Bu öksürük ne zaman geçecek?

ZAMAN zaman ortaya çıkan ve kısa sürede kendiliğinden iyileşen öksürük sorununu yaşamayan yoktur. Sağlıklı insanlar için önemsiz olan bu belirti, şiddeti ve sıklığı artınca -hele bir de hastalık sebebi olunca- önemli ve can sıkıcıdır.

Haberin Devamı


Sağlık Bilimleri Üniversitesi Doktor Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Onur Fevzierer, ‘Geçmeyen Öksürük’ü anlattı:
“Öksürük, soğuk, sıcak gibi fiziksel etkenlerin, kimyasal maddelerin, psikolojik etmenlerin veya enfeksiyöz ajanların solunum yolunda, akciğer zarında, kalp zarında, kulak yolunda, yemek borusunda ve midede bulunan algılayıcıları uyarılması ile oluşan kompleks bir reflekstir. Öksürük, hapşırma ve hıçkırığa benzemez. Hem istemli hem de istemsiz olarak oluşabilir.

İKİ YÖNLÜ ETKİSİ VAR
Öksürükte iki yönlü bir etkiden bahsetmek doğru olur. Birincisi, öksürüğün akciğerlere ve solunum yollarına yabancı maddelerin girişini engelleyerek bu hayati organımızı korumasıdır. Ayrıca bu korumanın yanı sıra solunum yolundaki sekresyonların da atılmasını sağlayarak bu bölgenin steril yani mikropsuz kalmasına yardımcı olur. Öksürüğün bu olumlu yönünün yanı sıra, eğer kişide solunum yolu ile bulaşan bir hastalık var ise, hastalığın toplum içinde yayılmasına yol açması, tıbbi bakım için sağlık kuruluşlarına en sık başvuru nedeni olması, önemli miktarda sağlık harcaması ile toplumsal ekonomik yük oluşturması gibi olumsuz yönleri de vardır.
Neredeyse her insan yaşamı boyunca en az bir kez öksürük nöbeti geçirmektedir. Avrupa ve Amerika’da yapılan çalışmalara göre, öksürük sıklığı sağlık kuruluşuna başvurularda yüzde 9-33 oranında saptanmaktadır. Bu kadar sık görülen bir şikayet eğer şiddetli de olursa, sağlıkla ilgili yaşam kalitesini önemli ölçüde bozarak, depresyon, idrar kaçırma, senkop, sosyal utanç, uyku bozukluğu gibi sorunlara da neden olabilir. Öksürük ataklarının çoğu iyi huylu ve kendi kendini sınırlayıcı olsa da, bazı durumlarda zatüre veya akciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara da işaret edebilir.

Haberin Devamı

DEVAM SÜRESİ ÖNEMLİ
Öksürük kuru veya balgamla olabilir. Pozisyonla veya zamanla ilişkisi olabilir. Tüm bu özellikler tanı ve tedavi sırasında göz önüne alınıyor olsa da, öksürük esas olarak devam etme süresine göre tanımlanmaktadır. Eğer öksürük 3 haftadan kısa süredir var ise akut, 3-8 hafta arasında sürüyorsa subakut, 8 haftadan uzun sürüyorsa kronik öksürük adını almaktadır. Akut öksürüğün en sık nedeni soğuk algınlığıdır. Soğuk algınlığına neden olan 200’e yakın virüs saptanmıştır. Ancak akut öksürük, zatüre, kalp yetmezliği, akciğer damarlarında pıhtı oluşması gibi yaşamı tehdit eden pek çok nedene de bağlı olabilir.
Subakut öksürüğün en sık nedeni, üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası uzamış öksürük durumudur (post-enfeksiyöz öksürük). Burada viral enfeksiyonlar başlıca nedendir. Postenfeksiyöz öksürük, üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası zatüreye ilerlemeden, üç haftayı geçen öksürük durumlarını tanımlar. Böyle bir durumda öksürüğün gerçekten postenfeksiyöz bir öksürük olup olmadığını anlamak için hekim açısından diğer tanıları dışlamak önem taşır. Çünkü geriye kalan hastalıklar görece daha önemli hastalıkların sebep olduğu kronik öksürük grubuna girecektir. Eğer öksürük 3 haftayı geçiyorsa ve üst solunum yolu enfeksiyonu hikayede yoksa, her ne kadar kronik öksürük tanımı 8 haftadan sonrasını kapsıyor olsa da kronik öksürük araştırılmasına başlanması gerekmektedir.

Haberin Devamı

POST NAZAL AKINTI DURUMU
Günümüzde özellikle covid-19 ve diğer virüslerle oluşan üst solunum yolu enfeksiyonları ile ilişkili (post-enfeksiyöz öksürük) kronik öksürük dendiğinde ilk akla gelen postnazal akıntı sendromudur (yeni tanımlama ile üst hava yolu öksürük sendromu). Post nazal akıntı sendromu, burun sekresyonlarının geriye boğaza doğru akması hissinin ve sık sık boğazı temizleme ihtiyacının eşlik ettiği ve çoğu zaman burundaki dolgunlukla beraber olduğu bir durumu ifade etmektedir. Bu tanı, boğazın muayenesi ve hastanın ifadesi ile konmaktadır. Tanıyı netleştirecek kesin bir bulgu ve yöntem olmaması nedeni ile çoğu zaman tedaviden tanıya gidilmektedir. Bu durumda hastalara solunum yolu sekresyonlarını azaltması, solunum yolundaki şişmenin azaltılması amacıyla antihistaminik (alerji ilacı), dekonjestan(ödem/şişlik giderici), kuru öksürüklerde öksürük kesici, balgamla beraber olanlarda mukolitik ( balgam yumuşatıcı) ilaçlar verilerek, bol sıvı alması ve istirahat önerilerek şikayetlerinin geçmesi sağlanmaya çalışılır. Eğer bu duruma eşlik eden bakteriyel enfeksiyon kanıtları yok ise (yani ateş yüksekliği, balgamda bakteri varlığı, kanda bakteriyel enfeksiyonu destekleyen iltihap artışı, radyolojik olarak bakteriyel enfeksiyon kanıtları gibi) antibiyotik tedavisi gereksizdir.

Haberin Devamı

KRONİK OLANLAR SORGULANMALI
Kronik öksürük kavramı içerisinde öncelikle hastanın şikayet ve hikayesi göğüs hastalıkları uzmanlarınca ayrıntılı olarak sorgulanmalı, tam bir fizik muayene yapılmalı ve akciğer grafisi istenmelidir. Bu yaklaşımla hastanın kullandığı bazı hipertansiyon ilaçlarına bağlı (ACE inhibitörü antihipertansifler) daha basit öksürük durumu ile kanser, tüberküloz gibi daha ciddi rahatsızlıklara bağlı olabilecek öksürük nedenleri teşhis edilebilir. Yapılan görüşmede, muayene ve akciğer grafisi gibi radyolojik incelemeleri normal bulunuyorsa yukarıda bahsedilen post nazal akıntı dışında en önemli olası tanılar astım, reflü, alerjik bronşit (astım dışı eosinofilik bronşit) olarak düşünülmektedir. Bu tanıların konmasında göğüs hastalıkları hekimleri önemli bir rol oynamaktadır. Bahsi geçen her bir hastalığın temel bulgusu bazen öksürük olmasına rağmen tedavleri birbirinden oldukça farklıdır.

Haberin Devamı

ALTTA YATAN NEDENLER
Sonuç olarak; öksürük kendi başına bir hastalık olmayıp altta yatan pek çok hastalığın bulgusu olabilir. Soğuk algınlığı dediğimiz üst solunum yolu enfeksiyonları en sık nedenleri oluşturmakta ve bu hastalıklara bağlı uzamış öksürüklerde günlük hayatımızı oldukça güçleştirmektedirler. Hekimlerin uygun gördüğü basit bazı ilaçlarla, bol sıvı almakla, dinlenmekle şikayetlerin büyük bölümü çözülmektedir. Eğer 3 haftadan daha uzun süren bir öksürük varsa o zaman biraz daha detaylı bir inceleme yaparak öksürüğün olası diğer nedenlerinin araştırılması oldukça önem kazanmaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları