Mizah, stresi kahkahaya boğar

ENERJİ psikolojisi, EFT master eğitmeni Uzm. Dr. İnci Erkin, biz kendimize yardım etmezsek, kronik yorgunluk sendromu, otoimmun hastalıklar, kanser, artrit, fibromyalji, huzursuz bağırsak sendromu, panik atak gibi aslında bedenimizin yardım çığlığı olan ama hastalık adını verdiğimiz rahatsızlıklardan kurtulmakta çok zorlandığımızı söyledi.

Haberin Devamı

 

“Stres ve içinde debelendiğimiz mutsuzluk-huzursuzluk denizinin tsunami dalgaları tansiyon yükselmesinden şeker hastalığına, uyku bozukluklarından çeşitli kronik fiziksel hastalıklara, başarısızlıklara doğru bizi savuruyor” diyen Dr. Erkin, üstelik torba torba ilaçlara rağmen hem hastaların, hem de doktorların kronik hastalıklara karşı çaresiz kaldığını vurguladı. Fobilerin, takıntıların, panik atakların eskisinden çok daha fazla kişiye yaşamı zehir ettiğini dile getiren Uzm. Dr. İnci Erkin, sadece gülebilmenin bile ne kadar büyük fark yaratabileceğini şöyle anlattı:

GÜLMEYİ UNUTTUK
Einstein görecelik kavramını anlatırken, “Sıcak bir sobanın üzerinde 1 dakika oturmak 1 saat gibi gelir. Oysa ki, güzel bir kadınla geçen 1 saat 1 dakika gibidir” demişti. Havaların sert değişimleri, ekonomik krizin devam etmesi, küresel iklim değişikliklerinin etkileri, bizleri mutsuz kılan pek çok olayı yaşıyor olmak hepimizi sıcak soba üstünde oturuyorcasına yakıyor. TV’lerde özellikle sabahları yayınlanan ‘reality show’larda sıkça vahşi cinayet haberleri var. Minicik çocuklar, kadınlar öldürülüyor, dövülüyor, “Neler oluyor bize?” diyoruz. Tüm bu nedenlerle neredeyse gülmeyi unuttuk. Oysa gülmeye hasret kalınca bağışıklık sistemi bile çöküyor. Gülmek, kahkaha atmak insanoğlunun en temel gereksinimlerinden biri. Bilimsel araştırmalara göre normal şartlarda bir erişkin günde yaklaşık 17 kez gülüyor. Gülmek, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan bir eylem, mizaha verdiğimiz fizyolojik bir yanıt. Güldüğümüz zaman beynimiz her iki yarım küresini birlikte o kadar güzel kullanıyor ki... Hatta sadece yüz kaslarımız değil, ellerimiz, kollarımız ve göğüs kaslarımızda bu keyifli hareketlere katılıyor.

Haberin Devamı

NE MUTLU SİZLERE
Etrafınızdaki mizah duygusundan yoksun ve tepkisiz insanların ciddi sağlık problemleri olabilir. İnsan elbette her zaman kahkahalarla gülmek durumunda değil... Hepimizin sıkıntılı, üzüntülü dönemleri var. Ama gülmemeyi alışkanlık haline getirmiş, suratı bir karış insanlardan da uzak durmakta yarar var. Gülme fakiri olanların da kişisel gelişim programlarıyla kendilerine yardım etmeleri ve mutlu olmayı öğrenmeleri olası. Gülmek, stresle baş etmede bizlere son derece yardımcı. Üstelik, gülerken verdiğimiz zihinsel molaların yararları pek çok. Hatta harp, yokluk, sıkıntı durumlarında devreye giren karamizah dahi bize bu yararlı molaları sağlayabiliyor. Mizahı algılayışımız yaşanmışlıklar ve yaşla birlikte değişiyor. Çocuklar etraflarındaki dünyayı henüz keşfederken pek çok olay onlara saçma ve komik geliyor. Kendi bedensel faaliyetleri bile (gaz çıkarma gibi) onlara eğlenceli geliyor, kıkır kıkır kıkırdıyorlar. İşte o nedenle çocuklar hep şen. Gülmek, stres hormonlarını azalttığı için bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Demek ki; kahkaha sadece pirzolaya eşit değil, antikor, antibiyotik ve kemoterapi gibi de etki gösterebiliyor. Kahkahalarla güldüğümüz zaman bazen hıçkırmaya ve öksürmeye başlıyoruz, bu da solunum sistemimizdeki mukus tıkaçlarını sulandırıp atmamıza yardımcı oluyor. 100 kez kahkahalarla gülmek, egzersiz bisikletinde 15 dakikada harcadığınız efora eşdeğer. Hatta güzel gülüyor, şen kahkahalar atabiliyorsanız, diyafragm, karın, solunum, yüz, bacak ve sırt kaslarınızı o kadar güzel çalıştırmış oluyorsunuz ki, ayrıca aerobik egzersize gerek kalmıyor. Gülmekten karnı ağrıyanlar: Ne mutlu size!

Yazarın Tüm Yazıları