Sinemaya beslenme çantasıyla gitmek lazım

İki yerde ücretlerin aşırı pahalı olmasını anlamıyorum;

Haberin Devamı

1- Havalimanları

2- Sinema salonları...

Her ikisinde de satılan ürünler, normal fiyatının 2-3, hatta 4 katı...

Dün Hürriyet ekonomi sayfasına okudum: Yeni havalimanında cam şişe su 4.5, bir bardak çay ise 4.75 liraymış...

“Diğer havalimanlarına göre fiyatlar daha uygun” diye yazmış Ceyhun Kuburlu.

Diğerlerinde 5 liraya da su var, 15 liraya da tost...

Kiralar yüksek diyorlar, AVM’lerde kiralar düşük mü?.. Düne kadar hepsi dolara endeksli ödüyorlardı, onlar nasıl suyu 1 liraya satabiliyorlar.

Hadi havalimanlarında kiralar yüksek ya sinemalarda?..

5 liradan aşağı su, 10 liradan aşağı mısır yok. Sinema biletinden daha pahalı.

İki Frigo almaya kalksan, 30 lirayı gözden çıkarman gerek.

Enflasyonla topyekün mücadele derken, her marka, her mekan indirim uygularken bu sinema salonları ve havalimanları kafelerine kimse neden dönüp bakmıyor?

Haberin Devamı

Bıraktık enflasyonla mücadele etmelerini, normalin biraz üzerinde ürün satsalar ona da razıyız.

Ama bunlar, nasıl olsa dışarıdan alamazlar diyerek, ne fiyat çakarsak gider mantığıyla yıllardır tüketiciyi yoluyorlar.

Bu gidişle sinemaya beslenme çantası, havalimanlarına sefer tasıyla gitmeye başlayacağız herhalde.

Ceren Hindistan, “Mustafa bana çirkin teklifte bulundu” deseydi

DM’den yürüyen ünlüleri ifşa eden sosyal medya güzelleri çıkıyor ya arada...

Ya da bana çirkin teklifte bulundu diye DM’den gelen mesajı yayınlayan ünlüler çıkıyor.

Mustafa Sandal’ın Ceren Hindistan’a gönderdiği mesajları okuyunca, ucuz yırtmış Musti diye düşündüm.

Yazdıklarına bakın;

Sen çok güzelsin... Neden sevgili olmuyoruz?

Tek sıkıntı sana bakarken yaşayacağım konsantrasyon bozukluğu...

Beni flörtle kandıramazsın...

Bana, sana âşık olmaktan başka bir alternatif bırakmadın.

Ceren Hindistan bu mesajları ifşa edip, ‘bana DM’den yürüdü’ dese Mustafa tacizci bile ilan edilebilirdi.

Flörtle-rahatsızlık vermek arasında çok ince bir çizgi var zaten.

Bu satırları sözlü taciz olarak da okuyabilirsin, iltifat olarak da...

Allah’tan Ceren ikincisini hissetmiş.

Oku ve gül...

1 yılı aşkın zamandır sosyal medyada dönen bir espriymiş, ben yeni gördüm ve gülmekten öldüm...
Adamın biri 7 bin liraya aldığı telefonu arka cebindeyken unutup oturmuş, ‘çat’ diye bir ses gelince, ilk tepkisi: “İnşallah belim kırılmıştır.”

Haberin Devamı

Benim Vatan’ım

Benim kısa bir Sabah gazetesi geçmişim olduğunu çoğu okur bilmez.

2002 yılında CINE5’te çalışırken Sabah’a dışarıdan yazı yazmamı istediler, Günaydın’da 1 hafta kadar yazdım ki, beni oraya çağıran arkadaşlar, “Hadi yeni gazete kuruluyor, oraya gidiyoruz” dediler.

Vatan’a geçtik.

İlk iki yılı boyunca Vatan’ın arka sayfasında yazdım, sonra yeniden Kelebek çıkınca yuvaya Hürriyet’e döndüm. O yüzden Vatan’ın kapanması, her kapanan gazeteden daha fazla burktu yüreğimi...

Oradaki meslektaşlarımız 16 yıl boyunca çok iyi gazetecilik, habercilik yaptılar. Yoktan bir markayı çok iyi yerlere taşıdılar.

Şimdi Milliyet’in pazar eki olarak ve dijitalde devam edecek o marka yoluna...

Haberin Devamı

Vatan’ı var eden bütün dostların yolu açık olur inşallah.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları