Güven ve aidiyet inşaa edilmeli

Son zamanlarda Bursaspor Kulübü’nün ana gündem maddesi, genç oyuncuların ayrılığı oldu.

Haberin Devamı

Sportif başarısızlığın getirisiyle birlikte altyapıdan yetişen pek çok genç isim, kendi kariyer planlamalarına başka kulüpleri uygun görerek, yeşil beyazlı kulübe veda etti.
Aslında spor camiasında oldukça sık yaşanan, sportif başarıya endeksli olarak ilerleyen ve akabinde başarının gelmediği süreçlerde ayrılıkların görüldüğü ‘doğallaşan’ bir durum.
Fakat Bursaspor’un özelinde bunun titizlikle irdelenmesi gereken bir nokta olacağı da aşikar.

YETİŞENLER OLGUNLAŞMA EVRESİNDE AYRILIYORDU

Zira baktığımızda; geçtiğimiz sezon yaşananlar bazında altyapıdan yetişerek kulüpten ayrılan 12 oyuncunun yaş ortalamasının 21 olduğunu görüyoruz.
Türk futbolunda 21 yaşının hala genç ve deneyimsiz olarak kabul edildiği de bu futbol yapısının bir gerçeği.
İçerisinde Türk futbolunun geleceğinde var olabilecek potansiyellerin de yer aldığı bu oyuncu havuzu, Bursaspor’a veda ederken; kulüp her geçen gün sahip olduğu yeteneklerden de mahrum kalma riskiyle karşı karşıya.
Daha önceki yıllara baktığımızda ise, altyapıdan yetişen isimlerin genelinin olgunlaşma evresinde takımdan ayrıldığını görüyoruz.

Haberin Devamı

20 YAŞINA DAHİ GELMEDEN KAÇAR GİBİ GİDİLİYOR

Bu oyuncuların kazandırdıklarına da geleceğiz fakat öncesinde dikkati çekilecek noktayı Bursaspor’da kariyer planlamasına devam etmeyen oyuncuların yaşının düştüğü gözlemleniyor.
Ertuğrul Ersoy, Muhammed Şengezer, Okan Kocuk gibi yakın süreçte takıma veda eden altyapı oyuncuları, burada olgunlaşma evrelerini tamamlayarak kariyer planlamalarını gerçekleştirirken; yeni süreçte 20 yaşına dahi gelmeden altyapı oyuncuları, ‘kaçar’ adımlarla uzaklaşıyor.
İşte Bursaspor Kulübü’nü geleceğinde bekleyen en büyük tehlike de bu...

GENÇLERİN GELECEĞİNE OLAN İNANÇLARI AZALIYOR

Bizler her ne kadar küllerinden doğacağını, içerdiği altyapı potansiyeliyle yeniden ayağa kalkacağına dair umutlarımızı sürdürsek de, git gide kulüpte gençlerin geleceğine olan inançlarının azalması ve veda süreçleri, daha büyük bir kaosa doğru sürüklüyor.
İş öyle bir hal aldı ki; bir önceki sezonda mücadeleleriyle övündüğümüz gençlerin, hemen hemen tamamına yakını mevcut kadro içerisinde artık yer almıyor.
Hali hazırda oyuncu satışlarıyla birlikte belki bu durum kazanca çevrilebilirdi ancak birkaç oyuncu dışında kulüp, kaybettiği altyapı değerlerinden de gelir elde edemez hale geldi.
Tek taraflı yapılan sözleşmeler, kulüp içi yaşanan iletişim krizleri ve camianın önüne atılan hatalı yahut hatasız isimlerin davranışları gibi pek çok sorun, Bursaspor’da baş gösterir hale geldi.
Bu kriz anının bizlere çıkardığı sonuç; Bursaspor’un geleceğine, kendi bünyesinden oyuncuların dahi güven sorunu yaşadığı.
Acı ama gerçek.

Haberin Devamı

AİDİYETLİK HİSSİYATI GİDEREK KAYBOLUYOR

Ligden düşüş süreciyle birlikte konu artık tamamen bireyselliğe yöneldiği için, oyuncular da kendi kariyerleri bazında en doğru seçime ulaşmak için kulübe veda ediyor.
Bunun yansımalarını elbette ilerleyen zamanlarda göreceğiz, doğru mu olacak, yoksa yanlışlar zincirine bir halka mı ekleyecek.
Ancak Bursaspor için bu noktada düşünülmesi gereken, altyapıdan beridir süre gelen o aidiyetlik hissiyatının giderek kaybolduğu...
Ne yazıktır ki, son sezon bizlere gösterdi ki gemiyi ilk terk edenler, ilk güvenilen isimler oldu.

ALTYAPI İÇİN BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜLÜYOR

Bu etrafta bakıldığında Bursaspor’u bir diğer bekleyen tehlike ise altyapı geleceğine olan güvenin git gide azalması.
Bugün bir aile bireyi, futbol oynamak isteyen çocuğunu Bursaspor’a verirken, bir kez daha düşünür hale geldi.
Bu hale gelmesinin nedeni de A Takım düzeyinde yapılan yanlışlar, egosal problemler, teknik heyet ile oyuncular bazında oluşturulamayan bütünlük, yönetim kadrosunun hataları hatta bile bile yanlışları vs. gibi pek çok parametre var.
İnsanlar da artık, geçmişte olduğu gibi mutlak bir güven duygusuyla Bursaspor altyapısına çocuklarını teslim etmek istiyor.

Haberin Devamı

PAZARLAMALARI DOĞRU BİR ŞEKİLDE YÖNETİLMİYOR

Ki bakınız; son olarak altyaş kategorilerinde şampiyonlukları dahi gördük.
O çocukların maçları yayınlanmıyor, başka kulübün kanalından takip ediliyor, birkaç yapılan şey dışında oyuncuların Türkiye futbol pazarına yönelik pazarlamaları dahi kulüp tarafından doğru bir şekilde yönetilmiyor.
Bugün bizler dışında şampiyon takımın kadrosunda, futbolu az biraz takip eden kim üç beş oyuncu sayabilir?
İşte burada da kulübün pazarlama stratejisi devreye giriyor.
Oysa ki bu değerlerin parlatılması ve geleceğe sunulması kadar, aynı zamanda doğru bir algı ile sahip olunan değerler de korunabilmeli.
Hatta şöyle düşünelim; pek çok genç oyuncunun ayrılığında her zaman öne atılan şey menajerlerin akıl çevirdiğiydi.
Ancak kulüp olarak o gelecek planlamalarının doğru bir şekilde yansıtıldığı, güven verildiği ve geleceğinin bu kulüpte şekilleneceği mesajı gerek maddi, özellikle manevi açıdan verilseydi bugün, genç oyuncuların birer birer vedasını görebilir miydik? Zannetmiyoruz.

Haberin Devamı

KULÜBÜN CİDDİ BİR KİMLİK DEĞİŞİMİNE İHTİYACI VAR

Bursaspor Kulübü’nün yeni sürecinde ciddi bir kimlik değişimine ihtiyacı var.
Tepeden tırnağa bir şekilde genç oyunculara o aidiyetlerini yeniden hissettirebilmeli ve daha da ötesi kulüp bir şekilde, kendi geleceğini bu özel yetenekleri, potansiyelleri ve değerleri üzerine şekillendirebilmeli.
Bakın yarın transfer engeli kaldırılsa; yine futbol hayatını tamamlamış isimler, altyapıdan yetişen genç ışıkların yerini alacak ve tamamen isminden kaynaklı sahada yer alacaksa, elbette bu oyuncuların da güveni ve aidiyeti giderek azalacaktır.
Mecburi olarak genç oyuncularına ağırlık verdiği bir sezon dışında; Bursaspor’un TFF 1. Lig’deki ilk ve son sezonu da bu şekilde gelişti.
Ve bu durum etkilerini domino taşı gibi öylesine hissettirdi ki, bugün hala yankıları sürüyor.
Ayrıca; liglerin sona ermesinin ardından aylar geçmesine rağmen bugün suni söylemler dışında Bursaspor’un geleceğine ilişkin net bir plan ve program da göremiyoruz.
Bizler dışarıdan takip edenler olarak, bu denli karmaşık süreçte Bursaspor’un yarınına yönelik tahminlerde bile bulunamazken, o oyuncuların geleceğini kulübe emanet etmesini beklerken, çok fazla iyi niyetli de davranıyoruz.

Haberin Devamı

GÜVEN VE AİDİYET DUYGUSUNU AŞILAMALI

Son olarak bunun bir profesyonel iş olduğunu da unutmamalıyız.
Burada yalnızca bir taraftan suçlu aramak yanlış elbette oyuncuların da yanlış ve kabul edilemez davranışlarının etkisi büyük.
Ancak her iki tarafın da hatalarından, iletişim kopukluğundan güven sorunundan kaynaklanan bu durumları önlemek de Bursaspor’un yeni sürecinden geçiyor.
Her iki tarafın da birbirine önceliği ise güven olmalı.
Bursaspor Kulübü, içerisinde barındırdığı oyuncuların güvenini ve aidiyetini kazanabilmeli ki, bu oyuncularla yeniden yükselişe geçebilmeli.

Yazarın Tüm Yazıları