Hürriyet'in Arka Köşesi
Hürriyetin Arka Köşesi
Hürriyet'in Arka KöşesiYazarın Tüm Yazıları

Felaket zamanlarında işte böyle gazetecilik

BİZ, Hürriyet olarak Elazığ depreminde..

Haberin Devamı

Yaşanan acılara ortak olduk.

Kurtarma çalışmalarına katılan fedakâr görevlileri coşkuyla selamladık.

Dayanışmayı öne çıkardık.

Hakkını teslim etmemiz gereken kim varsa hakkını teslim ettik.

Başta AFAD olmak üzere bölgede başarılı işler çıkaran kurumları öne çıkardık.

Birliği, beraberliği teşvik ettik.

Kötülüğün değil, iyiliğin öne çıkması için çabaladık.

Bunları yaparken...

Depremin ikinci gününde “FOTOĞRAF ANLATIYOR” manşetiyle...

Aynı mahallede bütün binalar sapasağlam kalmışken kum yığınına dönmüş binaları gündeme getirmeyi de ihmal etmedik.

Bu binaları kim yaptı? Bu binaların yapılmasına kim izin verdi? Bu binaları kim denetlemedi?

Gündeme getirmiş olduk.

Ve bugün...

Yetkililer deprem bölgesinde yıkılan tüm binalar hakkında soruşturma başlattılar.

Haberin Devamı

Bu soruşturmaların da takipçisi olacağımızdan emin olabilirsiniz.

 

Felaket zamanlarında işte böyle gazetecilik

İDRİS EMEN & MURAT ŞAKA

DEPREM haberi gelir gelmez fotoğraf servisimizden Murat Şaka beni aradı, “Ben hemen Elazığ’a gitmek istiyorum” dedi. “Tamam, git” dedim.

Özel haber servisimizden İdris Emen de Yazı İşleri Müdürümüz Ateş Yalazan’ı arayıp “Atlayıp gideyim mi?” dedi. Ateş de ona “Hemen git” dedi.

Bir görevlendirme yapmamıza bile gerek bırakmadan, anında “Biz hemen bölgeye gidiyoruz” diyen çalışma arkadaşlarımız Murat Şaka ve İdris Emen’i harekete geçiren şey, muhabir duyarlılığı dediğimiz şeydir.

Bu duyarlılık ölmediği müddetçe gazetecilik de ölmeyecektir.

Felaket zamanlarında işte böyle gazetecilik

ÖZLEMİŞİZ BÖYLE RÖPORTAJLARI

HÜRRİYET muhabiri İsmail Saymaz, İstanbul Havalimanı CEO’su Kadir Samsunlu ile bir röportaj yaptı.

Akla gelecek, gelmeyecek her soruyu sordu. Sıkıştırdı. İkna olmadı, yeniden sordu. Üzerine üzerine gitti.

Kadir Samsunlu da...

“Bu soruyu niye soruyorsun? Ama çok sıkıştırıyorsun! Böyle de soru olur mu? Bu röportajın yayınlanmasını istemiyorum” falan demeden...

Haberin Devamı

İsmail’in her sorusuna cevap verdi.

Özlemişiz böyle röportajları.

Şimdi diyeceksiniz ki:

“Madem özlediniz, daha çok yapsanıza bu türden röportajları.”

Haklısınız.

Daha çok yapmalıyız böyle röportajları.

Fakat unutmayınız ki bu tür röportajlar için bir İsmail Saymaz yetmez...

Sor kardeşim, istediğini sor” diyen bir Kadir Samsunlu da lazım.

YAZIİŞLERİ MASASINDA RUTİN CÜMLELER

SİMİT olsa da yesek keşke! ◾Bu haber çok sıkıcı abi ◾Özkök ne yazmış? ◾Selvi’nin yazısı geldi mi? ◾Sayfa benim içime sindi! ◾Benim de sindi! ◾Benim de! ◾Şuna bir manşet at Emre! ◾Fotoğrafı var mı bunun? ◾Göm şu fotoğrafı en tepeye Arif Abi! ◾Kelebek’te yok mu şöyle iç açıcı bir şeyler? ◾Kahve gelsin kahve! ◾Teknoloji yokken bu gazeteler nasıl yapılıyordu acaba? ◾Anı anlatmak yasak, ona göre! ◾Haberin biberi eksik, biberi! ◾Var mı elinde şöyle dişe dokunur bir şey Şehriban? ◾Firuzan tatilden mi geldi, yüzü biraz parlıyor da ◾Yine mi Aleyna Tilki ◾Sayfayı yıksak mı?/Hande ne diyor bu işe?

Haberin Devamı

Felaket zamanlarında işte böyle gazetecilik

ALİ NACİ KÜÇÜK

HÜRRİYET’in Galatasaray muhabiri Ali Naci Küçük...

Güvenilir bir bilgi kaynağı olarak kendisini tescil ettirmiş durumda.

Dijital medyanın önemli bir bilgi kaynağına dönüşmüş durumda.

Yaptığı atlatma haberlerle de her zaman ilgi odağı olmuş durumda.

“Kulüp muhabirliği” olgusuna sınıf atlatmış durumda.

Ve tüm bu nitelikleri nedeniyle de yönetime, takıma, transferlere ve teknik heyete dair gelişmelerin birinci elden Hürriyet’te yer almasını sağlıyor.

Sağ olsun, var olsun.

Felaket zamanlarında işte böyle gazetecilik

SANKİ POLİTİK BİR GERİLİM FİLMİNİN SENARYOSU GİBİYDİ

DÜNKÜ Hürriyet’te Ertuğrul Özkök’ün yazdığı ‘Ruhani Bir Devlet Yalanının 72 Saati’ başlıklı yazıyı okudunuz mu?

Kaçırdıysanız, okumadıysanız, mutlaka okuyun.

Haberin Devamı

Sanki ‘Akbabanın Üç Günü’ filmini izlemiş gibi hissedeceksiniz... Usta işi politik bir gerilim filminin senaryosunu okumuş gibi olacaksınız... “Vay be! Demek olaylar böyle olmuş” diyeceksiniz.

Dedim ya... Okumadıysanız, mutlaka bulup okuyun.

Felaket zamanlarında işte böyle gazetecilik

EBRU ERKE’Yİ TAKDİMİMDİR

ETRAFIMDA öyle çok kişi var ki farklı ülkelerde, farklı şehirlerde yeni lezzetler peşinde koşan...

Hürriyet Yan Yayınlar Yönetmeni Aslı Çakır’ın aramıza katılmasını sağladığı Ebru Erke, son dönemlerin bu çok popüler arzusuna dönük dikkat çekici yazılar yazıyor ‘seyahat’ ekimizde.

Bu yazılar, lezzet düşkünü gezginler için rehber niteliğinde.

Ebru Erke, Hürriyet Pazar’da da “yemek kültürü” konusunda alışılmışın dışında işlere imza atıyor. Mesela geçen hafta ünlü şefleri, “sokak yemekleri” konusunda bir araya getirmişti. “Onların kinoası varsa bizim de bulgurumuz var” konulu yazısında ise hakkı çiğnenmiş mazlum bulgurumuza sahip çıkmıştı.

Haberin Devamı

Ebru Erke yıllardır bu işlerin içinde... Yemek ve seyahat dergileri çıkardı, etkinlikler düzenledi. Dünyadaki çay türleri, demlenişleri ve kültürleriyle ilgili ‘ÇAY’ isimli bir kitabı var. Şu sıralarda da dünyanın tüm baharatları üzerine benzer bir çalışma yapıyor. Biz heyecanla takip ediyoruz kendisini, siz de edin.

Yazarın Tüm Yazıları