Bu ligde mücadele kazandırır

TFF 1’inci Lig’in kendi içerisinde ayrı bir hikayesi var...

Haberin Devamı

Burada ‘sürpriz’ kavramı pek yok, haliyle futbol iklimi de sürekli değiştiğinden matematiksel açıdan şans sona ermedikçe her takım, kendi bünyesinde umudunu koruyor.
Bir de sertlik yanı var.
Oyuncu yeteneğiniz hangi noktada olursa olsun, mücadele düzeyinin sertliği bir noktada ileriye taşıyor ya da geriye itiyor.
O sebeptendir ki, üst sıralardaki ekipler dahi kazanırken genelde tek farklı galibiyetlere imza atıyor.
Savunmanın ne denli önemli olduğunu da buradan anlayabiliriz.
Öne geçen ekipler, sıralaması ne olursa olsun koruma içgüdüsüyle oyunu kontrol altında tutmaya çabalıyor.
Bu durumun bariz örneğini Bursaspor’da yaşıyoruz.
Akıllara hemen yakın geçmişte Abdullah Avcı’nın ligde üst üste zirveye oynattığı dönemdeki Medipol Başakşehir’i geliyor.
Pas oyunuyla rakibin direncini kırma, oyunun temposunu da düşürerek hakimiyeti elde tutma artık futbolun bir gerçeği...
Ancak bunu güçlü, ayağına hakim ve geçiş oyununu kontrollü oyuncularla gerçekleştirebilirsiniz.
Yalnızca Bursaspor değil, TFF 1’inci Lig’de yer alan pek çok ekibe baktığımızda bu denli ‘kalifiye’ oyunculardan kurulu bir takım görmek zor.
Mevcut ekonomik şartlardan kaynaklı bu durum, bir yandan sizi skora oynamaya zorluyor.
*
Teknik direktöründen taraftarına dek, herkesin elbette görmek istediği coşkulu, tempolu, rakibi baskıya boğan bir takım ancak, bu ligin gerçeklerini baz aldığımızda bu durum pek de kolay görünmüyor.
O sebeple takım oynunu, organizasyonunu iyi sağlayan ekipler bir adım öne geçiyor.
Tıpkı Bursaspor’un son haftalardaki performanslarında olduğu gibi...
Önceki haftalardan ziyade Hatayspor ve Fatih Karagümrük maçlarında öne çıkan en bariz detay mücadele gücünün artışı ve takımın birlikte hareket edebilmesi.
İbrahim Üzülmez ile birlikte bireysellikten takım oyununa geçiş süreci yaşandı.
Bunun dışında sezon boyunca süre gelen son dakikalarda gelen gollerin de içeriğine baktığımızda taraftarın itici güç olduğu aşikar.
Oyuncuların da kamp döneminde mücadele güçlerini yükselttiklerine yönelik açıklamaları var.
Tüm bu parametreler birleştiğinde güzel sonuçlar da arkasından geliyor.
Eleştirirken, bir de şunu düşünmek gerekiyor;
Üst üste galibiyet serisinin ardından Hatayspor son iki maçında sendeledi, Erzurumspor ise son beş maçında yalnızca iki kez kazanabildi, Keçiörengücü de istikrarsız performansına devam ederek iki maçlık galibiyet sonrası son sıradaki Eskişehirspor’a evinde kaybetti. Bu hafta Bursaspor’un rakibi Akhisarspor da son 4 maçtır kazanamıyor.
*
Sadece Bursaspor’un değil, ligin genelindeki bir pencereden baktığımızda diğer şampiyonluk hedefindeki ekiplerin de ciddi kayıplar yaşadığını görüyoruz.
O yüzden; kayıplar ne Bursaspor’a özgü olacak, ne de sezonun geri kalanındaki süreçte sona erecek.
Zira bu ligde takımlar arasında uçurumlar yok, ligi forse eden bir takım da...
Kazananı ise tıpkı son anlarda bulunan goller gibi, son ana dek pes etmeyen, mücadelesini bırakmayan ve bunu yaparken de hatalarını minimalize eden takım yahut takımlar belirleyecek.

Yazarın Tüm Yazıları