Katarakt ameliyatı olan uzun yaşıyor

 YAŞLANMA etkilerinin ilk görüldüğü organlardan biri de gözler. Yaşlanan gözlerin karşılaştığı problem “katarakt”, yani göz merceğinin “flu” hale gelip opaklaşması, dolayısıyla görme yeteneğini olumsuz yönde etkilemesi de yaygın bir yaşlılık problemi. Problem, belli bir noktaya ulaştığında tek çare ameliyatla yıpranmış lensin çıkarılıp yerine yenisinin koyulması oluyor.

Haberin Devamı


Yaşlandıkça her organda olduğu gibi gözlerde de bazı değişmeler oluyor. Göz yaşlanmasının yarattığı sağlık sorunlarının başında ise katarakt geliyor. Peki nedir bu katarakt? Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, “kısa ama öz” bir “katarakt” notu hazırladı. Bakın neler anlatıyor Kaşkaloğlu;

1Kişiye göre değişen hızda ilerleyen ve körlüğe kadar gidebilen görme azalması, kataraktın ilk belirtisidir. Göz bebeğinin rengi siyahtan griye, hatta kirli beyaza doğru döner. Çevre daha karanlık algılanır. Bulanık görme başlar. Renkler parlaklığını yitirir. Göz önünde bir “tül perde varmış” gibi hissedilir. Şeker hastalarında, ailesinde katarakt sorunu bulunanlarda, güneş ışınlarına -UV- daha fazla maruz kalan tropikal kuşakta ya da dağlarda yaşayanlarda, radyoterapi görmüş olanlarda, meyve ve sebzeden yoksun beslenenlerde, sigara içen, aşırı alkol tüketenlerde katarakt olasılığı daha fazladır.

Haberin Devamı

YILDA 500 BİNİ GEÇTİ
Eskiye oranla teknoloji kullanımının çok yaygınlaştı ve daha iyi görme konusundaki talebin de ileri yaşlardaki insanlarda arttığını gözlemliyoruz. Türkiye’de 15 - 20 yıl öncesinde yılda 75 bin katarakt ameliyat yapılırken, nüfus o kadar artmamasına rağmen bu sayı yıllık 500 bini geçti. Bunun iki nedeni var. Ülkemizde de insanların yaş ortalaması giderek yükseldi ve doktora ulaşması kolaylaştı. Hastaların doktora hastalıklarıyla ilgili doğru bilgi vermeleri onları doğru yönlendirmeleri gerekiyor. Son yıllardaki tıp alanındaki gelişmeyi de göz ardı etmemeli. Akıllı mercek olarak anılan merceklerle hastaların ameliyat sonrası eskisinden de daha iyi görmeleri sağlanabiliyor. Ülkemizdeki hastaneler çevremizdeki ülkelere hatta Amerika’ya göre modern ve gelişmiş olanaklara sahip. Bu tıp sektörü açısından gurur verici bir durum.

EV KAZALARI AZALIYOR
Yapılan araştırmaların aynı sağlık durumunda katarakt rahatsızlığı bulunup ameliyat olan hastaların, ameliyat olmayan diğer hastalara göre daha uzun yaşadığını ortaya koyduğunu görüyoruz. Birbuçuk milyon insan üzerinde yapılan araştırma sonucu elde edilen istatistiğe göre, katarakt ameliyatı olan hastaların yaşam kalitesinin artması nedeniyle bu sonuca ulaşıldı.Özellikle 65 yaşından sonra görülmeye başlanan kataraktın yaşam kalitesini etkiliyor.Aynı yaşta, benzer sağlık durumuna sahip hastalar arasında yapılan istatistiğe göre katarakt ameliyatı olan hastaların ölüm oranının, ameliyat olmayanlara göre yüzde 30 daha düşük olduğu görülüyor. Bunun en önemli nedeni, hastanın ameliyat sonrası görmeye başlaması,yaşam kalitesinin artması, ev kazalarının azalması, ilaçların eksiksiz ve daha doğru kullanılması, sokaktaki günlük aktivitelerin gerçekleştirilebilmesi ve sosyal ortamlara girilebilmesi gibi gelişmeler de yaşanıyor. Kişiler, katarakt ameliyatı olduktan sonra daha aktif bir yaşam sürerek, tek başlarına kendi işlerini daha rahat görebiliyorlar.x

Haberin Devamı

BAŞARI ORANI ÇOK ARTTI
Katarakt operasyonunda, gelişen femto saniye lazer teknolojisiyle birlikte başarı ve memnuniyet oranının arttı. Artık insanlar bu nedenle, daha rahat operasyon kararı alıyorlar. Kataraktta, göz içindeki saydamlığını kaybeden merceğin alınması ve yerine yenisinin konulması sözkonusudur. Bugün, katarakt ameliyatında, kişinin ameliyat öncesinde mevcut olan uzağı, yakını görememe ve diğer göz kusurları da tedavi ediliyor. Yaşam kalitesi artırılıyor.
Katarakt oluşmadan, henüz 60’lı yaşlara bile gelmeden bazı önlemler alınabilir. Sigarayı bırakmak, güneş gözlüğü kullanmak, yeterince sebze ve meyve tüketmek, kan şekeri düzeyini kontrol altında tutmak akla gelen ilk önlemler.

 

Yazarın Tüm Yazıları