AKM’de Türk opera bestecilerinin eserleri sahnelenmeli

AKM’de ünlü yabancı operaların yanı sıra Türk operacılarının eserlerini sahneye koymalıyız. Onları izlediğimizde, bu türde ülkemiz bestecilerinin geldiği noktayı da görmüş oluruz.

Haberin Devamı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’la AKM’yi gezerken, yeni AKM binasında son teknolojide kurulmuş bir kayıt odasından söz etti. O zaman temsil edilen operaların kayıtları yapılabilir, hatta gerek CD’leri gerek LP’leri de satılabilir. Müzik dinleme teknolojisi ne kadar ilerlerse ilerlesin, CD dinleyicisi, opera meraklısı bunlardan alabilir. Temsiller kaydedilirse bestecilerimizi özellikle genç kuşağa tanıtmış oluruz. Ayrıca icracılarımızı da unutmayıp hatırlatırız.

Sahneye konulacak eserlerden biri A. Adnan Saygun’un Özsoy’ operası, diğeri de librettosu A. Turan Oflazoğlu’na ait olan Okan Demiriş’in bestesi ‘IV. Murat’ operasıdır. AKM’nin açılışı konusunda müzikolog/piyanist Gülper Refiğ’in yazısından bir bölümü yazıma aldım.

AKM’de Türk opera bestecilerinin eserleri sahnelenmeli

Haberin Devamı

Gülper Refiğ hem Adnan Saygun’u anıyor hem de açılış gecesindeki operayı anlatıyor:

SİNAN OPERASI VE AKM AÇILIŞI

Atatürk 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi’nin Türkiye ziyaretinde, kurduğu yeni ulusun kültür politikasının ve ortak manevi değerlerinin somut örneği olarak, konusunu bizzat verdiği Özsoy’ operasının bestelenmesi görevini, Fransa’da eğitimini tamamlayarak Türkiye’ye yeni dönmüş, Musiki Muallim Mektebi hocası 27 yaşındaki A. Adnan Saygun’a verir.

Bu opera, hem yeni topluma milli kültüre sahip çıkacak bir milli şuur kazandıracak hem de Türk Milleti’nin doğuşunu, İran ve Türk milletlerinin kökeni uzak tarihe dayanan kardeşliğini ifade edecekti. Atatürk büyük önderlere özgü önsezisi ile müziğin etkileyici büyük gücünden yararlanıyordu. Saygun, benim özel konuşmalarımızdan derleyerek hazırladığım ‘Atatürk ve Adnan Saygun – Özsoy Operası’ kitabımda o günleri şöyle anlatıyor: ‘...... Ama içimiz coşkun. Yalnız benim değil, bütün görev almış arkadaşların içi şevkle kaynamaktadır. Ben artık yaşlandığım için bilmiyorum, acaba bizim o atılım üstüne atılım yıllarında, içimizde dinmek bilmez heyecanı, sönmek bilmez ateşi şimdiki kuşaklar nasıl duyuyorlar? Gönül ister ki o heyecan hiç sönmesin, Ata’nın deyimiyle ‘çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak’ yolunda çağa ve koşullara uygun atılımlar birbirini kovalasın.’

Haberin Devamı

‘Atatürk ve Adnan Saygun-Özsoy Operası’ kitabımı şu sözle bitirmişim: ‘Devlet adamı–sanatçı işbirliği ideali sadece Anadolu’da, Mustafa Kemal–A. Saygun birlikteliği ile yaşama geçti, umarım gelecek için çok geç olmadan yine örnek olmaya devam eder.’

Adnan Saygun’un büyük ülküsü vefatından tam otuz yıl sonra gerçekleşti. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışını, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 98. yıl kutlamalarıyla aynı güne denk getirerek Prof. Dr. Hasan Uçarsu’yu ‘Sinan’ operasını bestelemek üzere görevlendirdi. Hasan Uçarsu ise A. Adnan Saygun’un son saatlerinde iyi bakmamızı vasiyet ederek bize emanet ettiği kıymetli öğrencisi idi.

Haberin Devamı

Tarihin garip bir cilvesi olarak, ‘Sinan’ da Uçarsu’nun ilk operası olacaktı. Büyük mücadelelerin ardından ‘Özsoy’dan 87 yıl sonra ‘Sinan’ operası da hem AKM’nin açılışına hem de Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına yakışır bir şekilde başarıyla temsil edildi. Anadolu’nun tarihten gelen derin kültür birikimi, tüm renkleri, sesleri, desenleri ile Hasan Uçarsu’nun müziğinde ruha bürünmüş, canlanmıştı. Bu müzik Osmanlı Devleti’nin hem de Hakk’ın, Külli İrade’nin yüceliğinin temsili anıtı olan Süleymaniye Camisi’nin sesli yankısıydı.

Tasavvufu yaşamının temel rehberi alan Adnan Saygun’un ‘Yunus Emre Oratoryosu’ ve ‘Kerem’ operası ise Anadolu’nun kolektif vicdanının seslerle ifadesinin doruk noktasıdır. Müzik eserinde kusursuz mutlak bütünlüğü, ilahi birliği yakalamak benim için üç büyük besteciye nasip olmuştur; Mozart, Wagner ve Saygun. Hasan Uçarsu da artık bu divânın bir üyesidir.

Haberin Devamı

Çok uzun seneler sonra AKM salonunda yüzlerce kişi tek vücut olarak, aynı coşkuyla, gönül gönüle Cumhuriyet Bayramı’nı kutladık. Ne kadar özlemişiz.

Bize bu mutluluğu bu onuru yaşatan sanatçılar; her zamanki ciddiyeti, titizliği ile eseri yüreğimize hissettirerek yorumlayan Şef Gürer Aykal’a, Hürrem Sultan rolünde üstün bir performans sergileyen Aylin Ateş’e, Sultan Süleyman’ı seslendiren Tuncay Kurtoğlu’na, Mihrimah Sultan rolünde Gülbin Günay’a, Mimar Sinan solisti Efe Kışlalı’ya, Rüstem Paşa’yı canlandıran Kevork Tavityan, Ebussuud Efendi olarak Göktuğ Alpaşar ve emeği geçen tüm çalışanlara teşekkürler. ‘Sinan’ın ilk fikri mimarı, bu büyük sanat hamlesini gerçekleştiren Sn. Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan ve kültür başdanışmanı yorulmaz savaşçı Fecir Alptekin’e en içten teşekkürler. AKM salonunda bu örnek başlangıcın devamında, nice cevherlerimizin ‘Muasır Medeniyet Seviyesinin Üstünde’ki eserlerini kıvançla, onurla dinlemek dileğiyle.”

 

Yazarın Tüm Yazıları