ve demokrasiyi bir günde rafa kaldırabiliyor...

Halk umurunda bile değil...

*

Trump ve ekibi Türkiye için bir şey yapmadı...

Belki de daha kötü olabilecek yaptırımları hafifletti...

Lakin Obama döneminde başlayan Suriye’deki PKK, YPG ya da PYD sevdasını da devam ettirdi.

Tabii ki onları buraya itenin Pentagon kadroları olduğunu da unutmayalım...

TIR’larla silah dağıtımı yaptıklarını...

Ve IŞİD ile Mücadele Uluslararası Koalisyon Sözcüsü Albay Myles B. Caggins’in sözcülük görevi sona erdiğinde terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin sözcüsü Mustafa Bali ile birlikte düzenlediği basın toplantısında ağladığını da...

*

Haberin Devamı

Türkiye’nin hassas noktasını Michael Doran şöyle özetliyordu:

 Amerika’nın bunu yapmakta başarısız olması, ABD-Türkiye ortaklığı için tarifsiz zarara yol açtı.

Türkiye’nin tehdit algılarına saygı duyduğunu belirten Doran diyor ki:

 Obama, Suriye’de bu teamülü bozdu ve YPG’yi, DEAŞ ile mücadelede ana ortağı olarak seçerek ABD’yi PKK ile ittifaka soktu.

 Obama’nın, PKK’nın Suriye kolunu sahiplenmesi büyük bir siyasi skandaldı. Buna tek neden, ABD hükümetinin PKK’yı bir terör örgütü olarak tanımlaması değil. Washington, bu ilişkiyi gizlemek için YPG’yi Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak yeniden isimlendirdi.

*

Amerika’nın İran, Rusya ile birlikte paralel bir şekilde Suriye’de PKK’ya yardım ettiğine de dikkat çeken Doran, Biden döneminde yaşanabilecekler konusunda da bir ipucu veriyor ve diyor ki:

Amerika’nın bir Erdoğan sorunu yok, Türkiye sorunu var. Bu büyük ölçüde kendi oluşturduğu bir sorun!

*

Sorunlarının ne olduğunu Biden ve ekibinin göreve başlamasıyla öğreneceğiz...

Biden’ın geçen yıllarda Türkiye için söylediklerini ve muhalif duruşunu az çok biliyoruz...

Bekleyip göreceğiz...

Dünyayı nereye sürükleyeceklerini de...

Neler olabileceğine dair olasılıkları ise İngiltere Genelkurmay Başkanı Nick Carter sıralıyor...

Haberin Devamı

COVID-19 salgınıyla başlayan ekonomik kriz ve dünyadaki mevcut belirsizlik ve kargaşa ortamının 3. dünya savaşının çıkma riskini artırdığını söyleyen Carter:

 Şu anda dünya endişe içerisinde ve belirsiz bir gidişatta yaşıyoruz.

 Küresel rekabet oldukça yüksek ve sahip olduğumuz risk oldukça büyük.

 Bunun yanında her geçen gün artan tansiyon da yanlış hesaplamalar ve planlar yapmamıza zemin hazırlıyor.

 Bu durum yeni bir dünya savaşı riskini de artırıyor.

 Bu risklerin bilincinde olmamız gerek!

*

“Geçmişte yapılan hataları tekrarlayabilecek kişilere sesleniyorum. Önceki savaşlarda ölen insanları hatırlayın. Şu anda karşı karşıya kaldığımız en büyük risk, insanların yeni bir savaşa girmenin makul olduğunu düşünmeleridir” diyerek dünyayı yöneten liderleri uyaran Carter diyor ki:

 Geçmişi hatırlayın.

Haberin Devamı

 Savaşa girmenin bir süreci, ritmi var.

 Önceki yüzyılda tansiyon arttı ve bu bazı yanlış hesaplamalara neden oldu ve sonunda da savaş çıktı.

 Umarım bir daha böyle bir durumla karşılaşmayız.

*

Kısacası, yeni bulunmuş hikâyelerde de yeni bir bir şey yazmıyor...

Herkes kendi hikâyesini yazabilmenin peşinde at koşturuyor...

Biden ve ekibinin dünyayı şekillendirecek stratejilerini merakla bekliyoruz...

Bakalım nasıl bir hikâye ile yola çıkacaklar...

Yazarın Tüm Yazıları