AK Parti’nin İstanbul adayı kim olacak

Bu isimler bazen organik biçimde dolaşımda oluyor, bazen de inorganik biçimde dolaşımda tutuluyor.

*

Gelin, biz işin bu kısmını bir tarafa bırakalım.

Ve AK Parti’nin İstanbul adayının temel özelliklerine odaklanalım.

*

İşte adayın temel özellikleri:

*

- Süper heyecanlı, müthiş azimli, muazzam enerjik olmalı.

*

- İstanbul’a kısa sürede iyi gelecek projeler üretmeye muktedir olmalı. İstanbul için gerçekleşmesi kolay hayallere sahip olmalı.

*

- Karşı tarafta herhangi bir konsolidasyona yol açmayacak, karşı tarafı “Aman birleşelim, aman kenetlenelim” duygusuna sevk etmeyecek biri olmalı.

*

- Karşı taraftan da oy alma potansiyeline sahip olmalı.

*

- Dosta da düşmana da “Bu kişi başkan seçilirse İstanbul’da hayatı gözle görülür biçimde değiştirir” dedirtmeli.

*

- Üslubu temiz, yaklaşımı kucaklayıcı olmalı.

*

- Sırtında tartışmalı herhangi bir bagaj bulunmamalı.

*

- Gençlere ve her zaman genç kalanlara yakın durmalı.

*

- Sivri çıkışlara yüz vermeyen bir kişilik yapısı olmalı.

*

- Polemikten alabildiğine uzak, hizmet siyasetine alabildiğine yakın olmalı.

*

Kulağınıza fısıldanan isimlere bir bakın. Eğer bu özelliklerin hepsini birden taşıyorsa... AK Parti’nin İstanbul adayı kesinlikle o olacak.

YENGE HANIM BİZİ SAZANA MI SARIYOR

BİR hanım var. Hamdi Alkan’ın eski eşi olarak tanınıyor.

Bu hanım, üç ayda bir hepimize “Yok artık” dedirten bir gençlik ve güzellik atılımıyla gündeme gelmeyi başarıyor.

*

Mesela sünnet derisinden elde edilen kök hücreyi derisine enjekte ettiğini söyledi. Mesela vücuduna ayı kanı enjekte etmeyi düşündüğünü açıkladı.

*

En sonunda eline aldığı süt şişesini gösterip, “Bunun içinde bebeğini emziren bir arkadaşımın sütü var. Bunu içiyorum. Genç kalıyorum” demiş.

*

Çok şüpheleniyorum: Acaba “yenge hanım”, hepimizi sazana mı sarıyor?

Eğer böyleyse iki satır haber olmak için, böylesi planlar yapmak için harcanan emeğe, zamana yazık değil mi? Valla değmez billa değmez yenge hanım.

‘YİNE SICAK GELİYOR’ HABERİNİ OKUYUNCA BEN

- Atlastan 20 derecenin altındaki memleketleri ezber ediyorum.

*

- Portatif, etkili, hesaplı klimalar araştırmasına başlıyorum.

*

- “Klimatize ortamı en iyi olan 10 mekân” sıralaması yapıyorum.

*

- “Ne zaman bitecek Tanrım bu azap” şarkısını dinliyorum.

*

- Yağmurlu, kapalı, üşüten havaların özlemiyle tutuşuyorum.

BALKONDA TWERK

BİR apartmanın en üst katında bir balkon. Çırılçıplak bir kadın twerk yapıyor.

*

Sosyal medyaya olay şöyle yansıdı: Avcılar’da bir kadın evinin balkonunda çıplak twerk yaptı. Nereye gidiyoruz... Başımıza taş yağacak.

*

Olayın gerçeği şu çıktı: Olay Tekirdağ’da gerçekleşmiş. Kadının akli dengesi yerinde değilmiş. Aynı kadın daha önce de sokakta çıplak dans etmiş.

*

Kıssadan hisse: Sosyal medyada gördüğünüz her şeyden toplumsal sonuçlar çıkarmayın. Çünkü çıkardığınız toplumsal sonuçlar, bir anda “münferit bir akli denge sorunu”na çarpıp çöp olabilir.

BU POLEMİĞİN GALİBİ OLMAZ

ÜMİT Özdağ ile Cübbeli Ahmet karşı karşıya.

Demeçler savaşı var aralarında. Kapışmış durumdalar. Keyfini çıkara çıkara sürdürüyorlar polemiği.

*

- İkisi de sivri dilli.

- İkisi de asla pes etmez.

- İkisinin de ağzı laf yapıyor.

- İkisi de polemik seviyor.

- İkisinin de kendine özgü taraftar kitlesi var.

- İkisi de gündemde kalmaya meraklı.

*

Sonuç? Tartışmanın içeriğinden bağımsız söylüyorum: Bu polemik kolay bitmez. Bu polemiğin galibi olmaz.

BİR NEFRET NASIL YENİLİR KEMAL ABİ

MUHALEFETE oy vermiş seçmende genel olarak bir Kemal Kılıçdaroğlu nefreti oluşmuş durumda.

Dikkat!

Öfkesi demiyorum, antipatisi demiyorum. Nefreti diyorum. Nefretin ne kadar güçlü bir duygu olduğunun farkında olarak diyorum.

*

Öyle görünüyor ki önümüzdeki kurultayda yeniden CHP Genel Başkanı seçilecek Kılıçdaroğlu.

Bunun pek bir önemi yok.

Önemi olan kısım şurası: Muhalefete mensup seçmenlerde oluşan Kılıçdaroğlu nefretini yenecek mi yenemeyecek mi?

*

Edip Cansever’in “Mendilimde Kan Sesleri” şiirinden aldığım ilhamla soruyorum: Bir nefret nasıl yenilir Kemal Abi?