ATAFEN koruyucu hekimlikte iddialı

HAYVANCILIK sektöründe gerek yaptığı TV programları, gerekse yazı ve yorumlarıyla geniş bir izleyici kitlesi edinen ATAFEN’in kurucu ortağı ve veteriner hekim Tahir Yavuz’la ‘koruyucu hekimlik’ ve ‘sürü yönetimi’ sorunlarını konuştuk. Önce ATAFEN, EGEVET ve SÜRÜ YÖNETİMİ’nden oluşan grup hakkında kısa bilgi vereyim. Merkezi İzmir Kemalpaşa’da bulunan ve 3 bin 850 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren grubun toplam çalışan sayısı 128. Ayrıca Ankara, İstanbul, Bursa, Samsun, Antakya, Malatya ve Antalya’da büroları bulunuyor.

Haberin Devamı


KAYIPLAR MALİYETTİR
“Koruyucu hekimliği ve sürü yönetimini görev edinmiş bir kuruluşuz” diyerek söze başlayan Tahir Yavuz, “Birçok sektörde olduğu gibi çiftlik hayvanları sektöründe de kayıplar maliyettir. Kayıpları önlemek hayvanların hasta olmamalarını sağlamakla mümkündür. Korumak ucuz ve garantilidir. Hasta olanı tedavi etmek ise pahalı olup, sonucu da belirsizdir” diyor.
ATAFEN’in iki büyük farkı olduğunu paylaşan Yavuz, şu bilgileri aktardı:

İŞİMİZ UZMANLIĞIMIZ
“Bu temel farkları sahaya sunduğumuz ürünleri seçerken özellikle kullanıyoruz. Birincisi, köken olarak, yıllarca hayvanları tedavi eden, klinik ekolünden gelen veteriner hekimlerin kurduğu bir şirketiz. Yaşanan sorunları, hayvan sahiplerini üzen, zarara uğratan dertleri, meslektaşlarımızı çaresiz bırakan hastalıkları gayet iyi biliyoruz. Yıllarca bu sorunların çarelerini araştırdık, bulduk, getirdik, şimdi de ülkemizde üretiyoruz.”

Haberin Devamı

OTOVAKSİN NEDİR
“İkincisi, otovaksin yapmamız sebebiyle çiftliklerde yaygın olarak sorun yaratan mikroorganizmaları saptamış durumdayız. Otovaksin, öz aşı, özel aşı, ısmarlama aşı anlamına gelir. Tamamen çiftliğe özel olarak hazırlanmış, o çiftliğin başına dert açan mikroorganizmalara karşı yapılmış aşılardır. Otovaksin deneyimimizi daha sonra ticari aşılar halinde herkese ulaştırma yönünde üretmek için projeler oluşturduk ve dünyada tek, emsalsiz bir aşı geliştirerek, ticari olarak piyasaya verdik. Yanı sıra karma aşılar yaparak mastitis (meme yangıları) ve solunum yolu enfeksiyonları için 2 ayrı aşı ile bunlara çare bulacağız. Ayrıca otovaksin olarak yapmakta olduğumuz aşıları ticari hale getirip meslektaşlarımızın kullanımına sunacağız.”

***

 

Pamuk hem para ediyor
hem de talep var

ULUSAL Pamuk Konseyi (UPK) Başkanı Bertan Balçık, köşemize gönderdiği açıklamada, “Pamuk fiyatları ve yağışların beklenen düzeyde olmasının verdiği moralle birlikte 2022 sezonunda ekim alanlarının 100 bin hektar artarak, 550 bin hektara çıkması çok muhtemel. Bununla birlikte lifli pamuk üretiminin de 800 bin tondan 1 milyon tona doğru yaklaşmasını bekliyoruz. İyi bir sezon olacak, öyle görünüyor. Kış şartları yağış bakımından gerçekten üreticinin istediği seviyelerde. Hem Ege Bölgesi’nde hem de Çukurova ve GAP bölgelerinde yağışlar güzel geçti. Barajlardaki su seviyeleri de yükseldi” diyor.

Haberin Devamı

TEKSTİLDE AVANTAJLIYIZ
Türkiye’nin Avrupa pazarına yakınlığı nedeniyle bu ülkelerle entegre üretim yapabildiğini söyleyen Balçık, pamuğun geleceği umutlu konuşuyor: “Pamuğu yetiştirip hazır üretime kadar geçen sürecin tamamına hakim bir ülkeyiz. Bunun getirdiği avantaj yurtdışında da fark edilmiş durumda. Tekstilde hem pamuk para ediyor ve talep var hem de ihracat artıyor. Üretici bu gerçeğin farkında. Çiftçimiz pamuktaki karı gördüğü için beyaz altına yönelmeye başladı.”

***

 

Hedefimiz
2 milyar dolar

EGE Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, yaptığı açıklamada, Türkiye geneli kuru meyve ve mamulleri ihracatının ilk kez 2021 yılında yüzde 12 artışla 1,5 milyar doları geçtiğini söyledi. “Kuru incir, kuru kayısı ve kuru üzüm; 1 milyar 574 milyon dolarlık kuru meyve ihracatının 1 milyar 39 milyon dolarla aslan payını oluşturuyor” diyen Celep, kuru meyve sektörüyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Dünya genelinde 162 farklı ülkeye ihracat yapıyoruz. Yüzde 95’ini bölgemizden gerçekleştirdiğimiz kuru üzüm ihracatı 2021 yılında 427 milyon dolara ulaştı. Yüzde 81 payla ana ticaret ortağımız Avrupa ülkelerine 349 milyon dolarlık satış yaptık. Birleşik Krallık’a 115 milyon dolar, Almanya’ya 61 milyon dolar, Hollanda’ya 40 milyon dolar ihracatımız var. 101 ülkeye ulaşan kuru üzüm ihracatımızda 2022 hedefimiz 500 milyon dolar. Kuru meyve ve mamullerinde 2022 yılında 1 milyar 800 milyon dolar, 2023 yılında ise 2 milyar dolar ihracata ulaşacağız.”

***

KISA KISA

Haberin Devamı

* Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye’den en fazla ihraç edilen bal türünün çam balı olduğunu söylüyor. Gürdoğan, balda markalı ve üst kalite küçük ambalajlı ürünlere ağırlık verilmesi gerektiğinin de altını çiziyor.
* Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Başkanı Gül Akyürek Balta, “Tarımsal ürünlere yüksek teknolojiyle katma değer kazandırıp, dünya pazarlarına ihraç edecek fabrikaların kümeleneceği TÜİOSB’da Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu, sürdürülebilir üretime dayalı dijital tarım ve gıda ekosistemini oluşturmaya yönelik projeleri hayata geçireceğiz” diyor.
* Kuraklık ve aşırı tüketim yüzünden her yıl daha da derinlere giden yeraltı suyu sorunu giderek büyümesi karşısında DSİ Genel Müdürü Kaya Yıldız, “Küresel ısınma ve aşırı su tüketimine bağlı olarak her yıl kendini daha da hissettiren kuraklığa karşı başlatılan yeraltı barajları hamlesi kapsamında İzmir, Manisa ve Uşak’ta 17 yeraltı tesisi inşa edilecek” bilgisini paylaştı.
* İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, kiraz bahçelerinde meydana gelen kaçak yapılaşmaya dikkat çekiyor. İzmir ilinin yaklaşık 90 bin ton üretimle Türkiye’de birinci sırada olduğunu söyleyen Özen, ancak özellikle önde gelen üretim bölgesi Kemalpaşa ilçesindeki kiraz bahçelerinde artan kaçak yapılaşmanın üretimde ciddi sorunlar yaratacağının altını çiziyor.

Yazarın Tüm Yazıları