Demre’ye de yazık Noel Baba’ya da

Her sene yeni yıla doğru yazıyorum Demre ve Noel Baba’yla ilgili benzer yazıları...

Haberin Devamı

Bu sefer ben yazmadım, New York Times yazdı.
Bütün dünyanın çocukları Noel Baba hayranıyken, neden Noel Baba’nın doğduğu Demre bunu turistik bir başarıya dönüştürmez diye çırpınıp duruyorum yıllardır.
Bunun Müslümanlık, Hıristiyanlık ile bir ilgisi yok.
Terörler, patlamalar, savaş yüzünden Türkiye’ye gelen turist sayısı dibe vurmuşken, biz elimizdeki değerleri bilmiyoruz.
Benim yıllardır bu söylediklerimin benzerini pazar günü New York Times haber yapmış işte.
“Demre neşeli olmaktan çok uzak” diye yazmış gazete.
Suriyeli mültecilerin taşıdığı sorunlar, terör saldırıları, başarısız darbe girişiminden sonra Demre’nin iyice ıssızlaştığını söylemiş.
“Dünya çapında milyonlarca çocuk Noel Baba’nın kucağına oturmak için alışveriş merkezlerine koşarken, kimse Demre’ye gelmiyor bile” demiş.
Okurken üzüldüm...
Elimizdeki değerlerin kıymetini bilmediğimiz, Demre ve Türkiye’yi cazibe merkezi yerine getirmek yerine görmezden geldiğimiz için.
Türkiye’nin istese 1 yıl içinde en büyük yatırımlarla bambaşka bir çehreye dönüştüreceği, dev oyun parkları, çocuklar için eğlence merkezleri kurabileceği bir yer olabilir Demre.
Dev yatırımları kısa sürede hayata geçiren Türkiye için bunu yapmak çıtır çerez bir iş.
Ama niyet yok.
Vatandaştan dolarını bozmasını istediğimiz şu sıkıntılı günlerde asıl biz kaçırdığımız dolarlara yanalım...

Haberin Devamı

Mahsun’un afişi

Demre’ye de yazık Noel Baba’ya da

Mahsun Kırmızıgül’ün 25 Ocak’ta vizyona girecek “Vezir Parmağı” filminin ilk afişi yayınlandı.
İki itirazım var...
1- Her oyuncuya afişte yer vermek istediği için çok karışık olmuş, hiçbir şey anlaşılmıyor.
2- Usta oyunculara biraz ayıp olmuş, fotoğrafları çok küçük.
Not: Tabii bir filmin tek afişi olmaz, farklı versiyonları da çıkacak ve bu karışıklık giderilecektir diye düşünüyorum.

Cem Yılmaz, Recep
İvedik’e oy verir mi?

Guardian gazetesinin bu hafta pazar ekinde 10 komedyenin seçtiği en komik 50 film listesi vardı.
10 İngiliz komedyen birinci sıraya Coen Kardeşler’in 1987 yapımı “Raising Arizona” filmini yerleştirmişler.
“Çatlak Profesör”, “Nedimeler” (Bridesmaids), “Harry Sally ile Tanışınca” ve “Mükemmel Saha” (Pitch Perfect) ilk 5’e giren diğer filmler olmuş.
Bu haberi okurken düşündüm;
Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Ata Demirer, Demet Akbağ, Gupse Özay, Gülse Birsel gibi isimlerden oluşan bir jüri kursak ve onlara Türk sinemasının en komik 20 filmini sorsak nasıl bir liste ortaya çıkar acaba?
“Hababam Sınıfı” serisinin, Kemal Sunal filmlerinin zirveyi zorlayacağı kesin de komedyenlerin seçtiği listeye “Recep İvedik” ya da “Düğün Dernek” kaçıncı sıradan girer dersiniz?

Haberin Devamı

Gupse’ye kötü bir haberim var

Bundan 10 yıl önce ortaya attığım “Bizde kadın komedyen yetişmez” iddiamı kaldırıp çöpe atan isimlerin başında geliyor Gupse Özay.
Çok da sevdiğim bir isimdir... Ama bugün kendisine kötü bir haberim var; filmini beğenmedim!
“Yalan Dünya”da canlandırdığı Nurhayat karakteriyle hayatımıza giren Gupse, yazıp oynadığı “Deliha” filmiyle sinemaya iddialı giriş yapmıştı.
“Küçük Esnaf”ta canlandırdığı küçük rol bile komedi konusundaki yeteneğini göstermeye yetmişti.
Beni oyunculuğundan daha çok heyecanlandıran ise her zaman kalemi oldu Gupse’nin... Gözlem yeteneği, yarattığı karakterler, yazdığı sahneler hep iyi bir mizah kafasının ürünü oldu.
Buğra Gülsoy’la oynadığı son filmi “Görümce”yi de geç de olsa bu duygularla izledim.
Erkek kardeşini dişi sinekten bile kıskanan Yeliz’in hikayesi bu. Kardeşi Buğra’yla evlilik hazırlığı yapan Eda Ece’ye yapmadığını bırakmıyor Gupse film boyunca. İki sevgiliyi ayırmak için film boyunca her yolu deniyor. Problem de bu zaten, Gupse’nin senaryosunun 20’nci dakikasıyla 70’nci dakikası arasında hiçbir fark yok.
Sanki aynı sahneleri tekrar tekrar izliyormuşuz duygusu yaratıyor.
“Görümce”nin girdiği kıskançlık krizleri, yaptığı planlar, film boyunca hep aynı eksen üzerinde ilerliyor.
Senaryo böyle olunca Gupse’nin oyunu da kendini tekrar ediyormuş hissi uyandırıyor.
Oysa “Deliha” daha zengin bir mahalle hikayesiydi.
İki hafta önce filmle ilgili röportaj yaptığım zaman abisiyle ilişkisinden yola çıkarak “Görümce”yi yazdığını söylemişti bana Gupse.
Oradan yola çıkarak kurduğu dünya ise çok yapay kalmış.
Ama itiraf edeyim; ağzının yandığı sahneler gibi kahkahalarla güldüğüm birkaç sahne oldu filmde.
Bizim görmek istediğimiz Gupse bu işte dedim kendi kendime.
2 haftada 1 milyon seyirciyi aştı film bu arada, Gupse’nin gişesi ve seyircisi olduğunu gösteriyor bu rakam da.
Filmini sevmemiş olabilirim ama Gupse’nin bizi yıllarca güldürmeye devam edeceğinden hiçbir şüphem yok...

Haberin Devamı

En iyi 5 Ferdi Özbeğen şarkısı

Cenk Eren’in Ferdi Özbeğen şarkılarını topladığı “Repertuvar” albümünü dinliyorum.
Rahmetli Ferdi Özbeğen’le Bodrum’da sohbet ettiğim, onu sahnede son kez izlediğim günlere götürdü Cenk bu albümle beni.
Hepimizin belleğine mıh gibi çakılı Ferdi Özbeğen şarkıları vardır.
Tıpkı Tanju Okan şarkıları olduğu gibi.
Cenk Eren, Tanju Okan şarkılarından sonra Ferdi Özbeğen şarkılarını da yaparak turnayı gözünden vurdu.
Her zaman söylerim Cenk’in sahnesinin çok iyi, albümlerinin ise zayıf olduğunu.
Bu son iki albümle bunu yıkmayı başardı.
Ferdi Özbeğen şarkılarını da çok iyi söyleyerek, sahnesi kadar yorumculuğunun da iyi olduğunu kanıtladı.
Albümde Cenk Eren’in yorumuyla en beğendiğim 5 Ferdi Özbeğen şarkısı ise şöyle:
1- Seninle Aşkımız Bir Roman
2- Bir Şarkımız Vardı
3- Yok Yok Yalan Deme
4- Ağla Halime
5- Büklüm Büklüm
6- Kandil
5 dedim ama elim varmadı birini elemeye, 6 şarkı yaptım.
Cenk Eren yeni yılın ortasında mutlaka bu albümün devamını getirmeli...
Ferdi Özbeğen’in unutulmaz şarkıları bu kadarla sınırlı değil çünkü...

Haberin Devamı

Mülteciler hakkında
bunları biliyor musunuz?

◊ Bu yıl sadece deniz yoluyla Avrupa’ya geçmeye çalışan 4 bin 700’den fazla göçmen boğularak öldü. Bu rakam sadece kaydedilebilen vakalar.
◊ Tüm dünyada göçmen sayısı 1960 yılında 79 milyonken, son 50 yılda büyük bir artış göstererek 2015’te 250 milyona ulaştı.
◊ Tüm dünya nüfusu içinde göç etmek zorunda kalan, doğduğu ülke veya bölge dışında yaşayanların oranı yüzde 3.3...
◊ Savaşlar dışında her yıl sadece sel, fırtına, kuraklık gibi doğal afetler yüzünden yurtlarından olan mülteci sayısı 22.5 milyon. 2008’den bu yana bu rakam sürekli artıyor.

Yazarın Tüm Yazıları