Ölüm gelince ben hep şöyle yapıyorum

Hep en iyi şeylerini hatırlıyorum ölenin.

Haberin Devamı

Kötü şeylerini hiç hatırlamıyorum.

*

Hep hayırla yâd etmeye çalışıyorum.

Hayırsızca yâd etmek istemiyorum.

*

Hep “İyi bilirdik” diye haykırıyorum.

Başka türlü haykırmak içimden gelmiyor.

*

Hep ayağa kalkıp saygıyla önümü ilikliyorum.

Kayıtsızca oturamıyorum.

*

Hep rahmet dilemek istiyorum.

Rahmeti esirgemeye kıyamıyorum.

*

Hep ölümün bir son söz olduğunu düşünüyorum.

Defteri hemen kapatıyorum.


HEY GİDİ BURHAN HOCAM HEY

- Korona olduğunu bile bilmiyorduk! Koronadan vefat ettiğini duyunca fazlasıyla şaşırmam bu yüzden herhalde.

*

- 65 yaşındaymış Burhan Hoca... Vay be! Hiç de çok yaşlı değilmiş. Oysa ben kendimi bildim bileli onun epey yaş almış olduğunu düşünürdüm.

Ölüm gelince ben hep şöyle yapıyorum

*

Haberin Devamı

- “Falanca benim talebem, filanca benim talebem” deyip durmasının bu yaşlılık imajında bir etkisi var mıydı? Bilemiyorum.

*

- Yüz yüze hiç tanıştınız mı kendisiyle? Pamuk gibi bir adamdı. Sohbeti tatlıydı. Kamer Genç’le şakalaşmalarını anlatmaya doyamazdı.

*

- Hep dikkatimi çekmiştir: Burhan Hoca ne zaman gülse, yüzü bir çocuğun yüzü gibi olurdu. Gülünce çocuklaşırdı.

*

- Bir şey talep edildiğinde anında telefonu eline alıp o talebi yerine getirmek için sağa sola telefon açardı. Hatta bu özelliği başına dert de oldu ömrünün son deminde.

*

- Bakan olamayışını mesele edip de bunu dışa vuran ilk ve tek siyasetçi oydu. Bu yönü nedense bana samimiyetinin bir göstergesiymiş gelirdi.

*

- Sosyal medyaya dadandı bir ara... Orada biraz fazla hırt bir tutum alıyordu. Bu nedenle kişiliğinden farklı bir portre çıktı ortaya. Keşke uzak dursaydı o alandan.

*

- Başkanlık sisteminin hastasıydı. Yeni değildi bu hastalık. Ta Özal’dan, Demirel’den beri bunu istiyordu. Sonunda muradına erdi.

*

- Çok yazdım Burhan Hoca’yı... Olumlu, olumsuz. Bazen kızdı, bazen memnun oldu. Ama hiçbir zaman küsmedi bana... Allah gani gani rahmet eylesin Hoca’ya...


GENÇLİĞİNDE DE KARİZMA… YAŞLILIĞINDA DA KARİZMA…

STARLARIN şöyle bir durumu vardır genelde:

*

Gençlik çağlarında fırtına gibi eserler.

Haberin Devamı

Yaşları ilerleyince “amca”, “dayı”, hatta “misafir oyuncu” rolleriyle ikinci, üçüncü plana itilirler.

Ölüm gelince ben hep şöyle yapıyorum

Biz de üzülürüz.

“Ne hazin” falan diyerek.

*

Sean Connery, işte bu kaçınılmaz gibi görünen yazgıyı bozmuş ender starlardan biridir.

(Bizdeki örneği için bakınız: Cüneyt Arkın)

*

Sean Connery...

- James Bond yıllarında müthiş bir karizmaya sahipti.

- Yaşlılık sürecinde ise bambaşka bir karizmaya sahip oldu.

*

James Bond döneminde kırdı geçirdi etrafı... Orta yaşlılığında gençliğini hiç aratmadı. Yaşlandı, bu kez bambaşka bir karizmayla çıktı karşımıza... En yaşlı anında en pahalı markanın reklam yüzü bile oldu.

*

Hayatının her döneminde kıymetinden hiçbir eksiltmeden var olmak, var olabilmek...

Haberin Devamı

Az şey değildir bu. Bilhassa star oyuncular için.


CİNAYETİ GÖRDÜM

- Malzemeden çalan müteahhitlerin...

- Kolon kesen yamyamların...

- Denetim yapmayan yetkililerin...

- Sazlıklara apartman konduranların...

- Çürük raporuna aldırmayanların...

İşlediği cinayeti gördüm.


TSUNAMİ

ALIŞMIŞIZ filmlerden.

“Tsunami” denilince aklımıza dev dalgaların sahilleri silip süpürmesi gelir.

*

İzmir depreminde öğrendik ki...

“Tsunami”, her zaman dev dalgalarla aniden bastırmıyormuş.

Bir havuzun yavaşça taşması gibi sinsice ilerliyor ve bir anda her yeri sular altında bırakıyormuş.

*

Dur bakalım!

Şu 2020 bitmeden daha neler görüp öğreneceğiz.


DOLMAKALEM GÜNÜNÜZ KUTLU VE MUTLU OLSUN

“TÜRKİYE’nin en namlı ve de en ünlü dolmakalemcileri kimlerdir” diye sorulduğunda...

Haberin Devamı

Bir çırpıda sayılan isimler şunlar:

Nabi Avcı, Tuncay Özilhan, İbrahim Kalın, Muhittin Şimşek ve bizim Doğan Hızlan’ımız...

Ölüm gelince ben hep şöyle yapıyorum

*

Lütfen bu listenin en altına çok küçük harflerle de olsa benim adımı da ekleyin: Ben artık kesin ve net olarak dolmakalemciyim.

*

Geliştirdiğim özelliklerim şunlar:

*

Dolmakalemlerimin tümünü yanımda taşıyorum./Renk renk mürekkepler biriktiriyorum./Sirkeci’deki dolmakalem tamircisinin yerini ezber etmiş durumdayım./Elimi boyamadan dolmakalem kullanmaya alıştım./Eski dolmakalemlerin peşine düşmüş durumdayım./Bir oturuşta en iyi sekiz dolmakalem markasını sayabiliyorum./Kurşun kaleme saygım sonsuz ama tükenmezi alabildiğine aşağılıyorum.

*

Bugün 2 Kasım...

Dünya Dolmakalem Günü.

Hepimize kutlu olsun.

Yazarın Tüm Yazıları