Geçmiş olsun canım İzmir...

Yıkılan binalar.

Haberin Devamı

Ortaya çıkan enkazlar.

Yükselen deniz.

Çaresizlikler.

Şehirden yükselen dumanlar.

Haykırışlar.

*

Hepsini yüreğimin en derinliklerinde hissettim.

*

Dilimde hep aynı dua:

İnşallah en az can kaybıyla atlatırız bu afeti!

*

Ve hep şöyle dedim:

Güçlü ol İzmir!

*

Gün birlik olma günüdür.

Gün elden ne geliyorsa onu yapma günüdür.

Gün İzmir için dua etme günüdür.

Gün sakin olma günüdür.

Gün birbirimize sarılma günüdür.

*

Gün İzmir olma günüdür.

*

Geçmiş olsun İzmir.

Canım İzmir.

HAKLARINDA KÜÇÜK HÜKÜMLER VERDİM

MUHARREM İNCE
ZOR AMA İMKÂNSIZ DEĞİL

Geçmiş olsun canım İzmir...


Bölücü değil bu adam.

Cumhur ittifakının tam karşısında, millet ittifakının da tam içinde yer alıyor.

Bu nedenle ona “bölücü” demek, saçma.

*

Yapmak istediği şey tam şu:

Haberin Devamı

Yüzde 20’ye sıkışmış olan ve bu sıkışmışlıktan kurtulması da pek mümkün görünmeyen CHP’den kurtulmak.

Kurtulabilir mi?

Zor ama imkânsız değil.

*

CHP ile ilgili de bir şey söyleyeceğim:

*

CHP, tuhaf bir sorunsal.

Ne onunla oluyor ne de onsuz.

MUSTAFA SARIGÜL
BİR FANTEZİ PEŞİNDE

Geçmiş olsun canım İzmir...


Büyükşehir başkanlığı?

Olmadı.

Parti kurma işi?

Tutmadı.

Şişli’ye dönüş projesi?

Feci bir akıbetle sonuçlandı.

*

Önünde iki seçenek vardı:

- BİR: Ya güzel günlerin tatlı hayaliyle yetinecekti.

- İKİ: Ya da sonuçsuz olacağını bile bile bir maceraya atılacaktı. İkincisini seçti.

*

Kısacası...

Dikkat odağı olmak, adından söz ettirmek, ilgi çekmek, hep unutulmamak için...

Bir fantezi peşinde.

ÜMİT ÖZDAĞ
NE GALİP NE MAĞLUP

Geçmiş olsun canım İzmir...

Galip mi, mağlup mu?

Şu aşamada bu sorunun cevabını şöyle verebiliriz:

Ne galip ne mağlup.

Maç şimdilik ortada.

Henüz tam olarak kaybetmiş de değil, kazanmış da.

*

Tozu dumana kattı, tamam... Tartıştırdı, tamam... Konuya dikkatleri fazlasıyla çekmeyi başardı, tamam...

Ama yine de tam olarak kazanmış sayılmaz.

*

Ne zaman kazanır?

Ancak Buğra Kavuncu’nun İYİ Parti’de önü kesilirse kazanmış olur.

Haberin Devamı

Aksi takdirde bu işin kaybedeni olması kaçınılmaz.

BUĞRA KAVUNCU
ESASLI HESAPLAŞMA ŞART

Geçmiş olsun canım İzmir...

Tamam, hakkındaki iddialar kesinlik içermiyor.

Ama kuşkuları da dağıtabilmiş değil.

Şu ana kadar çok esaslı biçimde hesaplaşmadı iddialarla.

*

Kazakistan’daki dernek meselesini enine boyuna izah etmiş değil.

Tarihlerle, isimlerle...

Tabii ki akrabalarından sorumlu değil ama yine de çevresini çepeçevre sarmış olan yakınlarıyla ilgili iddialarla ilgili bir şey söylemesi gerekiyor.

Mesela...

“Enver Altaylı benim dayımdır ama benimle onun arasında şöyle bir fark var” gibi bir cümle kurması beklenir şu aşamadan sonra.

*

Ama kurmadı böyle bir cümle.

Belki de kuramıyordur.

Kim bilir?

Haberin Devamı

BAHADIR ERDEM
AKŞENER'İN YENİ BAŞ AĞRISI

Geçmiş olsun canım İzmir...

Meral Akşener’in en büyük hatası şu: Parlak gördüğü herhangi bir ismi, önünü arkasını hiç yoklamadan partisine alıp hemen “genel başkan yardımcısı” yapıyor.

Bu nedenle de başı beladan kurtulmuyor.

*

Kimdir Bahadır Erdem?

Ekranlarda yorumlar yapan bir hukuk profesörüydü... Liberal ve ılımlı muhalif bir isimdi. Politik herhangi bir tarafı yoktu.

En azından aktif siyasetten anladığına dair bir işaret vermiyordu.

Ekranlarda Meral Akşener’e bir iki övgü yağdırdı.

Küt” diye İYİ Parti’nin genel başkan yardımcısı oluverdi.

*

Sonuç?

Bahadır Erdem’in Apo’lu, Leyla Zana’lı, Fetullah’lı tweet’leri döküldü ortaya.

Ve İYİ Parti ile Meral Akşener’in yine başı ağrımakta...


BENİM GÖZÜMDE MESUT YILMAZ'IN İKİ YÖNÜ

Haberin Devamı

- BİRİNCİ YÖNÜ: 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin maruz kaldığı saldırıyı Batı’ya anlatmaya çalıştı. Çok yoğun çaba sarf etti bu konuda. Bir Alman gazetesine yazdığı makalede Batılıların 15 Temmuz’la ilgili yanılgılarını anlattı. Avusturya televizyonuna verdiği mülakatta Erdoğan’ın darbenin püskürtülmesindeki merkezi rolüne vurgu yaptı. ABD’ye gidip 15 Temmuz’un doğru anlaşılması konulu panellere katıldı. Bu hizmetleri unutulamaz!

Geçmiş olsun canım İzmir...


*

- İKİNCİ YÖNÜ: Tavlada usta olduğu söylenirdi. Bilimsel oynadığı, iyi zar attığı falan anlatılırdı. Yakaladım kendisini bir ortamda. “Var mısınız?” dedim. “Yazık olacak sana” der gibi baktı. Ama sonunda geçti karşıma... Hayli çekişmeli bir karşılaşma oldu. Ama sonuçta yendim. 5’e 4 yendim. Çok galibiyetim vardır tavlada... Çok alışkınım yani... Buna rağmen Mesut Yılmaz’ı yenince çocuklar gibi şen olmuştum. Hey gidi hey!

 

 

Yazarın Tüm Yazıları