Eylülde gel sevgilim...

Yazın vedası, sonbaharın selamı eylül. Sade, sakin ve telaşsız. Şiir gibi hüzünlü biraz. Ama en çok da şifalı. Çünkü bu ay iyileşme, iyi olma hali. Ben de notlar yazdım eylül hepimize şifa olsun diye...

Haberin Devamı

1 “Bir gün aklına gelecek olursam / Bana şiir ısmarla, Eylül’ü konuşalım...” Madem şiirle başladık; o halde yolumuz, yolunuz şiir olsun. Mesela bu ay bir değişiklik yapın, sevdiğinize yemek, içki falan değil bir kıta şiir ısmarlayın. Cemal Süreya’dan, Turgut Uyar’dan, Edip Cansever’den, Nâzım Hikmet’ten, Attilâ İlhan’dan... Hatta bana kalırsa yazın. Utanmadan, sıkılmadan, üşenmeden. Akrostiş şiir bile bu ayda pek asortik olabilir.


2 Affedin-barışın-şükredin! Eylül ekime el vermeden temize çekin. Aşkları, ayrılıkları, hüzünleri, vedaları, en çok da geçmişi... Affedin! Çünkü affetmek en çok eylüle yakışır. Önce kendinizi, sonra diğerlerini. Barışın! Bedeninizle, ruhunuzla, fikrinizle, zikrinizle. Sizin gibi düşünmeyenle, sizin gibi düşlemeyenle. Eşinizle, dostunuzla, komşunuzla. Yakın-uzak fark etmez herkesle, her şeyle, dünyayla barışın, barışmaya çalışın. Ve şükredin! Şükretmek iyidir, arınmak gibidir. Ruha da bedene de iyi gelir!

Haberin Devamı


3 Âşık olun! Sadece kasımda değil, eylülde de aşk başkadır. Bir kere yaz gibi gelip geçici değil, sere serpe değil, uçuş uçuş değil, ağustos gibi aylak değil! İşinde, gücünde, derlitoplu, düzenli, hazır ve hazırolda. Kısacası güzeldir eylül aşkları, eylülde âşık olmak da öyle.


4 Yaşasın düzen! Düzen demişken eylül eşittir fevkalade düzen! Yazın etrafa saçılan duygular, düşünceler hepsi rafa. Planlar, programlar, yeni projeler, hedefler yolda... Çocuklar, tak çantayı sırta, doğru okula. Özellikle anneler eylül oldu mu, bir harika!


5 Doğaya, doğala dönün! Öyle organik yeme-içme hikâyelerine girmeyeceğim. Chia tohumu, ketentohumu, siyez unu, bulguru, tropikal meyvesi... Onları zaten ezbere aldık. Ben gerçek doğadan ve doğaldan bahsediyorum. Koca bir mevsimin vedasına tanık olun. Havanın yavaş yavaş serinlemesine, tatlı akşamüstü esintisine, yağmurun yerli yersiz çiselemesine, omza atılan küçük bir cekete... Doğanın sonbahar rengine, sarı ve bakır tonlarının güzelliğine, yol boyu yaprak şenliğine, yaprakların şahane çıtırtısına... Serin ve güzel uykulara, günaydınlara tanık olun. Gidin doğaya, toprağa dokunun. Eylüle sözünüz olsun, toprağınız, balkonunuz hayat olsun! Bu ay saksıda hercai menekşe olmazsa olmaz olsun!

Haberin Devamı


6 Ege’de eylül... Şimdi Çeşme’nin, Alaçatı’nın, Cunda’nın, Ayvalık’ın, adaların, Ege köylerinin, kasabalarının tam zamanı. Çılgın kalabalık yok, telaş yok! Aylar, haftalar öncesinden rezervasyon yaptırmak yok! Mekân kapılarında sıra beklemek yok! Hele bir de bayram sonrası sokaklar, plajlar, mekânlar hep sizin. “Daha Ege’nin içinden, kalbinden olsun!” derseniz; bunun Sığacık’ı var, Birgi’si var, Dikili’si, Karaburun’u, Mordoğan’ı var. Eylülde Ege’de hayat var!


7 Balkonun, çekirdek çitlemenin, Kordon’un mevsimi geldi! Vatana, millete hayırlı olsun, 1 Eylül’le balkonlar açıldı. Ekime kadar, yağmura, çamura kadar yolu var. Uzun soluklu kahvaltılar, akşamüstü çayları, akşam oldu mu taş oyunları, okeye dördüncüler, demlikte çaylar, çay kaşıklarının şen kahkahası, elde, avuçta çiğdem... Kordon’da deniz havası, bol sohbet, kahkaha... Ama sanmayın ki hepsi Egeli! İstanbullunun Boğaz’ı, Adanalının Sakıp Sabancı Parkı, Anteplinin Dülükbabası... Her memlekette
eylülün var bir havası!

Haberin Devamı


8 Hayat bazen ödem yapabilir! İnsanlar ödem yapar, çok laf ödem yapar, düşüncenin fazlası ödem yapar ama en çok da yeme-içme ödem yapar. Yazın ne yaptık? Kavuna, karpuza, peynire dadandık. Mısıra, midyeye, kumruya adandık. Şiştik, şiştik kabardık. Eylül ruh ve beden için detoks ayı. Bitki çaylarının, zencefilli, limonlu, salatalıklı, yazdan kalma kiraz saplı suları bardağa doldurma zamanı.


9 Siz de yazın! Eylül bitmeden kendi listenizi yapın. On adım, beş adım hiç fark etmez, kaleminizden ne koparsa. Benimle paylaşın, sosyal medyada paylaşın, eşle-dostla paylaşın. Ya da bırakın kendinize saklayın. Ama mutlaka kulağa küpe yapın;
eylülde yazmak iyi gelir.

Haberin Devamı

10 Kış hazırlıkları... 

Son, kiii-üç-dört! Domates salçası, biber salçası, acı biber, nane, kekik, fesleğen, reyhan, barbunya, bezelye, taze fasulye, tarhana için son tur, son şans. Ağustosta yayılanlar, domatesleri kahvaltıda üçer-beşer yutanlar, sözüm size: Kıştan önce son çıkış! Anneyi, anneanneyi, kayınvalideyi, bir bileni alıp doğru mutfağa. Benden de bir tarif olsun isteyenler, Doğan Kitap’tan çıkan son göz ağrıma, ‘Bak Mutfakta Barış Var!’a buyursun...Domatesli acı biber turşusu, sadece ana yemeklerin değil kısırın, mercimekli köftenin yanında da 10 numara! Şunlara ihtiyacınız olacak: Yarım kilo ince acı biber, 4 kilo şahane domates, 2 baş sarmısak, 6–8 çorba kaşığı kaya tuzu, üzüm sirkesi, kaynatılıp soğutulmuş içme suyu, 1 demet maydanoz ve zeytinyağı. Domateslerin kabuklarını soyun, çekirdeklerini çıkarın, rondodan geçirin. Büyük bir tencerede suyunu çekene kadar 2–3 saat kaynatın. Biberleri doğrayıp ilave edin. Sarmısakları ayıklayın, dövün, tuzlayın. Ne var ne yok kavanozlara doldurun, yarısına sirke, yarısına da su doldurun, üzerine de maydanozları kondurun. Zeytinyağı da gezdirip, bileğinize kuvvet sıkıca kapatın. Bir hafta dışarıda, sonra buzdolabında. 15–20 gün sonra da afiyetle!

 

Yazarın Tüm Yazıları