İDO'da seferler neden durdu

İDO’nun ortakları Tepe, Akfen, İskoç Souter ve Sera, iç hat seferlerini iptale sebep olan süreç için bu hafta açıklama yapacak. Kamuoyunda tepki gören kararın alınmasının arkasında yatan nedenler arasında BUDO ve Negmar gibi firmaların sefere başlaması, Sirkeci-Harem hattının büyük araçların kullanımına kapanması ve Martı projesinden kaynaklı gelir kaybının oluştuğu iddiaları yer alıyor.

Haberin Devamı

 

Geçen hafta İDO uzun zamandır zarar ettiğini söylediği iç hatları tamamen kapatma kararı aldı. Bu karar doğal olarak kamuoyunda büyük tepki ile karşılandı. Hatların kapatılacağı İDO içinden sızan bir bilgi ile ortaya çıktı. İDO’nun Tepe, Akfen, İskoç Souter ve Sera’dan oluşan ortakları bugüne kadar resmi bir açıklama yapmadı. Ancak aldığım bilgiye göre İDO bu hafta başında kararı neden aldıklarına dair detaylı bir açıklama yapmaya hazırlanıyor.

BUDO VE NEGMAR

İDO’nun özelleştirilmesi bilindiği gibi 2011 yılında gerçekleşmişti. Tepe, Akfen, Souter, Sera ortaklığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’sine 861 milyon dolar, imtiyaz bedeli olarak da 73 milyon dolar kredi devri taahhütü ile 934 milyon dolar ödeyerek İDO’nun yeni sahibi olmuştu. Ancak o tarihten itibaren alınan kararlar bugünlere gelen yolun taşlarını hazırladı. İDO’dan yapılmaya hazırlanan açıklamada işte bu süreç anlatılacak. İDO’yu zor duruma düşüren kararlardan birinin Bursa Belediyesi’ne bedelsiz iskele tahsis edilmesi ve BUDO’nun İstanbul-Bursa arasında seferlere başlaması olduğu iddia ediliyor.

Haberin Devamı

İDO’nun açıklamaya hazırlandığı diğer olumsuz kararların ise şöyle olduğu ileri sürülüyor:

- Ambarlı liman arsası özelleştirme sözleşmesinde yer almasına rağmen bugüne kadar İDO’ya teslim edilmedi. Böylece İDO’nun Ambarlı’dan Yalova, Mudanya, Bandırma Ro-Ro projesi hayata geçirilmedi.

- Eskihisar Topçular arasında Negmar isimli şirketin yan kuruluşlarına İzmit Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile iskele tahsis edildi. Şirket bir gelir kaybına uğradı.

- Sirkeci Harem Hattı İDO’nun kârlı hatlarından biri olmasına karşılık UKOME kararı ile 3.5 ton üzeri araçların geçişi engellendi. Burada gelir kaybı meydana geldi.

İDO’yu sıkıntıya sokan kararlardan biri de Kabataş’ta yaşanmış. Şirket için en önemli iskele olan Kabataş’ın bugünlerde iptal edilen Martı projesi sebebiyle kapatılması sonrasında yolcu sayısında yüzde 80 kayıp yaşanmış ve bu zarar da telafi edilememiş. Aldığım bilgilere göre yüzde 85’e uzanan ciddi kur ve maliyet artışları UKOME kararları nedeniyle bilet ücretlerine yansıtılamamış ve yüzde 22 zam yapıldığı için iç hatlarda seferler sürdürülemez duruma gelmiş.

İDOda seferler neden durdu

GEÇİŞ ÜCRETİ

Haberin Devamı

İDO’nun Osmangazi Köprüsü’nü öngöremediği eleştirileri ile ilgili olarak da şu bilgilere ulaştım: Osmangazi Köprü ihalesi İDO ihalesinden önce yapılmıştı. İDO ihalesine girmeden önce Osmangazi’nin 2016 yılında açılacağı, geçiş fiyatlarının ise 2016 için 41 dolar artı yüzde 18 KDV olduğu belirtilmişti. Bu fiyatın Karayolları tarafından Osmangazi’nin yapımcı firmalarına garanti edildiğini Otoyol AŞ ve Karayolları arasındaki sözleşmede yer alıyordu. Fizibiliteler buna göre hazırlandı ancak geçiş ücretleri düşürüldü.

İDO’yu alan grup yabancı sermayeyle bu işe girmiş. Ancak öngörülemeyen kararlarla bu noktaya gelmiş. İDO’ya göre bu kararlar Karayolları’nın yani devletin İDO ile rekabeti anlamına geliyor. Bu kararların adil olmadığı ve haksız rekabete yol açtığını düşünülüyor. İDO işi nasıl çözülür bilinmez ama tüketiciler olarak bizlerin zarar görmeyeceği bir formül bulunmalı. Özelleştirmelere de bu açıdan bakmakta büyük fayda var.

Haberin Devamı

RÜZGÂR YOKSA KÜREKLERE YÜKLENECEĞİZ

TÜRKKONFED’in “Güçlü İşletmeler Güçlü Ekonomi” başlıklı 22’inci iş dünyası zirvesi için Hatay’dayız. TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik memleketinde arkadaşlarını ağırlıyor. Katılım yüksek, Türkiye’nin her köşesinden 29 Federasyonun 300’den fazla üyesi burada. Toplantının bu kadar ilgi görmesinde konunun ekonomi olmasının tabii ki etkisi var. Çünkü kiminle konuşsam piyasadaki sıkıntılardan söz ediyor, dövizde yeniden bir atak başlar mı başlamaz mı sorusuna yanıt arıyor. “Ekonomimizde ağrı var ve ekonomideki ağrı ihmale gelmez. Ağrı, bazı şeylerin doğru gitmediği anlamında bizi uyarır“ diye başlıyor sıkıntıları anlatmaya Bilecik. Nakit sıkışıklığı, kredilerin maliyetinin artması ve ulaşılmasının zorlaşması, vadelerin uzaması olarak sayıyor ağrının nedenlerini. Konkordato konusu işdünyasının gündeminin başında. Bilecik son dönemde art arda gelen konkordatoların da şirketler arasında güven bunalımı oluşturduğunu ekliyor.

Haberin Devamı

Bilecik’in sözleri şöyle: “Dünyada artık ucuz ve bol parayla büyüme dönemi sona erdi. Bugün, dünyada böyle bir rüzgâr yok. Ancak biz, rüzgâr yoksa küreklere yükleneceğiz. Türkiye’nin bu zorlu dönemin üstesinden gelmek için yapısal sorunlara odaklanması ve hiç vakit kaybetmeden bir reform takvimi oluşturması gerekiyor. Ekonomide gürlediğiniz kadar, yağmanız lazım. Zaman artık aksiyon zamanıdır.” Bilecik’in salondan çok alkış alan şu sözleri ise önemli: “Kendini sağlam bilen hastanın tedavisi yoktur.”

POLİTİKA SABIRLA YÜRÜTÜLMELİ

TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan da üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın açıldığını söylüyor ekonomiye ilişkin şu görüşleri savunuyor: “Enflasyon-faiz-kur sarmalından geçici pansumanlarla değil, ancak kalıcı reformlarla çıkmak mümkün. Sıkı para ve maliye politikası sabırla yürütülmeli.” TÜRKONFED Başkanı Turan artan konkordatoların KOBİ’leri olumsuz etkilediğini, Ticaret Bakanlığı’nın konuyla ilgili düzenleme hazırlığı içinde bulunduğunu, TÜRKONFED’in de bu masada olması gerektiğini anlattı.

Yazarın Tüm Yazıları