Altına imzamı atıyorum

ASLINDA 6 Şubat depremi olmadan önce de Prof. Dr. Hasan Sözbilir hocanın birçok açıklamasına gazetede yer verdik.

Haberin Devamı

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Sözbilir...
Olası afet risklerine karşı kentlerin bilimden faydalanılarak 1/1000 ölçekli yerleşime uygunluk haritalarının bir an önce hazırlanması gerektiğini söylüyor.
DEÜ Su Kaynakları Yönetimi ve Su Kaynaklı Doğal Afetlerin Kontrolü Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUMER) Müdürü, İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu da tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının olumsuz etkilerinin görüldüğünü ifade ediyordu. SUMER Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Celalettin Şimşek ise “İnsanoğlu eskiden beri ovalarda tarım, yüksek yerleri ise yerleşim yeri olarak planlıyordu. Son 50 yıldır bu durum değişti. Dolayısıyla karşımıza büyük bir risk çıktı. Depremden sonra yeni yapılaşma için kayalık zeminlere yönelmeliyiz” diyor.
Şu birkaç cümle bile aslında ne yapmamız gerektiğini bizlere söylüyor.
Evet...
İnsan eliyle iklim değişikliğine neden olduk.
Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada benzer örnekler var.
Prof. Dr. Sözbilir bir şey daha söylüyor; “Türkiye ölçeğinde üniversitelerimizde bulunan ve depremin farklı konularında uzman olan bilim insanları il düzeyindeki komisyonlar şeklinde düşüncelerini belirtsinler hem devlete ve hem de halka yol göstersinler. Kısacası bilim konuşsun, nereye yerleşmemiz gerektiğine onlar karar versin. Devlet de bilimin ışığında ilerleyerek, her türlü afete dirençli kalıcı konutları yapabilsin...”
Altına imzamı atıyorum.

Haberin Devamı


Altı dükkan üstü
daire dönemi bitsin

ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum açıklamış.
“Altı dükkan, üstü daire dönemi kapanıyor...”
Çok şükür...
Kaç kere yazdım hatırlamıyorum.
Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var.
Bazı bölgeler ve şehrin merkezi yerlerinde olabilir.
O da teknik şartlar izin veriyorsa...
Ama Türkiye’deki konutların çoğunda giriş katları dükkan olarak tasarlanıyor.
Herkesin işine geliyor.
Mülk sahibinin de, müteahhitin de...
Dilerim bu sözler tutulur, denetimler yapılır ve altı dükkan üstü daire dönemi deprem bölgesinden başlamak üzere bütün Türkiye’de biter.

Haberin Devamı


O ruhu yakalamalıyız

BAKAN Kurum, kent ve konut tasarımında yerel dokunun, sosyolojinin de gözetileceğini söylemiş.
Lütfen...
Bakın yıllardır yazdığım bir konu daha...
Her yeri her yere benzettik.
Marmaris’in Bodrum’a, Çeşme’nin Alanya’ya benzemişini istemiyoruz.
İzmir’i küçük İstanbul yaptık; büyükşehirleri birbirine benzettik.
Oysa her kentin kendine özgü dokusu, ruhu, silueti var.
Bırakın öyle kalsın.
O zaman daha değerli olur.
Şimdi Antakya’yı Maraş’a benzetirsek olur mu?
Urfa’ya gidenler karşılarında bir Gaziantep görürse bir daha giderler mi?
O detaylar o kadar önemli ki...

 

Fırsatçılar iş başındaymış

ŞÖYLE haberler çıkıyor.
Dünya’da Nurdoğan Arslan Ergün’ün haberinde okudum.
Habere göre Malatya, Adıyaman ve Hatay’ın köylerine giderek bakamayacak durumdaki besicilerin hayvanlarını yok pahasına almak isteyen fırsatçı tüccarlardan sonra, şimdi de emlak fırsatçılarından şikayetler gelmeye başladı.
Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) ve İTO Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan “Fırsatçılar devreye girip çok ucuz fiyatlar veriyor. Bunun örneklerini Gölcük depremi sonrasında Avcılar’da, Kadıköy’de, Tuzla’da yaşadık. Mülkler ‘yok pahasına’ satıldı” demiş.
Dediğim gibi bu ve benzeri haberleri okuyorum.
Devlet bu konuyu takip etmeli.
Depremden zarar görenler ve gelecek planı yapanlar da bir süre beklemeli.
Tabii bu travmayı atlatmak hiç kolay değil.
Ama doğru karar verebilmek için de birkaç aya ihtiyaçları var.

Yazarın Tüm Yazıları