6 Şubat Türkiye için bir milattır

Devletin gücü, kararlılığı kadar yerel yönetimlerin ve sivil toplumun da refleksi çok önemli...

Haberin Devamı

 

Her fırsatta yazıyorum.
Demokrasileri güçlü yapan işte bu reflekslerdir.
Yüz yılın en büyük facialarından birini yaşıyoruz.
Yaraları elbette saracağız ama bu sefer kolay da olmayacak.
Bakın tarihsel hatalarımız var.
Hatay Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Rasim Can, “Antakya’nın zemini lapa gibidir” diyor ve ekliyor:
“Kent alüvyon veya yumuşak zeminde yükselmiştir. Ancak asıl sorun Samandağ sahilinden çekilen tuzlu kumun binalarda kullanılmış olmasıdır. 30-40 yıllık binaların neredeyse tümünde sahilden çekilen tuzlu kumlar kullanıldı. 1997’de yaşanan depremden sonra yapı stokunun daha büyük bir depremde ayakta duramayacağı anlaşılmıştı. Herkesin ortak fikri tuzlu kumla yapılmış, mühendislik hizmeti almamış yapıların yıkılarak yerine yenilerinin yapılmasıydı. Ama yapılamadı. Kentte çok az sayıdaki bina kentsel dönüşüme girdi. Atatürk Caddesi’ndeki tek katlı betonarme evlerde tahribat olmazken, 80’li, 90’lı yıllarda tuzlu kumla yapılan binaların birçoğu çöktü. Kentimiz çok yıkıcı bir deprem yaşadı. Ancak zemine uygun yapılar olsa böylesi bir felaket yaşanmayabilirdi.”
O kadar açık ki...
Bu kayıplar olmayabilirdi, bu kadar insan ölmeyebilirdi.
Bizler kentsel dönüşüm diye yazdıkça bazı çevreler bizi eleştirdi.
Bizler imar affı olmasın diye yazdıkça, çok ağır hakaretlere maruz kaldık.
Yapı stokumuz sorunlu, sıkıntılı; deprem ülkesi olan Türkiye için uygun değil.
Yakında seçimler var.
Tarihini bilemiyorum.
Ama bu deprem seçim bildirgelerini de, programlarını da kökten değiştirdi.
6 Şubat Türkiye için bir milattır, öyle de olmalıdır.

 

Haberin Devamı

İzmir depremi deneyim oldu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i dinledim.
İzmir depreminin kendileri için büyük bir deneyim olduğunu, o dönemde uyguladıkları modeli deprem bölgesi için düşündüklerini söyledi.
Ve dedi ki...
“İzmir Büyükşehir organizasyon şemasının küçüğünü Osmaniye’ye uyguluyoruz...”
Belediyeler kendi aralarında deprem şehirlerini almışlar.
İzmir Osmaniye’ye odaklı çalışıyor ama diğer şehirlerde de yardımları devam ediyor.
“Bir kira bir yuva” kampanyası için büyük bir çaba sarf ediliyor.
Destekliyorum...
İzmir’in çobanları deprem bölgesine hayvan bağışı yapmışlar.
Bu yardımlaşmanın da değeri çok büyük...
Belediyenin her biriminden seçilmiş kadrolar deprem bölgesinde çalışıyormuş. Bu da koordinasyon için önemli...
İzmir’in gönüllülerini, Başkan Soyer’e katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

 

Haberin Devamı

Bu meseleye partiler
üstü bakabilmeliyiz

Biraz olay soğuyunca gelin büyükşehirlerde bir deprem çalıştayı yapalım.
Bunu devlet yapsın, yerel yönetimler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları da katılsın.
Hızlı ama beklemeden; yaz gelmeden...
Bu raporlar bakanlıklarla paylaşılsın, diğer partilerin temsilcileriyle konuşulsun.
Ve en kısa sürede yeni yasalar çıkaralım.
Bugünkü yasalar, yönetmeliklerle belli ki bu kentsel dönüşümü sağlayamayacağız.
Zaman kaybediyoruz.
İtirazlar olunca ya da anlaşmazlıklar baş gösterince bir dönüşüm yapamıyorsunuz.
Ve eliniz kolunuz bağlı kalıyor.
Kimsenin itiraz edemeyeceği kurallar koyalım.
Gördük ki, bunun şakası yok.
Şehirlerimiz yıkıldı, insanlarımız öldü ve ağır bir ruh hali içindeyiz.
Evler yapılır, şehirler yeniden kurulur da; o anılar nasıl geri gelecek?
Gelin itiraz etmeyin, bir araya gelelim.
Bu işe siyaset sokmadan, partiler üstü bakarak yaklaşalım.
Bugün o gündür.

 

Haberin Devamı

Bitişik nizamdan vazgeçelim

Bir şey daha...
İzmir gibi birçok şehirde bitişik nizam mimari var.
Bu da kentleri boğuyor.
Kentsel dönüşümde “yık yap” dönemi sona erer mi bilemiyorum ama bitecekse ve ada bazlı bir dönüşüm yapılacaksa bitişik nizam mimariden de vazgeçsek iyi olur.
Yapılır mı?
İstenirse yapılır.
Bence bütün şehirleri yapmak zaman alacağına göre her şehirde seçilmiş bölgelerde bu planlama yapılabilir.
Bir şehrin mimarisinde iyi örneklerin hızlı bir şekilde yayıldığını görüyorum.
İyi şeyler de, maalesef kötü örnekler de karşılık buluyor.
Bundan sonra iyi ve doğru örnekleri yapalım.
Gelin İzmir’den, İstanbul’dan buna başlayalım.

 

Harikasın İzmir

Göztepe ve Karşıyaka depremzeler için sahaya çıkacak. İlk 5 günde 46 bin 358 adet bilet satıldı. “TekTribünTekYürek” kampanyası belki sadece bu maçla sınırlı kalmaz. Sonrasında da başka turnuvalarla devam edebilir.
İki kulübün 1981 yılındaki maçta rekorlar kırılmıştı. İzmir Atatürk Stadı’nda 80 bin kişinin izlediği o maçta ben de vardım. Yıllar sonra hem anılar tazelenecek, hem de depremde hayatını kaybedenler anılacak. Teşekkürler...

Yazarın Tüm Yazıları