Pazartesi gibi bayram sendromu

MODERN çağın buhran hali olarak bilinen Pazartesi Sendromu, beş günlük yoğun çalışma ve uzun tatiller sonucunda hayatımızda etkisini gösteriyor.

Haberin Devamı

 

Çalışan hemen herkesin bildiği üzere pazartesi sendromu; haftanın başında ortaya çıkan bir psikolojik durum. Hafta sonu ya da uzun tatilin ardından işe dönmek çok zor gelir ve bu yüzden pazartesileri çekilmez bir hal alır. Hele uzun bayram tatilleri sonrası bu daha da artır. Ancak bazı küçük ipuçları ile bu sendromu rahatlıkla atlatabilirsiniz. İşte pazartesi günleri kabus olmaktan çıkarıp, normal bir gün gibi yaşamanızı sağlayacak önerileri Klinik Psikolog Berkay Ateş anlattı:

CUMA İPLE ÇEKİLİR
Çocukluğumuzdan beri tatilleri severiz. Cuma akşamını iple çekerek büyüdük. Pazartesi ise tatilin bittiğine ve bir sonraki tatile maksimum uzakta olduğumuza işaret ettiği için çocukluktan itibaren sevmemeye koşullandık. Çevreden de böyle bir sendrom olduğunu öğrendik. En basit haliyle özetlersek, pazartesi sabahı basit bir kötü ruh halidir. Pazartesi sendromu psikolojik faktörlerden kaynaklanan ve fizyolojik semptomları olabilecek bir durumdur. Bazı insanların haftanın sonunda veya başında sahip olduğu olumsuz duyguları ve bedensel belirtileri ifade eder. Öğrenciler veya çalışan insanlarda gözlemlenebilir. Daha fazla kendine güvenen, daha çalışkan veya yaptığı işten daha fazla keyif alan insanlar bu semptomdan daha az etkilenebilir veya hiç etkilenmeyebilirler.
Pazartesi Sendromu klinik bir terim değildir, dolayısıyla belirtiler anektotlardan oluşur. Kişinin hayatındaki önemli mutsuzluklara işaret edebilir. İş ortamı, kariyer değişikliği veya çözülmesi gereken bir sorunun varlığı gibi kişinin okuması gereken bir mesaj barındırıyor da olabilir.
Beslenme ve haftasonu alışkanlıkları, bu sendromun bazı belirtilerine sebep olabilir. Haftasonu genelde rutin yeme içme alışkanlıklarından uzaklaşırız. Kendi kurallarımızı çiğnemiş olmamız, pazartesi günü bir takım hazımsızlık sorunlarına yol açabilir. Bu sorunlar da pazartesi sendromunun fiziksel belirtilerini ortaya çıkarabilir. Haftasonu kaçamaklarımızın getirdiği huzursuzluk ve suçluluk hissi eklenince psikolojik olarak kendimizi bu sendromun içinde bulabiliriz. Bayram gibi dönemlerde bunların etkisi artabilir.

Haberin Devamı

ÜSTESİNDEN NASIL GELİNİR?
* RİTMİ KAÇIRMAYIN: Vücudumuz ve beynimiz bir saate göre çalışır. Buna vücut saati veya sirkadyen ritm denir. Bu ritmdeki herhangi bir değişiklik çeşitli sorunlara yol açabilir. Bu vücut saat, vücut ritmimizi ve duygusal durumumuzu önemli ölçüde etkiler. Cumartesi-pazar günleri uyuma ve uyanma rutinlerimizi haftaiçi ile hizalayıp sabit tutmayı deneyebiliriz.
* SOSYALLEŞİN: İş yerindeki insanları tanımaya çalışmak ve onlarla sosyalleşmek, yeni haftaya başlamak adına motivasyon kaynağı sağlayabilir. Bununla beraber, bu durumun depresyona doğru ilerlemesini de geniş sosyal ilişkiler ve sosyal destek engelleyebilir.
* TOKSİK İLİŞKİLERE DİKKAT: Toksik ilişkiler, kişilerin etrafındaki insanların memnuniyetsizliklerine çok fazla maruz kalmalarından dolayı kendileri öyle hissetmiyor olmasına rağmen, çalıştıkları yerlerden, yaptıkları işlerden veya yöneticilerinden soğutabilir. Bu tip ilişkileri fark ettiğimizde bu ilişkiden uzak durmak yardımcı olabilir.
* DÜZENLİ EGZERSİZ: Spor ve egzersizin hemen her şeye olduğu gibi bu sendroma da faydalı olduğunu kendiniz zaman içerisinde gözlemleyebilirsiniz. Spor ruh halinizi iyileştirebilirken etkileri de 24 saate kadar sürebilir. Yapılan araştırmalar da düzenli sporun depresyon ve benzeri ruh sağlığı sorunlarına iyi geldiğini defalarca ortaya koyuyor.
* UZMANA DANIŞIN: Pazartesi sendromu, daha derin bir mutsuzluğa işaret ediyorsa müdahale gerekebilir. Anksiyete ve depresyon, ilaçla veya bir terapistle tedavi gerektiren klinik hastalıklardır. Tedavi olmadan, bu koşullar kötüleşebilir. Bununla beraber kariyer yönetimi konusunda bir uzmana da ihtiyaç duyuluyor olabilir.
* PAZARTESİLERİ ETİKETLEMEYİN: O güne fazla anlam yüklemek ve etiketlemek de sendromu kuvvetlendiren faktörlerden olabilir.
Bayram sonrası veya pazartesi günleri tıpkı mevsimsel depresyonda olduğu gibi mikro düzeyde dönemsel bir sendroma giriyor olma ihtimalimiz yüksek. Bununla başedebilmek için her türlü ruhsal veya duygusal fenomende olduğu gibi vücudumuzun ve sistemimizin bize ne anlatmak istediğine kulak vermeli, yolunda gitmeyen şeyler olduğunu fark ettiğimiz zaman da buna müdahele etmek için gerekli önlemleri almalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları