Eşlerin boşanmamak için bahanesi hep çocuklar

Sevgisiz bir ortamda yetişen çocuk sulanmamış çiçek gibidir. Boşanmayıp çocuklar büyüdüklerinde onlara “Bu adama ya da kadına sizler için katlandım” deyip çocuklara vebal yüklemek ne kadar doğru olur ki?

Haberin Devamı

Kadınların eşleri kendilerine iyi davranmadıklarında, geçimsizlik çıktığında “sırf çocuklarım için bu evliliği sürdürüyorum” demelerine inanmıyorum.

Kadınlar, acaba ayrıldıktan sonra karşılaşacakları hayat koşullarından korktukları için mi çocukları bahane ediyor...

Geçenlerde 23 yıllık evliliğini çocukları için sürdürdüğünü söyleyen bir kadının yazısı vardı köşenizde. Ya da bir başka mektupta eşiyle ailesi arasında kalmış biri yazmıştı size. Bu insanlar önce kendilerini sorgulamalılar.

Biri bir buçuk, diğeri altı aylık çocuklarına rağmen eşinden ayrılmayı göze alan bir kadın olarak, kızlarım bana büyüdüklerinde “iyi ki boşanmışsın anne” dediler.

Sevgisiz bir ortamda yetişen çocuk, sulanmamış çiçek gibidir.

Önemli olan eşlerin birbirlerine kötülememeleridir. Çünkü siz eş olarak anlaşamayabilirsiniz ama çocukların anne ve babalarının güvenine, sevgisine ihtiyaçı vardır.

Haberin Devamı

Çocuklarımızın artılarımızla, eksilerimizle bizleri kendileri tanıyıp değerlendirmelerine fırsat verelim.

Boşanmayıp, çocuklar büyüdüklerinde onlara “Bu adama ya da kadına sizler için katlandım” deyip çocuklara vebal yüklemek ne kadar doğru olur ki.

Çocuklar, eşlerin özelinde birbirlerine karşı tutumlarının nasıl olduğunu nereden bilsinler.

Dayak, hakaret gibi görünen davranışları etraf bilebilir ama psikolojik manipülasyon yani kişinin bilinçli veya bilinçsiz olarak karşısındakinin davranışlarını belli stratejiler kullanarak değiştirmeyi hedeflemesi gibi şeyler yapıldığında çocukların ve etrafın anlaması güçtür. Evli oldukları halde yıllardır geçinemeyen, birbirlerine sevmeyen çiftler acaba neden boşanmaz, bunu çocuklara bağlamak ister.

Bence önce kendinizi bir analiz edin. Boşanamamanızın asıl nedenlerini kendinizde arayın. Çocuklar aile kurumunun sürdürülmesi için tutkal olmamalıdır.

 Rumuz: Zealla

YANIT

Süper bir yazı bu sevgili okurum. Ellerinize sağlık. Çok güzel analiz etmişsiniz. Ben de sizinle aynı fikirdeyim.

Sadece tek bir itirazım var. Bazen bu geçinemeyen ailelerde, dayak dahil her türlü olumsuzluğa katlanan kadınların, çocukları bahane edip de boşanamamasının altında, maddi imkânsızlık nedeniyle, nereye gideceklerini bilememek korkusu da yatıyor.

Haberin Devamı

Çünkü ne yazık ki ülkemizde hâlâ çoğunlukla kadınlar çalışmayıp, kocalarının eline baktıkları için, boşanma sonucunda ortada kalma, gidecek bir yerlerinin olmaması faktörü de bir ölçüde onlara engel oluyor.Kadın çocuklarını alıp, baba evine dönemiyor. Çünkü anne ve baba büyük ihtimalle yoksul insanlar, kızlarının boşanıp örneğin 3 çocuğu da peşine takıp, yanlarına gelmesini istemiyor.

Kızlarına “sen gelebilirsin ama çocukları getirme” diyorlar. O zaman bu kadıncağız ne yapsın?

İster istemez evdeki dayağa ya da ihanete ya da psikolojik şiddete katlanmak zorunda kalıyor.

Her kadın sizin gibi eğitimli ve ayakları yere basan, kendi parasını kazanabilen güçlü ve şanslı kadınlardan, değil ne yazık ki... Kimsesiz, çalışma imkânı bulamayan kadınlar için bu hiç de kolay değil.

Haberin Devamı

Yine de ülkemizde pek çok şehirde bulunan kadın sığınma evleri, zaman zaman kadına iş bulup, yönlendirerek destek oluyor, ona yeni bir hayat kurabilmesi için fırsat verebiliyor.

Sevgili okurum, çocuklar konusunda düşüncelerinize katılıyorum...

 Böyle mutsuz, sürekli kavga çıkan, huzur olmayan bir yuvada yaşamaktansa, çocukların da ebeveynlerini ayrı ayrı görmek şartıyla, ayrılmalarını tercih ettikleri bilinen bir gerçek.

Kısacası boşanmamak için çocukları bahane etmeyin sevgili hanımlar.

 

Yazarın Tüm Yazıları