O vali hakkında beş şey

BİR: Vali olmuşsunuz ama öfke kontrolünüz neredeyse sıfıra yakın... Derhal bir öfke kontrol kursuna yazılın.

*

İKİ: Vali olmuşsunuz ama şefkatli idarecilik yönünüz acayip zayıf. Şefkatli idarecilik konusunda Hz. Ali’nin öğütlerine kulak verin.

*

ÜÇ: Vali olmuşsunuz ama karşınızdakine “siz” demeyi öğrenememişsiniz. Karşınızdaki kim olursa olsun ona “siz” diye hitap edin.

*

DÖRT: Vali olmuşsunuz ama kaşlarınız hep çatık... Gülümseyin! Korkmayın. Gülümsemeniz devlete zeval getirmez.

*

BEŞ: Vali olmuşsunuz ama maiyetinizdekilerle eşit ve medeni ilişki kurmayı bilmiyorsunuz. Çok geç ama yine de öğrenmeyi deneyin.

KÖPÜRT ENGİN ÖZKOÇ KÖPÜRT

Tam konu kapanacakken...

Tam konu eski heyecanını yitirmeye yüz tutmuşken...

Tam konu sönmek üzereyken...

Tam konu artık sıkmaya başlamışken...

CHP’li Engin Özkoç, ak tolgalı beylerbeyi gibi atıldı ve Muharrem İnce’ye hiç de yenilir yutulur olmayan sözler ederek...

Konunun ömrünü en az beş gün daha uzatmış oldu.

*

CHP’nin etkili yetkililerine sesleniyorum:

*

Bir yandan “Milletin onca derdi varken işiniz gücünüz CHP” diye sağa sola racon kesiyorsunuz...

Bir yandan da CHP odaklı tartışmayı, üstelik tam da bitmek üzereyken kendi ellerinizle köpürtüyor da köpürtüyorsunuz...

Ne iştir bu?

*

 “Türk siyaset tarihinin en berbat iletişim stratejileri” diye bir liste yapsak...

Şu yaptığınızla listenin en tepesine yerleşirsiniz.

Üstelik altın harflerle.

KİM KAZANDI KİM KAYBETTİ?

KAZANAN var mı bilmiyorum ama kaybedeni gayet iyi biliyorum.

*

 “Bunlar bu halleriyle nasıl devlet yönetecek” dedirtmesiyle... “Beceriksizlik” algısını pekiştirmesiyle... Sorun çözmek yerine sorunu büyütmesiyle... Kendi iç kavgalarını köpürtmesiyle... Tartışmaların odağı olmaktan kurtulamamasıyla... Elâlemi kendisine güldürmesiyle... Her türlü mavranın tam merkezinde yer almasıyla... Kendi seçmeninin bile tepkisine neden olmasıyla...

Kaybeden...

Sadece ve sadece CHP’dir.

KİME YARIYORSA FAİL ODUR

NAGEHAN Alçı, Muharrem İnce’ye destek verince...

Bu destek Kemal Kılıçdaroğlu’na yaradı.

*

Rahmetli Mahir Kaynak’ın “Kime yarıyorsa fail odur” sözünü doğru kabul edersek...

Nagehan Alçı’nın Muharrem İnce’yi desteklemesinin arkasında Kemal Kılıçdaroğlu var demeliyiz.

*

Kıssadan hisse: “Kime yarıyorsa fail odur” ilkesi, her durumda geçerli olmaz, olamaz!

KENDİMİ ALAMIYORUM

BİRİNİN telefonu çaldığında “Kim arıyor” diye bakmaktan... Birine mesaj geldiğinde refleks olarak şöyle bir bakmaktan... Birinin telefon yazışmasına denk geldiğimde okumaya çabalamaktan...

Kendimi alamıyorum.

*

Bu meseleyi kişisel olarak çözmeyi başarmış olanlar, bana yardımcı olabilirler mi acaba?

KIVANÇ’IN KAZAĞI

KAZAK güzel...

Desenleri, modeli falan... Harika!

Alsam, giysem... İki sorun var:

BİR: İkinciye giydiğimde “Yine aynı kazağı giymiş” duygusu yaratırım çevremde... E o kadar para verip bir kere mi giyeceğiz güzelim kazağı?

İKİ: Benim üstümde o kadar iyi durmayacağına bahse girebilirim.

CEM YILMAZ BU SORUNU ÇÖZMELİ

SOKAKTA Cem Yılmaz’ı gören bir delikanlı, şöyle seslenmiş:

“Cem Abi bize iki espri yap”.

*

Cem Yılmaz, bu tür bir durumda öyle bir espri yapmalı ki...

Bir daha sokakta kendisine hiç kimse “Cem Abi hadi bize espri yap” demeye yeltenmemeli.

KAFAYI TAKTIM

KIŞIN bir türlü gelmemesine... Herkesin diline pelesenk olan “Sıkıntı yok” lafına... Kahvaltı veren mekânların saat 9.00’da bile kapalı olmasına... Her cümleye “aynen” diye karşılık verilmesine... KAFAYI TAKTIM.