Ufak bir Londra turu...

Geçen hafta birden aklıma esti, Londra’ya uçtum. İyi ki gelmişim, çok da özlemişim havası kapalı bu şehri. Gerçi şansıma bol güneşli bir hafta geçirdim.

Haberin Devamı

Ufak bir Londra turu...

Neler mi yaptım Londra’da; şimdi ufak notlar alın, çünkü yeni keşiflerimi paylaşacağım sizlerle...
◊ Lio: Ibiza’nın en meşhur kabaresi, 6 haftalık program için Londra’ya konuk olmuştu. Hemen yerimi ayarladım, arkadaş grubumla beraber gittim. Kapıdan girer girmez sizi muhteşem dans şovları eşliğinde çok yakışıklı ve çok güzel dansçılar karşılıyor. Hepsi de bu kısa süreli turne için Ibiza’dan gelmişler.
İçeride muhteşem yüksek bir enerji var, herkes eğlenip dans ediyor, kapıdan girmenle kendini o ambiansın içinde buluyorsun. Zaten sahibi Francisco herkesle birebir ilgilenip şampanya tokuşturuyor, şovların biri bitip diğeri başlıyor. Özellikle ringde boks maçı ile dans şovunu birleştiren iki dansçıyı mutlaka görmek gerek.
Bu muhteşem kabareyi görmek isterseniz, 30 Mart tarihine kadar Londra’da (Victoria House) olacak. Ondan sonra ancak mayıs sonu Ibiza’da izleyebilirsiniz.
◊ Bocconcino: Tam bir İtalyan restoranı; burratalı pizzası, ıstakozlu makarnası, yemeğin sonunda gelen tiramisusu kesinlikle denemeye değer. Dana Milanese’yi de es geçmeyin derim.
İçerinin mimarisi ve dekorasyonu çok başarılı... Gidenlere tavsiye; aşağıya inilen merdivenlerde bir kare fotoğraf çektirin.
Bu arada çok popüler olduğundan yer bulmak zor olabilir, gitmeden mutlaka rezervasyonun yaptırın.
◊ Park Chinois: Londra’nın en lezzetli ördeği ve kokteylleri için bir gecenizi ayırın. Cuma-cumartesiye denk getirirseniz çok güzel şovlar da izleyebilirsiniz.
◊ Sumosan Twiga: Canınız sushi mi istedi; Londra’nın klasiklerinden Sumosan Twiga, Japon mutfağında ilk üç listemin başındadır.
◊ Mews: Bu zamana kadar kimi götürdüysem bayıldıkları bir mekan Mews. Kendine has, çok lezzetli hamburger ve pizzaları olan bir öğlen mekanı. Alışveriş arasında soluklanmak istediğinizde en azından bir kahve için mutlaka oturun.
Tabii ki bunların yanı sıra Hyde Park’ta bir sabah yürüyüşü yapmayı, meşhur Oxford caddesinde dolaşmayı, Selfridges ve Harrods’da yeni sezon ürünlere göz atmayı da unutmayın.

Haberin Devamı

Beyazperdeden sahnelere geçişler artıyor

Haberin Devamı

Ben gerçekten korkmaya başladım; bütün oyuncularımız sahneye merak sarmış durumda...
Serenay Sarıkaya’nın şarkı söylemeyi sevdiğini hepimiz biliyoruz, Bergüzar Korel’in zaten albümü var. Şimdi de Gökçe Bahadır bir albüm ve konser dizisiyle sahnelere merhaba dedi.
Bu arada yalan söyleyemem, birçok şarkıcıya göre güzel bir sahne çıkarmış. Şarkı okurken geçişleri, nağmeleri, yükselip alçalmaları ile bir Sezen Aksu öğrencisi olduğu çok belli.
Gökçe, bundan sonraki ilk konserinde yanındayım.

Kim’in stil danışmanı Naomi!

Geçtiğimiz hafta Kim Kardashian baştan ayağa leopara bürünmüş şekilde karşımıza çıktı.
Tabii bu sayede yine bir nevi sosyal medya fırtınasına sebep oldu. Fakat bu vintage Alaia kıyafet ikinci kez görücüye çıkıyordu sevgili okurlar. Super model Naomi Campbell çoktaaaan giymişti bu parçayı.
Zaten Kim, Naomi’nin 90’larda ve 2000’lerin başında giydiği pek çok Alaia ve Versace tasarımı üstüne geçirmekten çekinmiyor. Bir iki değil en az dört kere Naomi’den “ilham” almış Kim Kardashian. Bu yetmiyormuş gibi kardeşi Kylie Jenner da geçtiğimiz günlerde kristal taşlarla süslü bir gözlük ve choker’la poz verdi. Bunlar yine 90’larda Naomi’nin Rifat Ozbek defilesinde taşıdığı ikonik parçalardandı. En azından Kim Kardashian orijinal vintage parçalar tercih etmiş, Kylie ise resmen “birebir” yolunu seçmiş. Acaba taktığı ürünlerin “kapıda ödeme” imkanı da var mıydı?

Haberin Devamı

Ufak bir Londra turu...

Yazarın Tüm Yazıları