Füruzan’ın ilk öyküsü nasıl yayımlandı

Yeni Gazete’nin kitap/sanat sayfasını yönetiyorum. Gazetenin binası Cağaloğlu’nda eski Hürriyet’in karşısındaki sokakta.

Haberin Devamı

Bir gün gazetedeyken Füruzan’dan bir telefon geldi, çalışmalarını biliyordum. Bana bir öykü getireceğini söyledi. Sonraki günlerde gazeteye geldi ve bana‘Parasız Yatılı’yı teslim etti.

Ve bugün klasikler arasına giren öyküsü ilk kez Yeni Gazete’de bu şekilde yayımlandı.

Füruzan, o öyküyle yoksulun, unutulmuşların trajedisini doğal bir ustalıkla bize aktarıyor.

Ondan sonra dergi editörü olarak her öyküsünü, her kitabını okuyorum. Çünkü hepsinde insanın göremediğimiz, ortaya koyamadığımız bir yanını yazıyor.

Füruzan’ın ilk öyküsü nasıl yayımlandı

Hiç kuşkusuz o, yarattığı kadın kahramanlarla da bizi dünya edebiyatının içine yerleştiriyor.

Füruzan edebiyat dışında sinemayı da bilen, izleyen bir yazar.

Haberin Devamı

Nice ödüller aldı, son ödülü de Sedat Simavi Ödülü’ydü ve o ödülü de kızı Aslı Selçuk’a ben sundum.

Bir konuşmasında bakın ne demiş:

“Tarihin ilk çağlarından beri kayda düştüğü acılarla ilgileniyorum.”

Füruzan’la yaptığım bir konuşma da CNN TÜRK’te yayınlanmıştı.

O konuşmada söylediklerinden bazı notlar aktarıyorum:

* Okur olmadan yazar olunmaz.

* Her şeye estetik gözle bakıyorum.

* Yazarlar birbirlerini övmeden çekinmemeli. Ayla Kutlu, ben de dahil onlar Sait Faik’in kız kardeşleri demişti. Selim İleri de övmeden çekinmeyen bir yazar.

* Ben İstanbullu bir yazarım.

* En çok hangi öykümü severim bilir misin? ‘Su Ustası Miraç’ı.

* Nasıl çalıştığımı söylemeliyim. Aylarca eve kapanırım, okurum. Dünyayla temasımı keserim. Sonra da yazmaya başlarım. Arayanlara da ben sizi ararım derim. Buna yazma bilinci diyorum.

* Rus edebiyatının bütün ustalarını okudum.

O konuşmada beni de eleştirmişti, şiire ağırlık verip düzyazıyı ihmal ettiğim için.

Altın Kitaplar Yayınevi’nin çatısı altında çıkan ve benim yönettiğim Yeni Edebiyat dergisinde de Ece Ayhan’la bir konuşması yayımlanmıştı. 1971’de yapılmış bir konuşma.

İki ustanın düetini her okuyuşta ikisine de hayranlığım artıyor.

Bu edebi şaheseri Hürriyet Gösteri’nin bu sayısında yayımlayacağım.

Füruzan’ı okuduğunuzda, iyi bir yazarın duyarlığının nasıl kalıcı bir özellik olduğunu fark edeceksiniz.

Haberin Devamı

YILMAZ KARAKOYUNLU’NUN ARDINDAN

YILMAZ KARAKOYUNLU
iyi bir romancıydı. Yakın tarihimizin belgelerini romanlaştırarak edebiyatla siyasetin bir arada okunurluğunu sağladı.

‘Salkım Hanımın Taneleri’ Sedat Simavi Yayınları arasında çıkmıştı, ben de o kitabı TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki standa koymuştum.

İmza günleri bile düzenlemiştik. Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanmıştı.

Füruzan’ın ilk öyküsü nasıl yayımlandı

Dünden bugüne Türkiye’deki siyasal tarihi, önemli kişileri ondan okumanızı salık veririm. Çünkü araştırmaya dayanarak ortaya çıkan eserler akademik çalışmalar için de bir başvuru kaynağıdır. ‘Yorgun Mayıs Kısrakları’nda Çakırbeyli Adnan, Selânikli Celile’nin oğlu Nâzım vardı. 6- 7 Eylül olaylarını anlattığı Güz Sancısı’nı da devrim mahkemesi üzerine ‘Üç Aliler Divanı’nı da okumalısınız.

Haberin Devamı

Müzik konusunda da bilgi sahibiydi.

‘Türk Müziği Hakkında Meclis Araştırması’ istemişti.

Nevzat Atlığ’ın bir anısını yazmıştı:

“1943 yılında tıp okumak için İstanbul’a geldiğimde Beyazıt’taki ayakkabı boyacıları Sadullah Ağa’nın şarkılarını okuyorlarmış. Eserleri usülüne uygun icra ederlermiş.”

Romanlarında yaşayacak.

Yazarın Tüm Yazıları