O manzara karşısında dehşete kapıldım

MİLAS ve Bodrum’daydım.

Haberin Devamı


Defalarca Ören’den, Alatepe’den, Kultak’tan, Pinar’dan, Çamlıca’dan, Bayır’dan, Fesleğen’den, Demirciler’den, Bağdamları’ndan, Karacaağaç’tan geçtim.
Çökertme’yle termik santral arasında mekik dokuduk.
Bazen arabadan indim; yardım ekiplerinin arasına karıştım, bazen yanan ormanların önünde durup iç çekerek baktım.
O güzelim ormanlar yanmıştı.
Dağ tepe kapkaranlık olmuştu.
Geçerken camları açıp kekik kokusunu, çam kokusunu içimize çektiğimiz o ormanlar artık yoktu.
Yazı İşleri Müdürüm Adnan Kaya’yla yan yanayken dakikalarca konuşamadık.
Gördüğümüz manzara karşısında konuşacak aslında pek bir şey de yoktu.
Bu arada bir haftadır devam eden yangınlar henüz bitmemişti.
Antalya’nın Manavgat ve Gündoğmuş; Muğla’nın Marmaris, Köyceğiz, Milas, Kavaklıdere, Yılanlı ve Seydikemer; Aydın’ın Karacasu, Isparta’nın Sütçüler, Denizli’nin Tavas ve Güney, Hatay’ın Dörtyol ve Adana’nın Feke ilçelerindeki yangınları da takip ediyorduk.
Herkesin korkusu yangının Kemerköy Termik Santrali’nin bulunduğu bölgeye sıçrama ihtimaliydi.
Sahadaki ekiplerden santraldeki yanıcı maddelerin boşaltıldığı, gerekli önlemlerin alındığını öğrenmiştik ama yangının buraya kadar gelmesi bir facianın habercisiydi.
Önce Milas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer ile buluştuk.
Sonra Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın sahadaki çalışmalarını izledik.
Ardından Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’la köyleri dolaştık.
Net söyleyeyim.
Gördüğümüz manzara karşısında konuşamadık, sadece biz değil; yardım ekiplerinin, orada çırpınan vatandaşlarımızın gözyaşları sel olup aktı.
Çok üzgünüm.
Çok üzgünüz...

Haberin Devamı


Bir alev topu sanki
yanağımızda patladı

YANGIN Milas’ın Beyciler Mahallesi’nde başlamış Bodrum’a doğru ilerlemişti. Rüzgar zaman zaman hızlanıyor, bazen de tamamen duruyordu. O anlarda ekipler tüm güçleriyle olaya müdahale etmeye çalışıyorlar. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile Mazı’da Çocuk Mezarlığı diye bilinen bir bölgede buluştuk. Yangının üçüncü gününde bölge tahliye edilmişti. Başkan Aras incelemeler yaptı. Sonra arabalara binip ekiplerin toplandığı alana gittik. Tankerler, itfaiye araçları, ekipler burada toplanıyor, biraz nefes aldıktan sonra ihtiyaç olan yerlere dağılıyorlardı. Ekiplerle konuşurken bir haber geldi. Fesleğen bölgesindeki yangın yeniden başlamıştı. Arabalara bindik; tepelere, epey yükseklere doğru çıktık. O ara arabanın derecesine baktım; 45’i gösteriyordu. Çocuk Mezarlığı’ndan Fesleğen’e yarım saatte ulaştık. Bölgede ekipler yangına müdahale etmeye çalışıyorlardı.
Başkan Aras, ekiplerden bilgi aldı, ben de onlara eşlik ettim.
Bir fotoğraf çektirelim dedik. O anda bir alev topu hissettik.
Bir anda, bir saniyede; ne olduğunu anlamadık. Belli ki epey uzaktan gelen bir alev topunu sanki yanağımızda hissetmiştik.
Hemen önlemlerimizi almaya çalıştık. Ekipler bizi kontrollü bir şekilde alandan uzaklaştırmaya çalıştı. Arabalara bindik ve kendimizi güvenli hissettiğimiz bir yere durduk.
Başkan Aras; “Devam eden yangında ormana sahip çıkmak için gösterdiğiniz dayanışmaya minnettarım. Ancak ricam şu: Bodrum’daki insan gücümüz yeterli, dışarıdan insan gücüne ihtiyaç yok. Lütfen sahaya kontrolsüz bir şekilde, bireysel girişler yerine Mumcular’daki toplanma merkezimize başvurun” çağrısını yaptığında yanındaydım.
Gün; birlikte olma, birlikte mücadele etme günü...
Ama bunu yaparken mutlaka yetkililere danışın, organize olun.
Sahada çok sayıda vatandaşın çırpınarak yardım etmeye çalıştığını gördüm.
Her şeye ihtiyaç var; ama bunu eksiklikleri bilerek, uzman ekipleri yanımıza alarak yapalım.

Haberin Devamı

O manzara karşısında dehşete kapıldım


Çaresiz kaldığımız
anlardan biriydi

MİLAS Belediye Başkanı Muhammet Tokat da çırpınanlardandı. Bir o köye, sonra bir başka köye... Bir yangın bölgesinden diğerine gidip duruyordu. Aklı fikri Kemerköy Termik Santrali’ndeydi.
Gündüz sanki yangın kontrol altındaydı gibi... Konuştuğumuz yetkililerin biraz içi rahatlamıştı. Ama Fesleğen’deki yangını görünce içime bir kurt düştü. Akşam saatlerinde de korktuğum oldu. Alevlerin boyutu büyüdü.
Hemen yandaki Ören Mahallesi’nin oturanları kontrollü olarak bölgeden ayrılmaya başladı. Vatandaşların bir kısmı askeri gemilerle bölgeden tahliye edildi. Ören Mahallesi’nden Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait kurtarma gemisine alınan 300’den fazla kişi Bodrum ilçesindeki Cruise Port iskelesine götürüldü. Bu arada öğlen önünden geçtiğim Türkevleri de alevler içindeydi. Türkevleri boşaltılırken görmenizi isterdim insanların çaresizliğini... Polis ve jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemleri almıştı ama alevler de üst taraftaki bazı evleri kül etmişti. Yangın, ormanlık alandan asırlık zeytin ağaçlarının bulunduğu alana da girdi; sonra tatil sitesinin bahçesine, evlere sıçradı.
Bir korku filmi gibiydi. Ve hepsi gözlerimizin önünde oluyordu.
İnsanın çaresiz kaldığı anlardan biriydi.

 

Haberin Devamı

Dehşeti yaşadık

GÜNDÜZ Kemerköy Termik Santrali çevresi nispeten daha sakindi. Çünkü yangın başka bölgelerde yoğunluk kazanmıştı. Ve kavurucu güneş alevlerin boyutunu küçültmüştü. Ama gecenin karanlığı, sessizliği hakim olduğunda; rüzgarın da gücüyle Fesleğen’den deniz kenarına doğru gelen alevler dehşeti hepimize gösterdi.
O çığlıklar, koşuşturmalar...
800 kişi sahil güvenlik botlarıyla alınıp başka bir yere götürülerken; insanların bakışları...
Ellerinde alabildikleri kadar eşya, küçük bavullar ve evcil hayvanları...
Sadece Ören’dekiler mi tahliye ediliyordu sanki...
Bütün Türkiye o dehşeti içinde hissediyordu.
Sabaha kadar yanan termik santral ve köylerdekiler uyumadı. Köylerde bazı ev ve ahırlar yanarak kül oldu. Gece yarısı rüzgarın etkisi biraz azaldı, alevler hızını kaybetti. 10 köy daha tahliye edildi.
Gün aydınlanırken; termik santral kurtulmuştu ama yangının nasıl seyredeceği belli değildi.

Haberin Devamı

O manzara karşısında dehşete kapıldım


Odalar devrede

MİLAS Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Reşit Özer ile buluştuk. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun telefonunu henüz kapatmıştı. Hisarcıklıoğlu; eksikleri, ihtiyaçları sürekli takip ediyor. Ve Türkiye’nin her yerinden oda başkanları arayıp; geçmiş olsun dileklerini ve yapılabilecekler listesini istiyordu.
Reşit Özer; “Yangınları söndürelim, kendimize gelelim. Yanan bölgeleri yeniden eski haline hep birlikte getirelim” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları