Hacı Gülben

Gülben Ergen ve Erhan Çelik evlendikten sonra balayına gitmek yerine hacca gittiler ve hacı oldular...

Haberin Devamı

Hacı Gülben

Tüm kalbi duygularımla Allah kabul etsin diyorum.
Ama bunu diyemeyenler var...
Gülben’e iğneli sözler, eleştiriler gırla gidiyor...
Ne hakla arkadaşlar? İsteyen hacca gider, isteyen umreye, isteyen hiç gitmez...
Kimin nasıl yaşadığına, nasıl ibadet ettiğine karışmamayı ne zaman öğreneceğiz?
Peki Gülben Ergen bundan sonra nasıl yaşayacak?
Hacı olmanın kurallarını yerine mi getirecek yoksa normal hayatını sürdürecek mi?
Sahneye çıkmayacak mı?
Başını kapatmayacak mı?
Televizyon programında şarkılar söylemeyecek mi?
Bunun yanıtını vermek bize düşmez!
Kendi bileceği iş, Allah’la onun arasında...
Günahı da sevabı da kendine...
Size ne!
Not 1: Yarın öbür gün en ufak polemiğine, en küçük dekolteli fotoğrafına “Hacı Gülben’e yakıştı mı?” diyecekler için bu yazıyı yazdım.
Not 2: Bir kere daha Allah kabul etsin sevgili Gülben... Kimseye kulak asmadan istediğin hayatı yaşayacağına eminim...

Haberin Devamı


Porno yerine beni izlesin

Şu Hollywood ünlülerinin çıplak fotoğraflarına kafayı fena halde taktım ya, önüme gelene “Neden bunlar kendi çıplak fotoğraflarını çekip duruyor?” diye soruyorum.
Nihayet işin mağdurlarından birinden bir cevap duyabildim...
Telefonuyla çektiği çıplak fotoğrafları internete sızan Jennifer Lawrence, Vanity Fair dergisine yaptığı açıklamada, fotoğrafları sevgilisi için çektiğini açıkladı.
“Aramızda mesafeler vardı.
Sevgilim ya porno izleyecekti ya da benim fotoğraflarıma bakacaktı” dedi.
Bunun üzerine çok geyik yapılır ama neyse...
En azından birinden samimi bir gerekçe duymuş olduk konuyla ilgili...


Hangisi yeni, hangisi eski...

Yeni dizilerin bangır bangır tanıtılması, gazete ve billboard’ları işgal etmesi, her tarafın yeni dizi duyurularıyla dolması bize özgü bir şey değil...
Aynısı Amerika’da da oluyor. Otobüsler, billboard’lar, gazete ilanları; etraf yeni dizi tanıtımlarından geçilmiyor. Ancak arada tek bir fark var...
Amerika’da bu yoğun dizi tanıtım bombardımanı sezon başında yaşanıyor, bizde yıl boyunca...
Çünkü onların ekranında dizi sirkülasyonu bizdeki gibi değil, başlayan diziler final yapmadan kalkmıyor.
Bizde ise sürekli diziler yayından kalkıp yerine yeni diziler konduğu için yıl boyu etrafımız dizi tanıtımından geçilmiyor.
Bu kadar dizi enflasyonu içinde dizilerin bu kadar izlendiğine bile şükretmeli...
Zira ben hangisi yeni hangisi eski onu bile karıştırır oldum...

Haberin Devamı


Takılma Cem...

Bizim eğlence sektörüne bakış açımızla Batı’nın bakış açısı arasında ciddi fark var.
Onlar işlerini parlatmayı, yüceltmeyi, celebrity’lerini paketleyip satmayı çok iyi biliyorlar.
Biz ise karalamayı, paçasından aşağı çekmeyi, aşağılamayı, yapılan işi küçültmeyi çok iyi beceriyoruz.
Düne kadar Amerika’ya sanatçıların tatile gitmesinin bile “büyük haber” olduğu bir ülkede Cem Yılmaz diye biri çıkmış, Amerika’da gösteriler yapıyor, sahneye çıkıyor...
Biz bunu alkışlayacağımıza...
Diğer sanatçılara cesaret vereceğimize...
“Boş salonlara oynadı” diye, üstelik doğru olmayan haberler üretiyoruz.
Amerika’da o salonlarda gösteri yapmak kolay iş değildir.
Elbette parasını ödeyen herkes salonu kiralayıp, istediği gösteriyi yapar ama...
İş salonu kiralamakta değil, oraya hiç de ucuza olmayan bir fiyata bilet satıp seyirci toplamaktadır.
Bu yüzden hakkında çıkan abuk sabuk haberlere takılma Cem, eline yüreğine sağlık, cesaretine alkış...

Yazarın Tüm Yazıları