Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

1) Seyir Tepesi’nin kıyısından Abı Hayat Yaylası’na doğru baktı...

Haberin Devamı

Sarp dağlardan akıp gelen ağaçlar... Dağ köylerine doğru kıvrılan orman yolları...  Çatlak kaya... Sarıalan zirveleri... Sonbaharın yapraklara çizdiği sarının türlü şekilleri... İşte buradaydı.

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

Fransızca öğretmeni olarak Bursa’ya tayini çıkmıştı. Ve nedense daha okul açılmadan onu bu dağ köyleri çekiyordu. Durdu. Tepenin ucuna kadar yürüdü. Oturdu.

Çıkarttı not defterini, yazmaya başladı.

Tam o sahnelere doğru dalıp gidiyordu ki çocuklar sarmıştı etrafını...

Çocuklar bir kuş cıvıltısı gibiydi. Dönüyorlar, koşuyorlar, gülüyorlar, bağırıyorlar. İçlerinden kırmızı yanaklı bir kız dikildi karşısına:

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

(Bağırarak...)

Haberin Devamı

- Kimsin sen... Kimsin seeeennn?

- Öğretmenim ben...

- Aaaaaaaaaaaa! öğretmenmiş...

- Peki senin adın ne?

- Benim adım... Benim adım Feride...

Daha sözü bitmeden koşarak uzaklaştı çocuk... Tekrar defterine döndü. Uzun uzun yazdı. Notlar aldı. Yavaştan çiğlenen ormana doğru daldı gitti.

Feride... O haylaz, muzur ve sıcak kanlı kız çocuğu Feride...

Defterin son sayfasına birkaç kez yazdı...

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

Feride... Feride... Feride...

Evet... Fransızca öğretmeni Reşat Bey, Feride’yi işte böyle tanımıştı... Yani...

Defalarca okuyup onlarca kez izlediğimiz Çalıkuşu’yla böyle karşılaşmıştı Reşat Nuri Güntekin...

Bursa Uludağ eteklerindeki Zeyniler köyünde... Evet bu pazar Çalıkuşu Köyü’nden gelen bir haberdeyiz...

DHA Bursa’dan Esra Türker ve Nevruz İlimdaroğlu yazmış haberi.

O kadar güzel de yazmışlar ki...

Okurken 1900’lerin Bursa’sına gittim...

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

Haberin Devamı

2) FERİDE HANIM SOKAĞI

Buyurun habere: “Bursa’daki Zeyniler köyü, Cumhuriyet dönemi edebiyatının en önemli eserlerinden ‘Çalıkuşu’ ile adını tüm Türkiye’ye duyurdu. Reşat Nuri Güntekin’in seyir tepesinde kaleme aldığı, baş karakteri Feride’ye hayat verdiği yer olan Zeyniler’in var olan 3 sokağına, ‘Çalıkuşu’, ‘Reşat Nuri Güntekin’ ve ‘Feride Hanım’ adı verilirken, birbirlerinin isimlerinin başına Çalıkuşu’nu ekleyerek seslenen Zeyniler kadınları ise Avrupa’ya açılıyor. Zeyniler Çalıkuşu Kadınlar Kooperatifi ortağı 42 kadının ürettiği sofralık doğal lezzetler Almanya’ya ihraç edilerek Avrupa sofralarına lezzet katacak.”

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

3) FERİDE’NİN YEĞENİ ANLATIYOR

Bakar mısınız olaya...

Haberin Devamı

Reşat Nuri Bey’in Feride’yle tanışma hikâyesi... Çalıkuşu’nun öğretmen Feride’si... Yani Zeyniler köyündeki küçük Feride Özkaya...

Ve şimdi o küçük Feride Özkaya’nın yeğeni Mahinur Özkaya, o karşılaşmayı şöyle anlatıyor: “1917 yılında Reşat Nuri Güntekin, Bursa Erkek Lisesi’ne Fransızca öğretmeni olarak atanıyor. Aynı zamanda da Işıklar Askeri Lisesi’nde eğitmenliğe geliyor. Bir şekilde yolu köyümüze düşüyor. Seyir Tepe dediğimiz alanda durup mütemadiyen bir şeyler yazıyor. Tabii dönemin çocukları köye bir yabancı gelince etrafında toplanıyorlar. Şakalar yapıyorlar, oyunlar oynuyorlar. İletişime geçmeye çalışıyorlar. Kendisinin de aynı şekilde çocuklarla birebir diyaloğu olmuş. Sadece bir tanesi; köyün ürkek, mahzun, ceylansı, haşin, hazır cevap, tatlı, 7-8 yaşlarındaki Feride’si, Feride Özkaya. Göz göze gelecekleri zaman o daldan o dala konuyor ve bir seferinde Reşat Nuri Bey kendisine sesleniyor; ‘Çalıkuşu düşeceksin, in aşağıya’. Biz inanıyoruz ki ya da hissediyoruz ki o gün Çalıkuşu romanının ismi ve Feride karakteri doğmuş.”

Ne güzel anlatıyor değil mi?

Haberin Devamı

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

4) VE KADINLARIN ÇALIKUŞU BİRLİĞİ

Eğer ‘Çalıkuşu Köyü Zeyniler’e giderseniz...

Muhteşem bir manzarada yürüdükten sonra köy meydanında iki katlı taş bir bina göreceksiniz.

Ve taş binanın hemen yanında kadınların şarkı söyleyerek yerel lezzetleri nasıl yaptıklarına tanık olacaksınız.

Çalıkuşu Kooperatifi’nin başkanı da Feride’nin yeğeni Mahinur Özkaya...

Ne ilginç değil mi?

Feride’nin yeğeni Mahinur. Sanki o romandaki başka bir karakterin ismi gibi...

Mahinur Hanım anlatıyor:

“Yola çıktığımızda her birimizin hikâyesi aslında farklıydı. Yetiştirilmemiz, hayata bakış açımız, yetilerimiz... Ama ortak olan bir noktamız vardı. Bu bölgenin kadınlarıydık. Kızları ya da gelinleri. Ve bu gelinler ve bu kızlar Çalıkuşu kanatları altında birleştiler. Neyi, niçin, nasıl, neden yapabiliriz, diye sorguladılar ve bir yol haritası oluşturdular. Hepsi bir çalıkuşu. Hepsi kanat çırpmış. Bulunduğu mahal için, evi için, ülkesi için yürek çırpan kadınlarımız. Üretimde birebir varlar ve kendi hünerlerini, meziyetlerini işin içerisine koyuyorlar. Romandaki Feride öğretmen gibi. Feride Öğretmen, Anadolu’daki tüm genç kızlara emsal olmuş, her biri ülkenin dört bir yanına dağılıp kanat çırpmış, nice öğrencilere dokunmuş Cumhuriyet döneminin lider kadınları. Biz de bugün aynı misyonla devam ediyoruz...”

Haberin Devamı

Romandan çıkıp yeniden kanat çırpan o çalıkuşu

Helal size Mahinur Hanım...

Ve işte böyle arkadaşlar...

Bazen bir roman, bir şiir, bir yazar ya da bir şair bir kentin hayatını değiştirir...

Ve bazen bir yazar bir köyü, bir dağı... Bir şehri bambaşka bir yer haline getirebilir.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Bursa’sı.

Mevlana’nın Konya’sı...

Dostoyevski‘nin St. Petersburg‘u...

Victor Hugo’nun Paris’i... Notre Dame Katedrali...

Kafka’nın Prag’ı.

O muazzam yazarların hayal dünyalarına dekor olan şehirler, sokaklar, köyler...

Medeniyet de zaten bu değil midir arkadaşlar? Bir dize. Bir resim. Bir beste. Bir roman ve onları yaşatan şehirler.

Feride’nin Zeyniler köyü...

Şimdi Çalıkuşu Mahinur ve 42 kadının kanat çırparak yükseldiği bir hayat... Kutlarım...

Yazarın Tüm Yazıları