Ne hikayeler var kolay kurmadık bu Cumhuriyeti

ELİMDEKİ kitap aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi şartlarda kurulduğu anlatan yüzlerce, binlerce eserden sadece biri...

Haberin Devamı


Bu kitabı özel yapan savaş sırasında alınmış notlar ve kitaba adını veren Binbaşı Ali Faik Bey’in yaşadıklarını, hissettiklerini yıllar sonra torunu Erdal Kabatepe’nin bizlere aktarmasıdır.
Kabatepe özellikle yazıyor; “Bu bir roman değil” diye... Ama düz bir öykü de değil. Bu tamamen gerçeklere dayanan, büyük çoğunluğu belgeli olaylardan oluşan bir hayat hikâyesi...
Oldum olası bu öyküleri hep çok sevmişimdir.
Hele bu insanlar Cumhuriyet’in doğuşuna tanıklık etmiş, Atatürk’ün yakınlarında olmuşsa bu çok daha değerli oluyor.
Bu kitapta balkan savaşları var.
Osmanlı’nın birinci dünya savaşına girişi ve Çanakkale cephesi var.
Büyük bir coğrafyayı ve insanlığı etkileyen savaşlar, hayatlar, insanlar var.
Hepsi gerçek kişiler, gerçek öyküler...
Sayfalar arasında gezinirken etkilenmemek mümkün değil.
Ne zorluklar, ne imkansızlıklar, ne açmazlar...
Ama her bir detayda anlıyorsunuz ki; bir inanmışlık var, bir vatan sevgisi ve Atatürk’e olan bağlılık, güven...
Zaten böyle bir ruh, inanç ile kurulmadı mı Türkiye Cumhuriyeti?
***
Erdal Kabatepe diyor ki;
“Esas amacım Şehit Binbaşı Ali Faik Bey’in alay komutanlığı yaptığı 1. Balkan Savaşı ve tabur komutanlığı yaptığı Çanakkale Savaşı sırasında tuttuğu günlükleri gün ışığına çıkarmaktı. Büyük Atatürk ‘Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir hâl alır’ demiş. Amacım tarih yazmak değildi. Bu kitabı yazarken incelediğim nice tarih yazan eserlerin gerçeklerden ne kadar kopmuş, sapmış, uzaklaşmış olduğunu gördüm. Ben sadece ve sadece gerçekleri dillendirmeye çalıştım. Bu yapıttan yararlanacak tarihçiler yanıltılmadıklarından emin olabilirler.”
***
Kitabı çok sevdim.
Anı kitaplarını her zaman çok sevdim.
“Ben Binbaşı Ali Faik Bey” kitaplığımın başucu kitaplarından biri olacak.

Haberin Devamı

Ne hikayeler var kolay kurmadık bu Cumhuriyeti

 
Benzer hikayeler dinleyerek büyüdüm

BİNBAŞI Ali Faik Bey 1. Balkan Savaşı’na katıldı. 6. Manastır Kolordusu 51. Alay 2. Tabur Komutanlığı ve 29 Ekim 1912 tarihinden itibaren 51. Alay Komutanlığı yaptı. Kardeşi Mehmet Fevzi de subay olur olmaz bu savaşa katıldı, esir düştü, Korfu Adası’na götürüldü, mübadele ile yurda döndü.
Her ikisi de Çanakkale Savaşları’na katıldı. Binbaşı Ali Faik Bey 4. Kolordu 11. Tümen 33. Alay 1. Tabur Komutanı iken 30 Nisan 1915 tarihinde Kabatepe’de alnına isabet eden bir mermi ile şehit oldu. 43 yaşındaydı. Kardeşi, Teğmen Mehmet Fevzi Efendi de 77. Alay 1. Tabur 2. Bölük’te iken Arıburnu Muharebesi’nde 25 Nisan 1915 tarihinde 12 yara alarak şehit oldu. Ağabeyinden beş gün önce. 25 yaşındaydı.
Babaları da askerdi. Kolağası Şakir Efendi 1897 Türk-Yunan Savaşı’nda Epir Cephesi’ne gönderildi, Osmanlı’nın son zaferi Dömeke Meydan Muharebesi’ne katıldı. Padişah’tan takdirname aldı. 1911 yılında Kepsut Askerlik Şubesi Başkanı iken vefat etti.
Binbaşı Ali Faik Bey’in tek oğlu oldu, O da asker oldu. Albay Ahmet Naci Kabatepe 1960 yılında Bitlis’te 34. Piyade Alay Komutanı iken kendi isteği ile emekliye ayrıldı. 1994 yılında İstanbul’da vefat etti. 1934 yılında Soyadı Kanunu çıkınca babasının Çanakkale Savaşı’nda şehit olduğu Kabatepe’nin ismine ilişkin olarak “Kabatepe” soyadını aldı.
***
Tanıdık geliyor değil mi hikayeler...
Ben dedemlerden, babamlardan, büyüklerimden benzer çok hikaye dinledim.
Hepsi birer kitap gibi gelirdi buna anlatılanların...
Bu hikayelerle büyüdüm ve her seferinde bu ülkenin vatandaşı olmaktan, Atatürk gibi büyük bir lidere sahip olmaktan gurur duydum.
Eminim sizin de benzer hikayeleriniz var.

Haberin Devamı

Ne hikayeler var kolay kurmadık bu Cumhuriyeti

 
Her 23 Nisan’da heyecanlanırım

23 Nisan’lar hep aklımdadır.
İlkokuldayken bando takımındaydım.
Haftalarca hazırlanır, 23 Nisan günü de Karşıyaka’nın sokaklarında tüm okullar gösteri yapardı.
Okuldan törenle çıkış; Anıt’a, Karşıyaka çarşısındaki yürüyüş ve resmi törenler...
Her birimizin aileleri sahilde yerini alır, bizim geçişimizi beklerlerdi.
Ve ben o günleri hiç unutmadım.
23 Nisan ruhunu, Atatürk’ü, bu güzel ülkeyi, ailemi, Karşıyaka’yı...
Benim için en güzel bayramlardan biri oldu 23 Nisan...
Bu heyecanımı oğlum Atlas’a da anlatıyorum.
Tıpkı babam gibi, tıpkı büyüklerim gibi...
Belki bu sene koronadan dolayı çocuklarımız evlerinde olacak.
Ama nasıl dersleri online yapıyorlar, bu önemli bayramı da yine bilgisayarlarının başında okuldaki bir törendeymiş gibi kutlayacaklar.
Yine büyük bir heyecan ve büyük bir gururla...

Haberin Devamı

 
Kabatepe de iyi ki
var dediklerimden

“BEN Binbaşı Ali Faik Bey” kitabının yazarı Erdal Kabatepe; benim hayatta “iyi ki var” dediklerimdendir.
Erdal abi Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli mühendislerden biridir. Aynı zamanda iyi bir sivil toplumcudur.
Özal döneminin en etkili isimlerinden biriydi. Türkiye’de liberal hareketi ortaya atan isimlerin başında yer aldı.
Dünya Bankası Enerji bölümünde önemli görevler üstlendi.
Türk Amerikan İşadamları Derneği’nin uzun yıllar başkanlığını yaptı. ABD merkezli Eisenhower Fellowship Vakfı tarafından “Eisenhower Fellow” seçildi.
Erdal Kabatepe benim gazeteciliğe ilk başladığım yıllardan itibaren hayatımın içinde olan isimlerden biriydi.
Ben hayatımda hep geleceğe baktım. Geçmişle bir hesaplaşma içinde hiç olmadım.
Çünkü bunu bana öğreten isimlerden biriydi Erdal Kabatepe... Günlük sıkıntılara takılmadan hep geleceğe baktım.
Erdal abi de hayatımda “İyi ki var” dediklerimden...

 

Yazarın Tüm Yazıları