Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Tuna fatihi Kenan Kaptan

1) Kenan Fettahoğlu, Rizeli bir ailenin çocuğuydu.

Haberin Devamı

Küçük yaşta ailesiyle İstanbul’a, Rumelifeneri’ne yerleşti.

Ailesi yedi kuşaktır denizciydi. Babası Mehmet Fettahoğlu, batık çıkarma gemisinin kaptanıydı.

Lise son sınıfa kadar okudu. Ama “Denizci olacağım” deyip bıraktı okulu.

Tuna fatihi Kenan Kaptan
Kenan Kaptan ve kayığı Barbaros

24 yaşında kıyı kaptanı, 26 yaşında yakın yol güverte zabiti belgelerini aldı.

8 yaşından beri deniz tutkunuydu. Kendi anlatımıyla, geceleri kafasını yastığa koyduğunda bir ses sürekli “Uzaklaraa! Uzaklara!” diyordu ona. O da hep öyle yaptı.

1966’da Paris Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Germain Gillet ve eşiyle birlikte Karadeniz’e açılmış, Bulgaristan ve Romanya’yı gezip Tuna Nehri’ne girmişti. Rumen polisinin engellemesiyle seyahati kesmek zorunda kaldı.

Haberin Devamı

Tuna fatihi Kenan Kaptan

İki yıl sonra bu sefer istikamet Akdeniz’di. Balıkçı teknesiyle Libya’nın Bingazi limanına kadar gitmiş, birçok macera yaşamıştı.

Bir yıl sonra ise ünlü rejisör Peter Collins’in teknesiyle Malta ve İngiltere’ye gitti.

Şimdi yeni bir hedefi vardı.

Tuna fatihi Kenan Kaptan

2) UZAKLARA GİDECEKTİ

1972 olimpiyatları 26 Ağustos’ta Münih’te başlayacaktı. Kafasına koydu. Münih Olimpiyatı’nın açılışına gidecekti. Ailesi, arkadaşları, çevresindeki herkes onu vazgeçirmeye çalıştı.

Tuna fatihi Kenan Kaptan
2 AĞUSTOS 1972

Ama o yine geceleri kafasında çınlayan sesi dinlemekte kararlıydı. Uzaklara gidecekti.

“Atamız Barbaros Hayrettin Paşa kalyonla Akdeniz’i fethetmişti. Ben de kayığımla Münih seferini gerekleştireceğim” diyerek 1 Ağustos 1972 günü Rumelifeneri’nden yola çıktı.

Nasıl mı?

Tuna fatihi Kenan Kaptan
4 AĞUSTOS 1972

Haberin Devamı

4.5 metre boyunda, 160 santimetre genişliğinde Barbaros adını verdiği kayığıyla...

Sandala 2.5 metre boyunda bir direk, direğe de 4.5 metrekarelik bir yelken yaptırdı. Küçücük kayıkta iki kürek, bir uyku tulumu, küçük bir tente, iki su kabı, bir can simidi, işaret lambası, havai fişek ve yiyecek vardı.

O güne kadar böyle bir şey hiç denenmemişti.

Tuna fatihi Kenan Kaptan
11 AĞUSTOS 1972

3) HÜRRİYET ADIM ADIM İZLEDİ

Çok zorlu bir rotaydı. Önce İğneada, Burgaz, Nessebar, Varna, Köstence rotasıyla Karadeniz’i aşacaktı.

Ardından Sulina’dan Tuna Nehri’ne girecek ve şu şehirleri geçecekti:

Galati, Braila, Feteşti, Silistre, Rusçuk, Nikopol, Vidin, Belgrad, Budapeşte, Viyana, Linz, Passau, Deggendorf, Landshut ve nihayet Münih.

Haberin Devamı

O güne kadar bir denizcinin kayıkla Tuna Nehri’ni geçtiği duyulmamıştı.

Seyahatin ilk bölümü olaysız geçti. Sonraki günler ise bu kadar rahat değildi. Poyraz sertleşti, rotadan çıkmamak için geceleri uykusuz geçirdi.

Tuna fatihi Kenan Kaptan16 AĞUSTOS 1972

Yelkenle dört gün üç gecede Varna’ya vardı. Kenan Kaptan’ın bu macerasını Hürriyet ekibi de karadan adım adım izliyordu.

Hürriyet’ten Hami Alkaner ve Atılay Kayaoğlu yolculuğun detaylarını anbean İstanbul’a, Hürriyet bürosuna gönderiyordu.

Kenan Kaptan Varna limanına yaklaştığında onu bekleyen Hürriyet ekibiyle sarmaş dolaş oldu.

Suyu, meyvesi bitmişti. Alışveriş yapıldı. Üç gecedir uykusuzdu. Hürriyet ekibinin ısrarına rağmen yine de otelde uyumayı reddetti. Geceyi Barbaros’ta geçirdi.

Haberin Devamı

4) KALASLAR MERMİ GİBİ SAPLANDI

Sulina’dan girdiği Tuna boylarında geçtiği her yerleşim yerinde Kenan Kaptan’a tezahürat yapılıyordu.

Zaman zaman poyraz fırtınasına tutuluyor, sağanak yağmurun doldurduğu sandalındaki suyu beş kiloluk zeytinyağı tenekesiyle boşaltıyordu.

Yolculuğu sırasında Tuna’nın akıntısıyla da mücadele ediyordu. En büyük tehlike Tuna’da başıboş yüzen kalaslardı. Akıntıya kapılarak büyük bir hızla sürüklenen kalaslardan ikisi Oltenita yakınlarında Baraboros’un gövdesinde derin yaralar açtı. Batma tehlikesini yarım saatlik mücadeleyle atlatan Kenan Kaptan sandalını kıyıya ulaştırdığında onu bir sürpriz bekliyordu.

Romanya’nın bu bölgesindeki irili ufaklı köylerde birçok Türk yaşıyordu. Teknesini tamir ederken ona omuz verdiler. Bir de güzel ziyafet çektiler.

Haberin Devamı

Ama bir sonraki zorluk çok daha çetindi. 28 saat boyunca sağanak yağmurla mücadele etti.

Romanya-Yugoslavya sınırındaki Turnu Severin (Demirköprü) Limanı yakınlarına geldiğinde bu kez bir fırtına patladı. Barbaros alabora oldu, yelkeni suya gömüldü, kürekleri akıntıya kapılıp gitti. Yelkenin kalın çubuğu da kaptanı başından yaraladı.

Kenan Kaptan ve Barbaros’u Turnu Severin Liman başkanlığı ekipleri kurtardı. Kurtarmakla kalmadılar tekneyi onarmak için el ele verdiler.

Rumen denizciler Barbaros’u canla başla tamir ederken Kenan Kaptan’ı misafirhanelerinde ağırladılar. Sonra da törenle uğurladılar. 19’uncu günde Macaristan’a, Budapeşte’ye ulaştı. Ama Tuna’yla mücadelesi bitmiyordu. Avusturya Viyana’da Barbaros bir kez daha devrildi.

Aylardan ağustostu ama  hava 10 dereceye kadar düşmüştü. Kenan Kaptan da kendini bir anda soğuk suda buldu. Yine de yüzerek Türk bayrağı asılı direği yakalamayı başardı. Kaptanı yine denizciler kurtardı.

Bu son kazayla birlikte olimpiyatın açılışına yetişemeyeceği kesinleşmişti. Yugoslav Udernik şilebinde tedavi edilirken bir yandan ağlıyordu.

Tuna fatihi Kenan Kaptan
Avusturya’da ikinci alabora sonrası

5) VE TUNA FATİHİ MÜNİH’E ULAŞTI

Barbaros sürüklenmiş gözden uzaklaşmıştı. Kenan Kaptan ve Yugoslav şilebinin denizcileri nehri tarayarak Barbaros’u buldular. Kolu kanadı kırılan Barbaros şilebe yüklendi.

Kayığın tamiri zor gözüküyordu. Avusturyalı ve Yugoslav gemicilerin ısrarıyla tersane görevlileri Barbaros’u tamire aldı. Dört teknik eleman görevlendirildi ve sandal 56 saatlik gecikmeyle yeniden Tuna’yla buluştu.

Bütün bu maceranın ardından Kenan Kaptan bir ay yedi günde Karadeniz’i ve Tuna’yı geçerek 29 Ağustos’ta Batı Almanya’nın Regensburg Limanı’na ulaştı. Olimpiyat başlayalı üç gün olmuştu.

Üç defa ölüm tehlikesi atlatmış, iki kez sandalı alabora olmuştu. “Tuna bitti” diyerek limana çıkan Kenan Kaptan’ı aralarında Türk işçilerin de bulunduğu yüzlerce kişi karşıladı. Önce Dağ Başını Duman Almış, ardından da İstiklal Marşı okundu. Trenle 1.5 saat sonra Münih’e vardı.

Olimpiyatlar Türk sporcuları için pek de parlak geçmiyordu. Kenan Kaptan’ın Münih’e ulaşması büyük bir heyecan dalgası yarattı.

Gençlik ve Spor Bakanı Adnan Karaküçük ve Türk kafilesi Tuna fatihini büyük sevinçle karşıladılar.

Olimpiyat Köyü’nde sadece Kenan Kaptan konuşuluyordu. Avrupa basını peşindeydi. Birçok röportaj verdi. Türk kafilesindeki sporcularla buluştu. Ve Kenan Kaptan 4.5 metrelik sandalıyla sadece Tuna Nehri’ni geçmedi, denizcilik tarihine de ismini yazdırdı.

Son bir not. Hürriyet bu 37 günlük macerayı öyle şahane takip etti ki... Kenan Kaptan’la birlikte bu haberler de basın tarihine geçti. Bu haberlerdeki detayların tamamını buraya alamadım ama denizcilerin bunları muhakkak okuması gerekir.

Yazarın Tüm Yazıları