Buna en güzel örneklerden biri de Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul... 24 yılı aşkın süredir dünya çapında 60’tan fazla moda platformunun destekçisi. Mercedes gibi premium bir markanın adının moda ile anılmasından daha güzel bir şey olabilir mi?
Her yıl Mart ve Ekim aylarında, uluslararası moda takvimi doğrultusunda düzenlenen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul‘un, 8-11 Ekim tarihlerinde 14. sezonu gerçekleşti. “Kontrast ol” moda sloganıyla yola çıkan Mercedes-Benz, bu kampanya kapsamında kendine has tarzıyla ulusal ve uluslar arası platformlarda dikkatleri üzerine çeken, başarılı tasarımcı Kadir Kılıç’ın İlkbahar/Yaz 2020 Koleksiyonu Mercedes-Benz Presents MİİN by Kadir Kılıç adıyla sunuldu.
Yalnız, benim ilgimi birbirinden güzel defileler kadar çeken bir diğer konu, yine Kadir Kılıç imzasını taşıyan, “Kontrast ol” sloganına yakışır şekilde giydirilmiş, fuaye alanında sergilenen Mercedes-Benz A Serisi oldu. Sedan otomobiller çok tarzım olmasa da, sınıfının standartlarını yeniden belirleyen, sportif karakterli, kendinden emin ve modern tasarımlı Yeni Mercedes-Benz A-Serisi Sedan, Fashion Week İstanbul’da ayrı bir şıktı.
Moda ve otomobilin bir arada olduğu böyle bir etkinlikte bulunmak gerçekten çok keyifliydiJ 4 gün boyunca defileler, paneller ve söyleşilerle dolu şahane bir takvimi vardı. Tercih yapmak ne kadar zor olsa da biraz da takvim müsaitliğimi göz önüne alarak, ilk gün “BağzıBağlı Prive X” Özlem Erkan defilesini izledim. Birbirinden güzel ve kaliteli Bağzıbağlı kumaşlarıyla, Özlem Erkan’ın özgün tasarımları buluşmuştu. Tam bir görsel şölendi diyebilirim.
Defile öncesi ve sonrası Mercedes-Benz davetlilerinin kahvesini içip, dinlenebileceği hatta bilgisayarını açıp işlerini halledebileceği Lounge da gayet iyi düşünülmüştü.
Son olarak, bu güzel organizasyonun Zorlu Center Gösteri Merkezi’nde gerçekleşmesi, İstanbul’un her iki yanından rahat ulaşım açısından büyük kolaylık sağlamış ve ayrıca lokasyon olarak yakışmış.
Özetle, Gözümüzün ve ruhumuzun doyduğu moda dolu bir haftayı geride bıraktık. Mercedes-Benz, özgün ve kaliteli tasarımlarıyla sadece otomobil dünyasında fark yaratmıyor, dünya çapında yaptığı isim sponsorluğu ile moda ve tekstil sektörüne de destek vererek, markasını çok daha ileriye götürüyor.
“Tasarımı ödüllü, Stil Sahibi, Küçük Suv”
Stonic ile biraz geç tanıştık, test aracını alana kadar kendisinden habersizdim. Ne diyelim, geç olsun güç olmasın. Telafi ettik biz kaçan zamanı. B segmenti, küçük boyutlardaki otomobilleri kişiselleştirme özelliklerinden dolayı hep sevmişimdir. Çünkü aracınızı size özel kılıyor, sizi yansıtan bir parçanız misali. Dış görünüşü bana çok sempatik geldi. Krom detaylı ön ızgarası ve hafif çekik led farlarıyla adeta size gülümsüyor. :)
Bu sempatik Suv, 2018 Red Dot ve IF Tasarım ödüllerinin de sahibi. Kırmızı renk gerçekten yakışmış ama bir de üç farklı tavan rengi olan çift renk seçenekleri var ki onlara da bir bakılmalı. Özellikle turuncu tavan gri gövde kombini gerçekten çok hoş duruyor. Ön panel rengi için de farklı opsiyonlar sunuyor bize, test aracımdaki gibi siyah ve yeşil-siyah, turuncu-siyah ve kahve-siyah şeklinde.
“Arka Hacim Sınıfının Beklentilerini Karşılıyor ”
Arka koltuğa geçtiğinizde beklenin üzerinde baş ve diz mesafesi sizi karşılıyor. Tavanın açık renk oluşu iç hacme ferahlık katıyor. Koltuk kalitesi ve konforu orta seviyede buna karşılık izofiks alanları açıkta, çocuk koltuklarınızı kolaylıkla takabilirsiniz. Şaft tüneli (orta alanda bulunan tümsek) çok yüksek olmadığı için şehir içi kısa yolculuklarda 3. bir yolcu seyahat edebilir. Arka kısımda havalandırma menfezi yok ama şarj ihtiyacımız için USB girişi bulunmakta.
Bagajımız 352 litre, arka koltuklar katlandığında bu hacim 1.155 litreye kadar çıkıyor. Fazla yükünüz ya da taşıyacağınız büyük eşyalar olduğundan iki parça halinde koltukların yatırılması güzel. Bagaj kapağı çok ağır değil, kolaylıkla kapatabiliyorsunuz.
Eyvah! Ben ne Yaptım?!
Yukarıdaki toplu fotoğrafa bakan birçok kişi, o fotoğraf çekilene kadar benim neler çektiğimi tahmin bile edemez:) Yüksek heyecan, tedirginlik, mutluluk, telaş ne ararsanız ortaya karışık.
Motor sporlarıyla uğraşmamış, bir kez aldığı performans sürüş eğitimi dışında pisti tecrübe etmemiş, bırakın pist tecrübesini manuel vitesli otomobili zorunda kalmadıkça hiç kullanmamış biri olarak bu daveti kabul etmek!? Artık, cahil cesareti mi dersiniz, özgüven patlaması mı, yoksa delilik mi, adını siz koyun. :)
Hazırlıklar Başlıyor
Hedefim gayet açıktı: “Etapları sorunsuz bir şekilde tamamlayıp, günün keyfini çıkarmak”. Ama keşke yazıldığı kadar kolay olsaydı. Bu makul hedefe ulaşabilmek için bile çok çalışmam gerekiyordu. Yarışa katılmak için lisans başvurusu, manuel vites pratiği, pist tecrübesi, kılık-kıyafet derken epey bir ön hazırlık gerekti aslında…
Ayça’nın manuel vites ile imtihanı
Kullanacağımız yarış otomobili, Fiat motor sporları için özel üretilmiş manuel vites 180hp’lik Egea Sedan olacaktı. Manuel vites ile pek tecrübesi olmayan bendeniz yarışa kadar biraz pratik yapmalıydım. Bunun için de 6 gün boyunca manuel vitesli Egea kiraladım. İstanbul yollarında dur kalk, geldik gittik. Aslında iyi oldu bu tecrübe, yeni model hiçbir manuel vitesi kullanmada bir zorluk yokmuş, gözümde büyütmüşüm diyebilirim. Ama şu bir gerçek ki, pistte manuel otomobil kullanmak İstanbul trafiğinde kullanmaktan çok daha keyifli ve kolay!
“Özgün Dış Tasarımıyla Dikkat Çekici”
Trafikte karşılaştığım bir çok araba benzer tasarımları nedeniyle pek de ilgimi çekmiyor. Ama bazı modeller var ki bu sıradan kalabalıktan kolaylıkla sıyrılıyor. Peugeot 3008 de bence bunlardan biri. Lansmanı yapıldığından bu yana kazandığı 62 uluslararası ödül bu düşüncede yalnız olmadığımı gösteriyor.
Sportif ve agresif ön görünümü etkileyici. Krom detaylar ve alttan ikiye bölünmüş led ön farlar çok mu çok şık. Hele arkadaki aslan pençesi şeklindeki stop lambaları?! Peugeot 3008'e kesinlikle orijinallik katmış.
Renk tercihine gelecek olursak, sunulan seçenekler arasında benim 3008 için tercihim kesinlikle kırmızı olurdu :)
“Geniş bagaj hacmi ile bagaj kavgalarına son”
Uzun yolculuklara çıkmayı sevenler, yazlıkçılar, kalabalık aileler 3008'in sunduğu geniş bagaj hacminden memnun kalacaklardır. 520 L ’lik bagaja bir çok eşyanızı rahatlıkla sığdırabilirsiniz. Daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyuyorsak her zaman olduğu gibi arka koltukları yatırarak bunu sağlayabiliyoruz. Bu sayede kapasiteyi 1482L.’ye yani yaklaşık 3 katına kadar yükseltmek mümkün. Bagajda 12V’luk bir güç ünitesi mevcut. Ama benim en çok sevdiğim özelliklerinden biri bagaj kapağının hem kumandadan hem de sensörü sayesinde ayağımız ile otomatik açılıp kapanabilmesi. Bu özellikle kadınlara büyük kolaylık ve rahatlık sağlıyor.
“Arka koltukta sizi premium konfor karşılıyor”
“Daha Sportif ve Şık Bir Dış Görünüme Sahip”
Önden bakıldığında, Mercedes B-Serisi led farları ve krom detaylı ön ızgarasıyla şık ve modern görünüyor. Geniş ve yüksek yapısıyla kendine has bir dış tasarımı olan yeni B- Serisini, eskisine nazaran daha dinamik ve sportif bulduğumu söyleyebilirim. Bu model için sunulan farklı renk seçenekleri arasında benim tercihim kırmızı ve siyahtan yana olurdu.
“Yüksek Tavanı Sayesinde Ferah Bir İç Hacim Sunuyor”
Aile arabası denilince ilk akla gelen kalabalık bir ekiple rahat yolculuk yapabilmek. B-Serisi’nin tavan yüksekliği ve genişliği bize bu konforu sunuyor. İlave donanımla sunulan çift bölmeli cam tavan özelliğini de buna eklersek arka kısım oldukça ferah ve keyifli hale geliyor.
Koltuklarda deri ve kumaş bir arada kullanılmış. Malzeme kalitesi yüksek, çok rahat ve ergonomik. Diğer birçok otomobilden farklı olarak arka koltuk ortasında yer alan kolçakta içeceklerimizi koyduğumuz bölümler basılarak ayrıca açılıyor. Bu özellik kol dayama bölümünü çok daha konforlu bir hale getirdiği için benim hoşuma gitti.
Arka koltukta hoşuma giden bir diğer özellik de, çocuk koltuklarımızı taktığımız izofiks alanlarının tasarımı. Koltuğun hemen üzerinde görünür biçimde kapaksız olarak yerleştirilen izofiks alanları, bazen işkenceye dönüşebilen çocuk koltuklarının takılmasını oldukça kolay hale getiriyor. Aracın yüksek tavanı da bu işlemi kolaylıkla yapmanıza yardımcı oluyor, aynı şekilde çocukları koltuğa oturturken de başını çarpma riskini minimize ediyor.