Paylaş
Ne diyordu Kemal Kılıçdaroğlu?
*
Şunu diyordu:
“Geliyor gelmekte olan...”
*
Muhalefetin sloganı olmuştu bu.
*
Gözlerindeki ışıltı her geçen gün daha da artan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, muhalefetin işte bu sloganını kullanmış resmen.
Ama bambaşka bir bağlama oturtarak.
*
Söylediği şu Nebati’nin:
*
“Jet hızıyla çıkardılar fiyatları, öyle yamaç paraşütüyle gezer gibi ortalıkta dolanmasınlar. Fiyatlar, aşağı hızlı bir şekilde inecek. Yoksa geliyor gelmekte olan... Hazine ve Maliye’nin sopası.”
*
“Geliyor gelmekte olan” sloganını, fiyatları indirmemekte ısrar edenlere uyarlamış Bakan Nebati.
Ama ben asıl, “Hazine ve Maliye’nin sopası” ile neyi kastettiğini merak ettim.
SONUNA KADAR İNKÂR DOKTRİNİ
FUTBOLCU Neymar’ın eski sevgilisi Safarova anlatıyor:
*
“(Neymar’ı) yatakta bir kızla basmıştım. Ben daha bir şey demeden (Neymar) bana, ‘Bu kız kim?’ dedi. Alkollü numarası yapıyordu.”
*
Hahahaha!
*
“Sonuna kadar inkâr” diye bir doktrin vardır.
Ne kadar aşınmış olursa olsun...
Ve kim ne derse desin...
Bu doktrin, kıyamete kadar hükmünü icra edecektir.
MATRİX’E GİTMEYİN
- Epik üçlemenin bir aşk hikâyesine dönüşümünü izlemek istemiyorsanız.
- Hayal kırıklığı yaşamak ve hayallerinizle oynatmak istemiyorsanız.
- Morpheus ve Neo’nun imajlarını berbat edişini görmek istemiyorsanız.
- O güzelim Matrix felsefesinin taşa çalınmasını istemiyorsanız.
Matrix’in son halkasını sakın izlemeyin.
HASTALIK ANLATMAYA BAYILANLARI ANLAMAZDIM
BENDEN yaşça büyük tiplerin hastalık muhabbetlerine maruz kalırdım.
*
“Senin büyük tansiyon kaç?”diye soruyorlardı birbirlerine. “Geçen kontrole gittim, benim şeker şöyle çıktı” diye anlatıyorlardı. Kolestrol ölçümleri üzerine bayağı bir geyik çeviriyorlardı.
*
Geçen gün ben de kendimi sağlık durumumla ilgili konuşurken yakaladım.
Üstelik bunu aşırı bir haz duyarak yapıyordum.
*
Demek ben de hastalık anlatmaya bayılanlar kervanına katılmış durumdayım.
Aman Allah’ım!
ÖYLE GICIK OLUYORDUM Kİ EDİRNE’DEKİ BULGARLARA
“SİZİN para çok kıymetsiz. O yüzden buraya gelip alışveriş yapıyoruz” diyerek Edirne’ye akın ediyorlardı ya Bulgarlar.
Öyle sinir oluyordum ki bu duruma.
*
Sırf Bulgarların bu eziklemesinden kurtulduğumuz için bile...
Kurdaki düşüşü alkışlayabilirim.
SİYAH TUVALET KÂĞIDI OLAYI
Arda Turan’ın eşi Aslıhan Doğan, yurtdışından özel olarak siyah tuvalet kâğıdı getirtmiş.
Türkiye’de bulunmuyormuş bu ürün.
Yurtdışında ise 6 tanesi 4 yüz liradan satılıyormuş.
*
Millet, topa tutuyor Aslıhan Doğan’ı.
“Ne gerek var” diyerek detaylarda gizlenen zevklere düşmanlık edenler de var, “Millet bunca yoksulluk çekerken” diyerek popülizm yapanlar da.
*
Fakat işin bir de göz önünde bulundurulmayan şu yönleri yok mu:
*
Türkiye’de neden sadece beyaz tuvalet kâğıdı var?
Neden siyah tuvalet kâğıdının yerli ve millisi üretilmiyor?
Beyazını üretmekten daha mı pahalı siyahını üretmek?
Ayrıca siyah tuvalet kâğıdı, çok iyi bir fikir değil mi?
ATATÜRKÇÜ CÜBBELİ
CÜBBELİ Ahmet’in son demeci şöyle:
*
“Ben Atatürk dönemi Diyanet’ini istiyorum.”
*
Var ya...
Gün geçtikçe daha çok Atatürkçü oluyor Cübbeli.
*
Bunun bir adım sonrası...
Sarı leblebi yiyerek...
“Bir daha gel gel Samsun’dan / Sarı saçlım mavi gözlüm / Neredesin nerde” türküsünü söylemek olacak galiba.
IVIR ZIVIR ŞEYLER
- KÜRESEL ÖRF: Yılbaşı kutlamasıyla ilgili olumsuz laflar edenlere şöyle cevap verebilirsiniz: “Bu artık bir küresel örftür kardeşim.”
*
- EMİLY VE KEZBAN: “Emily in Paris” diye bir dizi var piyasada... Oysa bunun Türk versiyonu, yıllar önce yapılmıştı. Bakınız: Hülya Koçyiğit ve İzzet Günay’lının “Kezban Paris’te” filmi.
*
- HÜLYA AVŞAR: Artık şuna ikna olmuş durumdayım: 40 yıl sonra da Hülya Avşar polemik yaratabilecek. Yaşarsak görürüz.
*
- HATIRLATMA DOZU: Çok seviyorum bu tabiri. Geçmişi çabuk unutanlara arada sırada bu aşıdan yapılmalı.
*
- HALDUN: “Yılın erkeği” diye bir seçim yapılıyor. Benim favori adayım Aleyna Tilki ile Serenay Sarıkaya arasında gidip gelen Haldun’dur.
*
- EV VE DOLAR: Her şeyi anlarım ama her şeyi... Sadece “ev satıp 17 liradan dolar almak” eylemini anlayamam.
Paylaş